6 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

6 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tüliden haberler Neden sonra.» Dışişleri Bakanlığının "müfettişze- de'lerinden Talât Kulay, bilhas- sa güzel ve zarif eşi Rebap Kulay için üzüntülü geçen aylardan sonra, kusursuz olduğunun anlaşılmasıyla 1. Dairede bir Umum Müdür olarak görevine döndü. Talât Kulay, bir ma- liye müfettişinin raporuyla, çok iyi işler yaptığı Paris Başkonsoloslu- gundan apar topar Başkente getiril- miş ve üstelik dosyası da adli mer- cilere verilmişti. Bu merciler tet- kiklerini yapmışlar ve ortada bir ku- sur görmediklerinden men'i muha- keme kararı vermişler. Kulaylar da böylece rahatladılar. Ama bir yandan, hiç yüzünden Parisi bırakmanın, öteki yandan ay- larca itham altında kalmanın aza- bının kefaretini kim ödeyecek? Ka- lender Talât Kulay, genişyüreklilik- le "Ne yapalım, olur böyle şey.." di- or. Olur ama, olmaması lâzım değil i? * Düğün hazırlığı Hava Kuvvetleri Komutanı Org. İrfan Tansel ile Milli Savunma Müsteşarı General Kemal Atalay ak- raba oldular. Tanselin oğlu Mete Tansel ite Atalay Paşanın güzel kızı Gülseren Atalay nişanlandılar. Bir- iki aya kadar evleniyorlar. Kayna- nalar düğüne ( hazırlanadursunlar, genç nişanlılar bütün toplantılarda romantik danslarıyla dikkati çeki- yorlar. Nazar değmesin Kuğu Gölü balesinin provalarında prenslere nazar değdi. Sait Sök- men ve Ferit Akın sakatlandılar, prenslik Tanju Tüzere kaldı. Tanju, balenin en güzel delikanlısıydı. Şa- hane bir prens oldu, dansları da çok alkışlandı. Balemizin parlak yıldızı Meriç Sümen, siyah ve beyaz kuğu- ları aynı zamanda oynadı. Siyah ve beyaz kuğuların ayrıntılarını can- landırarak dansetmek o kadar kolay değil; fakat Meriç Sümen, bu güç, rolü başaracak bir balerin. Kuğu- luk bütün balerinlere çok yakışmış- tı. Herkes hayran hayran seyretti. Ön sıranın ortasında eski Ziraat 6 Kasım 1965 Bankası Genel Müdürü, yeni Manisa milletvekili Mithat Dülge oturuyor, hayranlığını anlatacak söz bulamı- yordu. Kuğu Gölünün ilk gecesi bi- raz AP havasındaydı. Fethi Tevet- oğlu, Cihat Bilgehan, Orhan Dengiz, Saim Sarıgöllü grupu, perde arala- rında AP'nin sanat politikasını ko- nuştular. Cihat Bilgehan, Milli Eği- tim Bakanlığından Devlet Bakanlı- gına geçişine biraz üzülmüş olacak; Opera ve Tiyatro sanatçılarıyla ko- nuşurken mahzun bir hali vardı. O- peranın kulisini iyi tanıdığını, Or- han Dengizi uyaracağım söylüyordu. Süreyyada hareket Ankaranın I numaralı lokali Sü- reyyada kokteyller ve yemekler birbirini takibediyor. Geçirdiğimiz hafta Cumartesi akşamı Mehmet Ali Tuzcuoğlu da Süreyyada bir kokteyl verdi. Kokteylde, başta Turizm Bakanı Nihat Kürşad ve eşi olmak üzere, bazı politikacılar, Dev- let Tiyatrosundan üneyt Gökçer ve eşi, eski Operacılardan Türkân Talât Kulay Hak yerini buldu Başoğuz, Şeref Gürsoy da bulun- dular. Nakliyecilikle uğraşan bir iş- adamının kokteylinde Tiyatro ve O- pera sanatçılarıyla karşılaşmak bazı kimseleri biraz şaşırttı. Herhalde, özel dostluklarım bilmiyorlar... Sosyeteler Hiltonda İstanbul, Adana, Ankara sosyetesi, haftanın başındaki Pazar akşamı buluşup, Güldem Meserretçi ile Yü- cel Kurttepelinin düğünlerini kut- ladılar. Tabii, şıklıktan geçilmiyor- du. Güldem Kurttepeli, İstanbulun yeni terzisi Bergin Uzberkin diktiği gelinliği ile pek güzeldi. Bu düğün- de Bergin Üzberkin bir defile yap- tığı söylenebilir. Bn. Kurttepeli ile Emel Aykonun tuvaletlerini de o dikmiş.Gelin tarafı ise başka bir modanın çizgilerini taşıyordu. Sosyete bu düğünün bilançosunu yapadursun, yeni evliler vapurla ba- layı yolculuğuna çıkıyorlar. Avrupa memleketlerinde dört hafta kadar dolaşıp, sonra yeni evlerine döne- cekler. İstanbuldaki söylentilere gö- re,baba Kurttepeli, biricik oğluna çok güzel bir ev döşemiş ve bu dü- gün yüzünden hayli terlemiş!.. Gönüllerdeki aslanlar Ottava Elçimiz Mehmet Baydur, ara Palas pavyonunda bir ve- da kokteyli verip, görevine başla- mak üzere Kariadaya uçtu. Kokteyl akşamı Dışişleri mensupları çok he- yecanlıydılar. Mehmet Baydura gıp- ta ile bakanlar, yakayı kurtardığını söyliyenler vardı. Baydur büyük ba- direler atlatmış, bu elçiliği, aslanın ağzından lokma alır gibi almıştı. Ya ötekiler ne yapacaktı?. Merkezde bekliyenler yeni elçiliklere tâyin edi- lebilecekler miydi? Kimler geriye dö- necek, kimler yer değiştirecekti? Yalnız kokteyllerde değil, Dışişleri Bakanlığının koridorlarında da gün- ir bu meseleler konuşuluyor. Herkesin gönlünde bir başka aslan yatıyor. Meselâ Kâmran Gürünün Bonn Elçiliğine gideceği. Melih E- senbelin Tokyodan Washington'a ge- çeceği, Turgut Menemencioğlunun merkeze dönüp Genel Sekreterliğe oturacağı. Genel Sekreter Halük Bayülkenin ise Birleşmiş Milletlere 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: