6 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

6 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER lan iç piyasadaki durumun aynen devamıdır. Petrol O rol Ofisi 1953'e na ulaştırmaktır. Bu milli mües- sese, 1953'e kadar türk piyasasının 96 40'ından fazlasına hakim durum- da idi. Bu oran daha sonra yabancı şirketlere tanınan aşırı imtiyazlarla gerilemiş ve 9o 22'ye kadar inmiş- tir. Son iki yılda bu oran & 25'i bulmuştur. Ofis yöneticileri hedef- lerinin en az W 30 olduğunu söyle- mektedirler. Bu oranda kaydedilen her ilerleme, aslında, o kadar mik- tar petrolün satışından sağlanan kârın, dışarıya transfer edilmeyip, dövizden tasarruf olarak türk hazi- nesinde kalmasıdır. İşte bu şartlar içinde, Dördüncü Koalisyonun E- nerji Bakam Mehmet Turgut Petrol Ofisin yeni istasyon açmasını en- gellemeye kalkmıştır. (Petrol Ofisi 'Türkiye Petrolleri ile birleştirerek, her iki müessesenin gücünü arttır- mak isteyen tasarı ise, bilindiği gibi, geçen devre görüşülememiş ve kadük olmuştur. Ofis yöneticileri bu şartlar altında ofisi geliştirmek istedikçe, yabancı şirketlerin men- faatleri haleldar olacak ve AP, aya- ğına basılmış gibi, bunlara doğru "Solcular, komünistler!" diye kük- reyecektir. "Hadiseler devam ediyor..." Türkiye Petrollerinin durumu da bundan farklı değildir. Türklerin buldukları petrol sahası olan 5. Bölgedeki petrolün Önemli bir kıs- mını, Petrol Kanununun verdiği im- tiyazla, yabancılar çıkartmaktadır- lar. Türkiye Petrollerinin çıkarttığı petrolün ithal petrolüne nazaran öncelikle dağıtımı ve satışı meselesi hâlâ halledilememiştir. TPAO tara- fından girişilen pipe-line ve petro- kimya tesisi projeleri üzerinde hâlâ yabancıların ortaklık istek ve ısrar- ları devam etmektedir. Oysa her iki tesis ihale safhasına ulaşmış bulunmaktadır. Yeni Hükümetin, Türkiye Petrollerinin yapmak iste- diği bu kârlı ve verimli tesislere a- merikan şirketlerinin ortak olma- ları için bir taviz vermeye kalkma- yacağı hiç bir zaman kesinlikle söy- lenemez. Bütün bunların yanında, Hükümet, 9 18,5 bir indirim için yabancı petrol şirketleriyle acemi- ce pazarlığa girişmişken, TPAO, bü- yük dünya kartelinin dışındaki bir petrol şirketi ile, 96 27,55 ucuz pet- rol almak yolunda bir anlaşmayı 14 imzalayıvermiştir.' Bu, o "yabancı dostlarımız bize pahalı petrol sat- maz" edebiyatının sahiplerini çok müşkül duruma düşürmüştür. TPAO Genel Müdürü İhsan Topaloğlu, prensiplerin üzerinde çalışmaların devam edeceğini ifade ederek: "— Biz bu meseleleri anlatmaya çalıştık. Memleket faydasına bildi- gimiz meseleleri ortaya koyduk. Ha- diseler aynen devam ediyor. Bu gö- rüşlerimizi değiştirecek bir yenilik de mevcut değil" demiştir. Sümerbank Genel Müdürlüğü de birtakım problemlerle karşı karşı- yadır. Genel Müdür Rahmi Tunça- ğıl, AP nazarında çok kabahatlidir. Çünkü mevlüt, vaaz ve ölü yıkama işlerinden vakit bulup da Nizip Sü- merbank mağazasını açık tutama- yan ve bu yüzden Bayburta tayin edilen Şefi, Gaziantep milletvekili Süleyman Ünlünün isteğine uyarak, tekrar eski yerine almamıştır. Ka- bahatlidir. Çünkü Ali Naili Erdemin şifahi emrini dinlememiş ve 20 mil- yon lira borçlu Sarayköy bez fab- rikasını devralmamıştır. Kabahatli- dir. Çünkü bazı usülsüzlük ve ida- resizlikler yüzünden işinden aldığı eski DP'li Mahmut Erdoğanı, yine Erdemin şifahi emriyle, tekrar İz- mir 'Fabrika Müdürlüğüne tâyin et- — İhsan Topaloğlu Jt ulur, kervan yürür.. AKİS 2 Tunçağılın en büyük su- ise, zarar edeceği oPlânda bile İfade edilen Bankayı kârlı duruma sokmasıdır. Şu anda bütün bu ta- lepler devam etmekte ve Tunçağıl prensiplerinde dayatmaktadır. Üste- lik şimdi; Sanayi Bakanı Mehmet Turguttur! Demirelin müteahhitleri İller Bankası Genel Müdürü Selâ- hattin oBabüroğlu ise, 1 milyon 200 bin lirayı bankadan -İller Ban- kasından- "çatır çatır alacağını" ve sonra da dört Cadillac'la bankanın -İller Bankasının- önünden geçece- gini bas bas bağıran Reşit Şahin gibi, Demirele kendi gazetelerini her gün özel adamla gönderip sonra fors satışına çıkan İzzettin Turanlı gibi müteahhitlerle mücadele ha- lindedir. Yalanda, AP'lilerin, şu ve- ya bu belediyeye program harici ya- tırım için İller Bankasına yığılma- ları kuvvetle muhtemeldir. Kendisini görevinden uzaklaştır- mak için kararname düzenleyen Macit Zerenin yine Ticaret Bakan- lığı makamında kaldığım gören Zi- raat Bankası Genel Müdürü Kitapçı da, mücadelenin sona erdi- gi fikrinde değildir. Üstelik AP, se- çim propagandasını, çiftçi borçları- nı tasfiye edeceği ve kredileri aça- cağı esasına karşılığı olan talepler Kitapçının hangi tutumu izleyece- ği pek meçhul olmasa gerektir. Her- halde Ziraat Bankası, göz göre gö- re, 1960 öncesine benzetilmeyecek- tir... Bütün bu meseleler, çatışmaların fazla gecikmiyeceğini dir. AP sabretse sabretse. Bütçeye kadar sabredebilir. Sonrası bellidir. Bu önemli müesseseler, prensipleri- ni ve memleket menfaatini ihlâl e- dici emirler karşısında bırakılacak- lar »sorumlular bu emirleri dinle- meyince de, azil kararnameleri der- hal imzalanıverecektir. Aranan, sa- dece "bahane" olacaktır. Ancak, 1965 Türkiyesinde durum hayli değişmiştir. Bugün meseleler, tartışıla otartışıla halk oyuna ve müesseselere mal olmuştur. İktida- rın hedef aldığı bu prensip adamla- rından herhangi birinin değiştiril- mesinin basit bir tayinden ibaret olmadığım, böyle bir durumda han- gi meselelerin hangi mecraya gire- ceğini bilenlerin sayısı artık, önemli bir miktara yükselmiştir. Müessese ler bu dâvalara sahip çıkmışlardır. 6 Kasım 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: