15 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

15 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER mesiyle birlikte Kıbrıs işinde aleyhi- mize beliren ve yaratılmasında Sevgili Müttefikimizin parmağı bulunan hava oynanan oyunun memleket faydasına mı, yoksa zararına mı olduğunu her- kese anlatmıştır. Şimdi İnönü, Cumhu- riyet Hükümetinin otoritesinden bah- seder ve onu tescil ederken bu hava- yı doğuran unsurlardan güven ve pres tij buhranını yok etmeye çalışmakta- dır. Ama bir dış politika tatbikatında elzem bulunan virtüoziteyi ne geri ge- tirecektir? Çin porseleni satan bir dük kânda kuyruğunu fütursuzca sağdan sola, soldan sağa sallayan öküzleri ha- tırlatarak dolaşan keskin politika üs- tadlar mı? Ürgüplü Hükümetinin dış politika- da İnönü Hükümetiyle aynı hattı ta- kip ettiğini herkes bilmektedir. Fakat aynı notayı çalan her piyanistin ay- nı sesi çıkaramaması gibi aynı dış po- litika da, parmakların ucunda kafi hüner bulunmadığı süre maalesef ay- nı neticeyi vermemektedir. Müzikseverlerin virtüozları sebebi de zaten bu değil midir? tercih Hükümet İpin üzerindeki oyun Geride bıraktığımız Pazar günü, Kü- tahyanın Ahırardı semtindeki mey danda yüksek bir yere çıkmış olan iri- yarı ve gür sesli adam, mağdur edilmiş bir edayla, gösterişli cümleleri ardar- da sıralıyordu. İki saati geçkin bir za- mandanberi konuşmakta olan bu ha- tip, yoksul kılıklı dinleyicilerine, mem- leketin en önemli meselesini ele aldığı- na, fakat mücadelesinde yalnız bırakıl- dığını, TRT'nin tehlikeli ve milli gü- venliği sarsıcı bir tutum takip ettiği- ni anlatıyordu Aynı meydanın başka bir köşesin- de ise birkaç gündür yürüttüğü çalış- masının sekteye uğramasından ve se- yircilerini Oo kaybetmekten üzülen bir yarı adamın eline ulaştı. MP lideri Os- man Bölükbaşıdan o başkası olmayan meydan hatibi, elindeki kâğıda şöyle bir göz attı ve şu satırları okudu: "Muhterem büyüğüm, konuşmanı- zı lütfen kısa, kesiniz. Ekmeğimle oy- nuyorsunuz!.. Bölükbaşı, bu kâğıda rağmen konuş- masına daha epey devam etmek niye- tinde idi. Ancak, öbür, taraftaki cam- baz da boş durmuyor, bir yandan ha- tibinkinüen daha cazip numaralar yap 6 Kulağa Küpe... T A Jlân Türkiye o Eczacılar Birliğinden pa olunmuştur: met inönünün dış politika konusundaki demecini O T.R.T. nin aynen ve İnönünün sesinden üzerine bütün Aslına uygundur) mağa uğraşırken ,bir yandan da çığırt- kanları vasıtasile seyircileri davet edi- yordu. Bu rekabet bir süre devam et- ti. Hatip, seyircilerinin sayısında cam- baz lehine bir azalma, olduğunu farke- dince, "MP'nin inandığı prensipleri her şeye rağmen müdafaa edeceğini" tek- rarlıyarak konuşmasına son verdi. İşte, belki de bundan dolayıdır ki Bölükbaşı bu haftanın başında Baş- kente döner dönmez doğruca Cumhur- başkanı Cemal Gürseli görmeye koştu. Şu aralarda Bölükbaşı ile Gürselin a- rası, geçmiş çeşitli (çatışmalara rağ- men son derece iyidir. Nitekim M. Genel Başkam bundan önce de bi defa, yanında kıymetli adamı Hüse- İhsan Ataöv Bir kuyuya ikinci taş yin Ataman olduğu halde Çankayaya çıkmıştır. Bölükbaşıya sayın Cumhur başkanının istirahat etmekte olduğu -yani uyuduğu- bildirilmiş, Bölükbaşı bir defa haber verilmesini istemiş, Gür sel de kendisini kabul etmiştir. O ko- nuşmada bir takım kimselerin üzerin- de "fikir mutabakatı"na varılmıştır. Bölükbaşı bu haftanın o başındaki yeni konuşmasında.Gürsele gene "bir takım kimseler "den şikâyet etti. İnö- nüden şikâyetçiydi, o Ürgüplüden şi- kâyetçiydi. Koalisyonda (o huzursuzluk vardı. Bölükbaşı Gürsele, iktidarın hâ- la İsmet Paşada olduğunu söyledi. Bu, sayın Cumhurbaşkanının hassas telle- rine dokunmaktır. Gürsel Bölükbaşının şikayetlerine . Zaten sayın Cumhurbaşkanı- nın bir özelliği karşısında bir şikâyet- çi bulunduğu zaman onunla birlikte şikâyet etmek, hatta onu geçmek ve şikâyet konusu şahısın daha bile kar- şısına geçmektir. Gürsel - Bölükbaşı konuşmasında da bu oldu. Sayın Cum hurbaşkanı Bölükbaşıya, birbirleriyle uğraşacak yerde hep birlikte asıl ha- -ımla uğraşmalarının daha akıllılık ol- duğunu söyledi. Cambazın rakibi Bölükbaşı Çanka- yadan, bir netice alamamış da olsa, içini boşaltmış olarak ayrıldı ve bir gün sonra Mecliste gene T.R.T. me- selesinde -öf- (o başrollerden O birini oynadı. Yeni safha Billindiği gibi, daha önceki haftalar- da MP'nin gayretleriyle alelacele bir TRT kanun tasarısı hazırlanmış, bu arada Genel Müdür Öztrakı azlet- mek için teşebbüse geçilmişti. İşin en eğlenceli tarafını teşkil eden Genel Müdürü azletme çabalan bir yandan da umumi efkâra heyecan verici haberler olarak sunuluyordu. TRT Genel Müdürünün, MP'li Ba- kanlar tarafından ve ileri sürdükleri sebeplerle azledilmesi yönünden çaba lar gerçekten "komik"'tir. Çünkü muh tar bir teşekkül olarak kurulan TRT nin başındaki Genel Müdürü azletmek, Bağlık Bakanlığında (oFaruk Sükanın giriştiği tasfiye kadar kolay değildir. TRT Genel Müdürü ancak, milli gü- venliği, kamu düzenini ve devletin dış münasebetlerini sarsıcı hareketi sabit olduğu takdirde Bakanlar Kurulunca azledilebilir. Oysa Adnan Öztraka yö- neltilen ithamlar mücerret "taraflı- lık" iddiasmdan ileri geçmemektedir. Buna rağmen, Bölükbaşının hızlı İçiş- leri Bakanı İsmail Hakkı Akdoğan, Hü kümet içindeki Dörtlü Tâyin Komite- sine iki defa, bu istikamette hazırln- AKİS, 15 MAYIS 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: