31 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

KIBRIS OLAYLARI AKİS büyük dikka iler. den li herhangi bir müdaha- lede bul . Ama sıra AP söz cüsüne geldiğinde hava öyle bir de- gişti ki, Meclis Başkanı, mensup bır lunduğu partiyi bir tarafa bırakıp, görevini yapmak zorunda kaldı. Böylece, meseleyi partilerarası bir suçlama yarışı haline getiren adımı hangi partinin attığı Meclis Başka- mnın davranışı ile tescil edilmiş ©- luyordu. İktidar, Genel Görüşmeye hazırlanırken herhalde bunu aklına getirmemişti. Mızrak çuvala sığacak mı? Geçen hafta CHP Genel Görüşme önergesi verdikten -ve AP, kork- madığını ispat için telâşla bir öner- ge de kendisi düzenledikten- sonra, büyük politikacı Demirel tarafından derhal işin hazırlığına girişildi. Ya- pılan AP ortak grup toplantısında Demirel, arkadaşlarına, nasıl bir ta- vir takınılacağını ima etti: AP, Kıb- rıs Meselesini CHP'den kötü vazi vette devralmıştı. Üstelik muhalefet- teyken, CHP'ye, konuyu Birleşmiş Milletlere götürmemesi tavsiye edil mişti. İş bu noktaya AP tarafından değil, CHP tarafından getirilmişti Yine de sonuç yüzünden Hükümet işi bırakmıyacak, haklardan vazgeç miyecekti. Kıbrısta bir emrivâkiye müsaade edilmiyecekti. Demirel bu arada şu sloganı da ortaya attı: “Gönül isterdi ki, komu bir iç politika çekişmesinin sebebi vapılmasın ve parti menfaatlerinin vasıtası kılınmasın.” Görünüşte AP bu masum tavrı takınacak, çatışma- mn sorumluluğunu da CHP'ye vika- caktı. Bu partiyi şamar oğlanına çe virmenin ne kKolav olduğunu büyük politikacı Demirel seçimlerde her kese ispat etmemiş miydi? Ama bu sefer evdeki hesap çar- şıva uymadı. İktidar hemen, Genel Görüş me için eksiklerini tamamlama faa- livetine girişti. Demirel, Genel Gö- rüşme sözü ilk ortaya atıldığında, devlet arşivlerindeki belgelerin açık- lanacağından bahsetmişti. Fakat bir nokta vardı: CHP'yi yıkıverecek mezkür belgeler, halkoyunun oldu- ğu kadar, İktidarin da meçhulü idi. Ama koskoca devletin koskoca arşi- vinde AP'nin işine yarayacak, hiç oi- mazsa üzerinde polemik yapılabile- cek bir tek belge bulunamaz mıydı? Elbette ki bulunurdu, AP için gaye 31 Aralık 1965 Maksat,ya, hacı baba! Radyo bildirdi: AP Grupu toplanmış, CHP'nin meş- “Johnson'un Mektubu hur nun okunmasını temesini görüşmüş, H t bunun Maksat da, milletin bilmesi. Ne var, bunda? 4 Kıbrısı unutturmak, dikkati başka tarafa çekmekti. Bu amaçla, geçen haftanın orta- sından itibaren Dışişleri Bakanlığı, Demirelin direktifi ile, görülmemiş bir dinamizme itildi. Aranan, mat- luba uygun birkaç belgeden ibare!- ti. Demirel, Dışişleri Bakanlığı arşi- vinde bulunan türk - yunan ilişkile- riyle ilgili bütün belgelerin çıkarıla- rak kendisine verilmesini istedi. De mirel ve arkadaşları bilhassa, İ nönüye yüklenmekte kendilerine kuvvet bir belge bul mak istiyorlardı. Akıl inci Dün; ya nın el değiştirmesiyle ilgili olayla- mi işe yarayabileceğini söylemişler- i. Oniki Adanın da İnönünün hatası ii kaybedildiğine dair bir belge bü- unamıyor, fakat AP'liler kulaktan dolma bilgileriyle, böyle bir belge- bulunduğu hususunda — nin erek, Hariciye memurlarını zorlu- vorlardı. . Böyle bir belgenin bulu- nup meçhuldür. Ama, nl Bakanlığı Genel Sekreteri Bayülken bir kriz geçirdi. koydukları Bayüilkene e şu oldu: Aşırı yorgunluk!.. a Işıkla br görüşme yaptı. Bu görüşme, çok kimse tarafından “geçti Borun pa Lb diye yorumlandı. Birleşmiş Milletler toplantısı öncesinde fikri her şey bittikten sonra kapısı aklar acı acı gü lümsemekten mirel IV. m iy Dışişleri Ba kanı ile Cuma günü Mecliste Baş bakanlık odasında konuştu. Kafa sında bir büyük müttefikin düşün la niye görüşmedin?” diye ğunda cevap verebilmenin imkânını yaratmaktan ileri geçmiş olamaz. İ- şık, Demirelin yanından ayrıldıktan sonra kibar, fakat kötümserliği giz“ lenemeyen bir demeç verdi. Çağlayangilin himayelerinde pi sırada halkoyundaki tepki ve dalgalanmalar devam ediyordu. Mitinglerde, bildirilerde ve Basinda; Pirlapıniş Milletler kararının alın alaturka ki rol sn alafranga en az yunanlılar kadar eek edili- yor, Türkiyenin NATO ile ilişkileri: nin ve hattâ tüm olarak dış pöliti- kasının yeniden gözden geçirilmesi fikri kuvvet kazanıyordu. Bu noktada alafranga dostların imdadına Çağlayangil yetişti. Dışiş leri Bakanının yaptığı. açıklamaya göre, NATO devletleri, Birleşmiş Milletlerde, yürürlükteki andlaşma: ları tâdil eden bir tasarı karşısında menfi tutumlarını ispat için çekim: ser kalmışlardı. Çağlayangil, bu & rıklamayı yaptığı gün kendisine s0- rulan, “Alınan bu karar açısından NATO devletleriyle olan ilişkileri- miz yeniden gözden geçirilecek: mis dir?” sorusuna şu cevabi verdi: “e Böyle bir şey yok!” e hâkim m. olduğu devletle- ri “mezun kılıp”, Türkiyeyi tek ba- 21 teselli kabilinden destekleyen merikanın tutumu ise Çağlayangil tarahından şöyle savunuldu: se Birleşik Amerika tutumunu seri olarak tâyin edip, oyunu da ©- a göre kullanmış, Siler tasa tasarısına sızlık olacaktır. Dost Amerikanın Kıbrıs ibi milit bir dâvada Türkiyeye temin ettiği bu destek memnuniyet uyandırmıştır.” ayaga “himayekârlığı” bu. kalmadı. Bakanımız,