15 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

15 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Halit Ziya Konuralpin sz Ni meğe çalışmasına rağm 83 Meclis üyesinden ancak 22 taraftar toplaya- bildi Tıp Fakültesinde bugün bir kısmı sonuçlanan ve tamamen üst seviyede, yâni ordinaryüs profesörler seviyesin- de devam eden çekişmeler, MBK dev- rinde Üniversiteden affedilen 147 öğ- retim üyesinin 1. Koalisyon Hükümeti tarafından tekrar Üniversiteye iade e- dilmesiyle başlamıştır. Bugünkü olay- ları kavrayabilmek için birkaç yıl ge- riye gitmek gerekmektedir. 1962 yılında Üniversiteye dönen Tıp Fakülteli 147'ler -ki bunların ba- şında Ord. Prof. Ekrem Şerif Egeli ile Ord. Prof. Kâzım İsmail Gürkan gel- mektedir- bıraktıkları kliniklerin başı- na, o zamanki Üniversite Rektörü Ord. Prof. Sıddı Sami Onardan aldıkları emre dayanarak, büyük tezahüratla geçmek istediler. Hattâ gösteri merak- sı Kâzım İsmail Gürkan, Çapadaki kliniğinin başına geçerken, eskiden ol- duğu gibi ziller çaldırttı ve o sırada kliniğin başında bulunan Bedii Gor- bonun eşyalarını odadan dışarı attır- mak suretiyle, sonradan günlerce de- dikodusu yapılan nahoş olaylara sebe- biyet verdi. Bu gösterilerle eski kli- niklerinin başına geçmek ve diktator- yalarına bıraktıkları yerden devam et- mek isteyen Tıp Fakülteli (o 147'lerin karşısına, o zaman Tıp Fakültesi De- kanı olan Ord. Prof. Halit Ziya Ko- nuralp çıktı. Konuralp, Üniversiteler niklerin başında bulunan profesörlerin müktesep hakları bulunduğunu, bu iti- barla klinik şeflerinin hiç bir surette değişemiyeceğini bildirerek, yeni gelen leri tanımadı ve en ufağından en bü- yüğüne, bütün Tıp Fakültesi personeli ne bu yolda bir tamim yaptı- Bir yan- dan da tekrar Üniversiteye dönen 147 lerle temasa geçerek, Fakültedeki â- hengin bozulmaması için,halen klinik- lerin başında bulunan öğretim üyele- rinin yerlerinden o oynatılmamasını, yeniden gelen profesörler için ise eski kürsülere paralel yeni kürsüler ihdas dilmesini, bu surette hem uzlaştı- rıcı bir yol bulunacağını, hem de Tıp Fakültesindeki Oöğretimin O öğrenciye daha faydalı bir hale geleceğini bildir- di. Fakat savaş kazanmış muzaffer ku- mandanlar edasıyle Üniversiteye dö- nen ve o Sıralarda isimlerine "Klinik- çiler" denilen ordinaryüsler mutlak ter galibiyet istiyor ve taviz vermeğe ka- tiyen yanaşmıyorlardı. Eskisi gibi kli niklerinin başına geçecekler ve herkes AKİS, 15 MAYİS 1965 kendilerinden sonra gelecekti. Yorgan gitti, kavga bitmedi Ordinaryüslerin bu tutumu yüzünden İstanbul Üniversitesi Tıp Fakülte- sindeki çekişmeler yılan hikâyesi gibi uzadı. Olaya Danıştay, Hükümet ve en son olarak da, vâki şikâyet üzerine, Savcılık karıştı. £ Kürsülerin başında bulunan profesörler Danıştaya müra- caat ederek, Sıddık Sami Onarın ver- diği emre karşı bir "tehir-i icra" ka- rarı aldılar. 147'ler ise Sıddık Sami Onarı da kendi saflarına alarak, De- kan Halit Ziya Konuralpi bertaraf et- me yoluna gittiler. Hukuk Fakültesi profesörlerinden Sulhi Dönmezer ve Lütfi Birantın hazırladığı bir taktik neticesi Konuralp hakkında bir ihbar mektubu yazıldı ve bu ihbar mektubu dolayısıyla açılan tahkikat sebep gös- terilerek Konuralp dekanlıktan rektör lük emrine alındı. Ancak o sıralarda tıp ilmini bıraka- rak hukuk ve bilhassa idare hukukuna çalışan Konuralp, Danıştaya tekrar müracaatla, rektörlük emrine alınma YURTTA OLUP BİTENLER kararını iptal ettirdi, üstelik de Rek- tör Sıddık Sami Onardan, ağır hizmet kusuru dolayısıyla, on bin lira tazmi- nat almağa hak kazandı. Bu netice ü- zerine 147'ler, Konuralpin dekanlık müddeti bitinceye kadar beklemeyi uy gun buldular. Nitekim Kasım ayında dekan seçimlerinde de Ekrem Şe- rif Egelinin dekan olmasını sağladılar. Ekrem Şerif Egeli, dekan olur ol- maz hemen faaliyete geçti. (İntikam almanın tam zamanı idi. Hem kendile rine başkaldıran kürsü profesörlerine, ellerinden klinikleri alınmak suretiyle, hadleri bildirilmeli, hem de bunları tu- tan Halit Ziya Konuralp cezalandırıl- malıydı. Halit Ziya Konuralp, 147'ler Üni- versitede iken de, döndükleri zaman da Gureba İkinci Cerrahi Kliniğinin ba- şında idi. Ona verilecek en büyük ce- za, bu kliniğin onun elinden alınması olacaktı. O kadar ki, Egeli ve Gürkan, sırf Konuralpi kliniksiz bırakmak için kendileri de kliniksiz kalmağa razı idi- ler. Nitekim hemen formül bulundu: Ekrem Şerif Egeli Nihayet yorgan da gitti! arkadaşlarıyla

Bu sayıdan diğer sayfalar: