15 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

15 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kurdoğlu da Sofia rolüne çıkmadık- ları için epeyce alınmışlar. Acaba, o- yunu seyrettikten sonra alınganlıkları eçti mi? Kerim Afşarı Halük Kurd- oğlunun yerinde görmek tartışılabilir ama, Muazzez Kurdoğlunu (oÇiğdem Selışıkın yerinde, hele Ayten Kaçmazın üveykızı olarak görmek o kadar kolay değil!.. Sekreterler arasında İş Bankasının melon şapkalı Genel Müdürü Bülent Yazıcı, gözlerini rupaya çevirmiş, genç ve güzel bir kız bekliyor. Beklenen yolcu, mühendis Yaşar Alpin kızı Zeynep. Londrada steno ve daktilo öğrenimi yapan genç- kız, daha Türkiyeye ayak basmadan, eğ üzerine parlak teklifler alı- yor. teklif de, hiç şüphesiz, İş Bankası Genel Müdüründen gelen tekliftir. Güzel osekreterden Oo bahsederken akla hemen Kâmran Gürün geliyor. Dışişlerinin en güzel sekreterleri de bu bekâr Genel Müdürün yanında çalı- şıyorlarmış. Kâmran Gürünü bu yüz- den Semih Günvere benzetenler bile var. Herhalde hatırlayanlar olacaktır; vaktiyle Semih Günver Kâmran Gü- rünün koltuğunda otururken, Ankara- AKİS, 15 MAYIS 1965 nın en güzel iki kızı, Ayten Toygarlı ve Aylâ Hüngen, onun sekreterliğinde çalışıyorlardı. Ghana'dan bir misafir Önümüzdeki günlerde Ankaraya, afri- kalı liderlerden oONkrumahın bir temsücisi geliyor. Ghana Dışişleri Ge- nel Sekreteri, ( Dışişleri Bakanımızın misafiri olacak. Yanında eşi de gele- cekmiş. Siyah Ülkeden bir kadını ilk defa ağırlayacağız. Ghana'lı dostları- mız geliş tarihlerini iyi seçseler de Ankarada üşütmeseler bari!. Bastonlu ama.. İkide bir, Londra Büyük Elçimiz Ze- ki Koneralpin hastalığından bahse- dilir, hasta bir elçinin Londra gibi bir merkezde rahat çalışamıyacağı söylenir. Bu sözlerde Londra Büyük Elçiliğinin boşalmasını isteyen bir öz- lemin gizli olduğu açıktır. Aslında Zeki Kuneralp, en iyi diplomatları- mızdan biridir, yeri kolay kolay dol- durulamaz. Evet ayağından rahatsız, bastonla yürüyebiliyor ama, o birço yolda, bastonsuz yürüyen elçileri de yaya bırakıyor, buna ne buyurulur? İşadamlarının merkezi Süreyyanın Bebekteki lokantası, öğ- le saatlerinde, İstanbullu işadam- larının buluşma yeri. Her masada baş- TÜLİDEN HABERLER ka bir iş konuşuluyor. Türkiyenin e- konomik nabzı âdeta burada atıyor. ise bu a sosyete- nin ora nl güzelleri yer ği Lo en çok gelenlerden biri de Prenses "Neslişah Sakatlar yararına Ankara hastahanelerinin ünlü orto- pedistleri, sosyal alanda tanınmış kadınlarla elele vermiş, bir dernek kurmuşlar. Derneğin amacı sakatları iyi etmek, Türkiyedeki sakatların sa- yımını yapmak, o sakatlıkların onarıl- ması yolunda bilimsel araştırmalarda bulunmak, vs... Yakında bir de cay veriyorlar. Geliriyle birkaç sakat or- ganı normale çevireceklermiş. Bu ko- nuda yardım isteyen bir kadın üyeye, - Kalemi şöyle bir soru yöneltil- — Ya kafadan sakatları ne yapa- caksınız? Çevremizde (o öyle çok var ki... Güzel kadın, bu sözleri, biraz iler- de duran bir politikacıya bakarak sn lemişti Haksız da değildi. Çünkü bu politikacı için herkes ayni kanıdaydı. ttâ kendisinin süper-manyak oldu- gunu söyleyenler bile vardı. Tabii, kim olduğunu çıkaramadınız? 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: