6 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

nasıl yerine getireceğini, "Müreffeh Türkiyeyi" nasıl yaratacağını katiyen söylememekte, formüllerini bir devlet sırrı gibi kendinde saklamayı uygun görmek- tedir. Menderes hayranıdır. Kendini Menderese benzetir. Uçakta daima arka tarafta oturmayı tercih eder. Jest- lerini, mimiklerini Menderesinkilere benzetmeğe ça- lışır. Üç katlı bir apartmanda oturmaktadır. Evinde zi- yaretçilere göre değişen tablolar ve resimler bulun- maktadır. Ziyaretçisi AP'li veya DP'li ise, şöminenin üzerinde mutlaka Menderesin bir resmi vardır. Ziya- retçiler 27 Mayısçı ise, duvarlarda mutlaka Gürselin bir portresi bulunur. 27 Mayıs hakkındaki görüşleri ilgi çekicidir. Dâhi Demirel, 27 Mayısı, kendine yakın bildiği kimselere şöyle izah eder: "Bu bir kazadır. Yola devam edilir- ken tanka çarpıldı. Fakat yola devam edilecektir." "Allah" kelimesini ağzından hiç eksik etmez. Ka- ----na sık sık söylediği şudur: "Düşmez kalkmaz bir Allah... İBRAHİM DERİNER: Enerji Ba- kanı İbrahim Deriner, Süleyman Demirelin 1954 yılında Eisenhower bursundan Amerikaya gitmesini sağlıyan adamdır. O sırada Elek- trik İşleri Etüd İdaresi Genel Di- rektörü olan Deriner, aynı zamanda Mehmet Turgutun da âmiri duru- mundaydı. 1909'da İzmirde doğan Deriner, 1936'da Teknik (o Üniversiteyi bitir- miş ve 1938'de Elektrik İşleri Etüd İdaresine intisap etmiştir. Tam bir hesap adamı olan Enerji Bakanı, bu dairede çalıştığı süreyi hesaplamıştır: 27 sene, 8 ay, 19 gün Mehmet Turgut Bakan, Demirel Başbakan olunca, Deriner, bu dairenin başından Enerji Bakanlığı Müs- teşarlığına getirilmiş ve kısa bir süre sonra da Bakan akin, uzlaştırıcı Niş bilgili bir adam ola- rak tanınan Derine er, cesinde koyu bir DP sempatizanı olarak bilinmektgii) Sevdiği şeyler, vo- leybol -firsat buldukça hâlâ oynar-, viski ve Mende- restir. Kendisini tanıyanlar, "Mehmet Turguta göre bin defa daha iyi bir Enerji Bakanı olabilir" demek- tedirler. MEHMET. TURGUT: AKİS'çi, "E- nerji Bakanlığından alınarak Baş- ka Bakanlığa verilmenizi bir haysi- yet meselesi yaptınız im?" diye sor- du. Mehmet Turgut cevap verdi: "Hayatta hiç bir şeyi haysiyet me- selesi yapmam! Hele böyle basit şeyleri..." 1929'da Kiliste doğan, 1964'de üne ulaşan Mehmet Turgutun ar- tık çok kimsenin bildiği özelliklerine renk katabilecek tek yenilik, Meclis koridorunda, bu Pazartesi günü ge- 6 Kasım 1965 çen yukardaki kısa, fakat çok veciz konuşmadır. Petrol konusundaki milli gayretleri yüzünden, haklı olarak, "Petrol Mehmet" adını da almıştır. REFET SEZGİN: Diyane sorumlu Devlet Bakanı Refet Sez- gin çok küçük yaşta arapça öğren- miş ve 16 yaşında da hatim indir- miştir. 1925'te doğduğunda, babası müftüydü. Sezginin dini eğitiminin kuvet ve kudreti buradan gel- mektedir. Düzenli bir öğrencilik ha- yatından sonra 1950'de İstanbul Hukuk Fakültesini bitirmiş olan Refet Sezgin, AKİS'çinin, "Gençliği- nizde ders dışındaki en büyük me- rakınız ne idi?" sorusuna şu cevabı vermiştir: "Çok iyi ping-pong oynardım." Sezgin meslek hayatına savcı olarak başlamış, sonra Mersinde hakimlik yapmıştır. Bir süre sonra ise politikaya atılmaya karar vermiştir. Politika ha- yatına Çanakkalede, hararetli bir DP'li olarak başla- mıştır. Bu arada İskele Olaylarına karışmış ve bu yüzden 27 ayn tutuklanarak, ikibuçuk ay hapiste kalmıştır. Bu olay, Sezginin, 1961 seçimlerinde YTP- den milletvekili seçilmesine yaramıştır. 1962'de, kendi ifadesine göre, "seçmenlerinin isteği ve Parti yöneti- cileri ile olan ihtilâfı sebebiyle" YTP'den istifa etmiş ve ertesi gün AP'ye kaydını yaptırmıştır. Sezgin şu sıralarda, boş vaktini okumakla geçir- mektedir. Yerli yazarlardan Mehmet Akif, Ömer Sey- fettin ve Ahmet Haşimi sevmektedir. Yabancılardan ise Şeyh Sadi ile Shakespeare'i... KÂMİL OCAK: 1957 seçimlerinden sonra patlayan Gaziantep Olayları sırasında Gaziantep DP İl Başkam bulunan Kâmil Ocak, 195060 ara- sında DP milletvekili olan Ali Oca- ğın kardeşidir. (o 1919'da bir zahire tüccarının oğlu olarak Gaziantepte doğmuş, rahat bir çocukluk ve gençlik geçirmiştir. (Orta, lise ve yüksek ticaret öğrenimini (Robert Kolejde tamamlamıştır. o Kolejde iken sporda temayüz etmiş, futbol ve basketbolde ilerlemiştir. e Gala- tasarayın futbol ve basketbol takımlarında yer almış, 1936 Berlin olimpiyatlarına basketbol milli takımı ile katılmıştır. Daha sonra kooperatif müdürlüklerinde bulunmuş, 1948'de Gaziantep Fıstık Birliği Umum Müdürlüğüne getirilmiştir. Bu arada DP'de çalışmış, 1955'te Belediye Başkamı seçilmiş, fakat bir kalp has- talığı yüzünden istifa etmiştir. İlk defa 1946'da, ikinci defa ise 1961'de milletve- kili seçimlerine giren Ocak, ancak 1965'te seçilebil- miş, fakat bu sefer de hemencecik Bakan olmuştur. Kabinenin açıklanmasına birkaç saat kala ve sabaha karşı bu haberi öğrenen Ocak, bunu nasıl karşıladı- ğını bir kelime ile ifade etmektedir: "Beklemiyor - um.. 21