6 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

6 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS liğin siyahlara devri büyük bir güçlük çıkarmamıştır. Bağımsızlıkla | birlikte siyahlar yönetimi ellerine almışlar ve ülkelerinde kendi diledikleri! türden düzenler kurmuşlardır. Oysa Güney Rodezyadaki o beyazlar, yönetimi si- yahların eline bırakmamak için bütün güçleriyle direnmektedirler. Güney Rodezyada yaşayan yerliler, beyazların on katından fazladır. Fakat bu ülkenin beyazlan, ellerinde tuttuk- ları ekonomik o zenginlik gibi siyasal kuvvetlerini de kaybetmemek için, yıl- laryılıdır, sayısı dört milyona yaklaşan siyahları çok geri ve ilkel hayat şartla- rı içinde bırakmışlardır. O kadar ki. Güney Rodezya yerlilerinin yaşayışı, ancak Angola ve Mozamıbikte, bir de Güney Afrika Birliğinde bulunan yer- lilerin yaşayışı ile kıyaslanabilir. o Bu- nun, hiç de övünülecek bir kıyaslama olmadığını söylemeğe lüzum bile yok- tur. Nasıl bir bağımsızlık? Bundan daha birkaç yıl öncesine ka- dar Güney Rodezya, Kuzey Rodez- ya ve Niyasaland ile birlikte, Rodez- ya - Niyasaland diye adlandırılan bir federasyon içinde bulunuyordu. Ancak bu federasyon geçen yıl parçalanmış, Kuzey Rodezya Malavi, Niyasaland da Zambia adı altında bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır. Sıra Güney Rodezya- nın bağımsızlığına gelince işler biraz çatallaşmıştır. Çünkü, bu ülkede yaşa- yan beyazlar Güney Rodezyaya veri- lecek bağımsızlığın kendi durumlarına değişiklik getirmeyecek, başka bir de- yişle, ekonomik ve siyasal gücü kendi ellerinde bırakacak bir bağımsızlık ol- masını istemişlerdir. Oysa yerliler, tıp- kı bağımsızlığına kavuşan diğer Afri- 1 -Saç dökülmesini önler. 2-Kepek ve kaşıntıyı yok eder. 3-Saçları kuwetlendirir ve besler. 4 » Genç hücrelerin fa- aliyetini artırarak dü- külen saçların ye- rine yenisinin gelme- sini sağlar. 5-Saçlara canlılık, ha- yatiyet ve güzellik verir. PİLO-CURA SAÇLARINIZIN SİGORTASIDIR Kurukahveci Han No: 10 Tel:22 05 16 6 Kasım 1965 FİATI 575 OKURUŞ (AKİS: 608) DÜNYADA OLUP BİTENLER ka ülkelerinde olduğu gibi, yönetimin artık kendilerine verilmesi taraflısıdır- lar. Siyahlarla beyazlar arasındaki bu görüş ayrılığı İngiltereyi çok güç bir durumda bırakmaktadır. Eğer İngilte- i soydaşlarının isteğine kulak verip Güney Afrika Birliğinde- kine benzer bir beyaz üstünlüğüne da- yanan devlet biçiminin kurulmasına göz yumarsa, zaten kendisine karşı pek i iyi duygular beslemeyen bütün Asya - Afrika devletlerini bir kere daha gü- cendirmiş olacak, bundan daha önem- lisi, çoğunluğu Asya - Afrika devleti olan İngiliz Devletler Topluluğu için- de yeni bir parçalanmaya yol açacak- tır. Yook, eğer Malavi ve Zambia'da olduğu gibi siyahların egemenliği al- tında bir devletin kurulmasına razı olursa, o zaman da yalnız kendi soydaş- larını gücendirmekle kalmayacak, ay- nı zamanda Rodezyayı ekonomik ve siyasal bir anarşinin içine atacaktır. İngiltere, bu açmazdan kurtulabil- mek için, Rodezyaya, siyahların eko- nomik, sosyal ve siyasal bakımdan kal- kındırılması için gerekli bir dönemden sonra bağımsızlık vermeyi düşünmüş- tür. Fakat aşırı bir beyaz milliyetçi o- lan İan Smith'in liderliğindeki beyaz- lar, bunun önünde sonunda siyahların egemenliğine yol açacağını düşünerek, hemen ve kendi üstünlükleri altında bir bağımsızlık istemektedirler. İ nin İan Smith'i bu sevdadan vazgeçir- mek için şimdiye kadar yaptığı bütün çalışmalar ise boşa gitmiş 'bulunmak- tadır Tehlikeli çıkmaz İngiltere ile rodezyalı beyazlar arasın- daki görüşmelerin hiçbir yer& ulaş- maması, İan Smith'in tek taraflı ba- gımsızlık konusunda ısrar edip durma- sı karşısında şimdi durum ne olacak* tır? Wilson hükümeti, eğer rodezyalı beyazlar kendilerini bağımsız ilân e- derlerse bu davranışı İngiltereye karşı açılmış bir "isyan" sayacağını çeşitli defalar tekrarlamıştır. Fakat, İngiltere bu "isyan"ı asker gücüyle bastıracak kadar ileri gidecek midir? Bu soruya o- lumlu cevap vermek çok zor görünü- yor. İan Smith'in geçen haftalarda Londrada yaptığı görüşmelerden hiç bir olumlu sonuç alınamamıştır. İn- giliz Başbakanı Harold Wilson ise, bir defa da durumu yerinde görmek ve rodezyalı beyazlan bir kere daha uzlaşmaya oçağırmak üzere gittiği Salisbury'de hiç bir olumlu sonuç alamamış bulunmaktadır. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: