15 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

15 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER layan Koalisyon kanatlan, Feyzioğlu- nun Savcılık incelemesine devam e- derken ayrıca kurulacak bir komisyo- nun sadece peşin fikirli bir "siyasi ko- miserlik" olacağı şeklindeki uyarma- sını büyük feveranla karşıladılar- Baş- kan Vekili Nurettin Ok, Feyzioğluna, gırtlağının olanca gücüyle "Sözünüzü geri alın" diye bağırırken, AP ve CHP sıraları da birbirine karıştı, mevzii yumruklaşma ve itişmeler vuku bul- du. Neticede, Ataövün önergesi Salı günü oylanamadı ve zaten uzayan gö- rüşmelerin devamı bir hafta sonraya kaldı. Başlarının belası İşi bir reklâm ve yatırım vesilesi ha- line getiren MP dışındaki Koalisyon partileri için TRT meselesi artık hu- zursuzluk kaynağıdır. Nitekim duyu- lan memnuniyetsizlik artık açığa vu- rulmaya başlamıştır. AP'li Saadettin Bilgiç, İstanbulda, AP teşkilâtının Li- man lokantasında tertiplediği bir top- lantıda — Ufak partilerle yapılan koalis- yon AP'ye zarar vermeye başladı!" de- miştir. Bütün ortaklar, MP'siz bir koalisyo- nu istemekte, fakat bunun formülü bu- gün için bulunamamaktadır. Koalis- yonu çökertmeyi programlaştırmış gö- rünen Bölükbaşı ve maiyeti erkânı ise, "Biz çekilmiyeceğiz. (o Başbakan istifa etsin" formülünü kesin olarak benim- semişlerdir. Bütçe kabul (edilmeden Başbakanın istifa etmesi ve Hüküme- tin yeniden MP'siz olarak kurulması da mümkün değildir. Böyle bir formül Bütçeden sonrası için bile oyuna gelmek korkusu yaygın görün- mektedir. Başbakan İse, işe başladığından- beri salim bir an yaşıyaibilmiş değildir. Üstelik TRT meselesi, Ataövün öner- gesi üzerinde bir karara varılması bir hafta -araya Bütçe girerse daha da çok- geriye kaldığı için, kapanmış da değildir. Bu arada MP'nin, yeni reklâm programlarını sahneye koyması bek- lenmektedir. Dördüncü Koalisyonun, "iş yapma- dığımızın anlaşılmaması için Muhale- fete hücum edelim" taktiği, dönüp do- laşıp bu noktaya vasıl olmuştur, İşin tuhafı, bütün bu kargaşalık -ki sadece İktidar cenahına ve devletin işlerine inhisar etmektedir- içinde, Muhalefet çok sakindir. Muhalefet lideri, bu kar- gaşalığın dış politikada büyük milli felâketler yaratmaması için, Hükümeti 10 desteklediğini açıklıyacak kadar rahat ve kendinden emin davranmıştır Hat- tâ, bütün bu karışıklık yaratılırken, bir vesile olarak kullanılan ve ateşe atıl- mak istenilen Türkiye Radyo Televiz- yon Kurumu dahi sakin ve rahattır. Tehditler ve mesnetsiz hücumlar, rad- yo mikrofonlarının Hükümete sereser pe teslim edilmesi sonucunu yaratma- mıştır. TRT sorumluları, kendi kanun larını uygulama işine sükünetle devam etmektedirler. Bunun en güzel örneği, AKİS'çiye verilen cevaptır. Memduh görmüştür. Bölükbaşının opolemik ve demagojiden ibaret Anadolu turnesi konuşmalarının bu maddenin koyduğu şarta uygun görülmemesi herhalde pek yanlış bir ölçü değildir... Aslında TRT sorumlularının haber- lerde aradıkları bu şartı daha geniş a- lanlarda ve özellikle politikada uygu- lamak mümkün olsa, ortada bunca gerçek mesele varken, daha büt çesine bile (o kavuşamamış bir İktidar herhalde, bu kadar zaman O fasa-fiso ile uğraşmazdı... Fikir tartışması dediğin böyle olur! Akşamın sahibi Malik Yoloç ne yapmış, biliyor musunuz? Bir kaput bezi almış da mı satmış, yoksa bir kaput bezi satmış da parasını mı ala- mamış, rine "antikomünist" yahut bonosunu mu ödememiş, yani bir şeyler yapmış.. Kendile- diyen ve doğrusu istenilirse komünizme hücumu pek sevimsiz tarzda yapan gazetelerin Akşamın sahibine buldukları kusur, bu! Ama Malik Yolaç bu bezleri, gazetesine solcuları doldurduktan sonra almış değildir ki.. layısıyla borcunu ödeyemediği, o hadiseden önce bilinmekteydi. Malik Yolaçın bu bezleri aldığı ve sıkışık durumu do- yahut taksitle ödemek zorunda kaldığı da Malik Yolaç Akşamı bir gelincik tarla- sına döndürür döndürmez ortaya atılan, bu çamur olmuştur. Ece, antikomünizm de bundan başka ne ola ki?. Sanki antikomünizm bu da, kendilerine "sosyalist" toların sosyalizmi değişik mi? Yı Mi adını veren krip- that Perin kendi halinde, sessiz sedasız özel teşebbüsü savunuyor. Kriptonun ona bulduğu kusur: Baldızı! -Baldız, beni ile meşhur Belkıs Söylemezoğludur-. Ama Mithat Perin yıllardır evlidir. Şimdi imâlar ya- panlar o zamanlar neredelerdi? Belki de Perinin yanında... Sonra, bal- dızından ona ne? Sonra, baldızın sosyalizm - liberalizm tartışmalarında ne işi var? Kaldı ki, T.R.T.'yi savunurken insanların, kardeşlerinin parti- sine göre sınıflandırılmayacağını söylüyoruz ya— Kardeş, o. Bu işe, dış kapının dış mandalı.Allah büyüktür ya, bu sefer de öteki tarafın eski- miş kalemlerinin birinden bizim kriptoya çamur: Sen mesleğe çanta hır- sızlığıyla başladığım unutma! "Çele elebi, bizde böyle olur balo dediğin"i anladık ama, şu adına "fi- kir tartışması" nasıl olur? Erdemirin, Bölükbaşının seçim turne- sinde yaptığı konuşmaların Radyoda yayınlanmaması üzerine çektiği tel- grafla ilgili olarak AKİS'çi tarafından mlusuna sorulan soru şöyle cevaplandırılmıştır: — Bu konuşmaları TRT Kanunu- nun 13. maddesi yüzünden yayınlıya- madık!" Cevabı açıkça anlıyabilmek için bu Kanuna bakan AKİS'çi, maddenin Türkiye Radyolarını münhasıran fi- kirleri" oOoyaymakla (o görevlendirdiğini dediğimiz tartışmalara acaba biraz daha seviye getirsek Dış Politika Rüzgâr ekince.. Bu haftanın başında Gölcükteki bir törende heyecana gelindi, güzel söz- ler söylendi, istikbale alt projelerden bahsedildi, edebiyat da yapıldı. Türki- yenin askeri gemi yapma gücü ve im- kânları açık bir şekilde ortaya konma- dı, bu çeşit masrafların kalkınma gay- retinde bir memleket için ifade ettiği mâna üzerinde pek durulmadı, savun- mamız bakımından neye muhtaç bulu- AKİS, 15 MAYIS 1963

Bu sayıdan diğer sayfalar: