31 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

31 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KIBRIS OLAYLARI AKİS ettiği yardım sebebiyle KARA merikaya teşekkür ettim.” New York'ta yüzümü toplantıdan- beri fazlası ile cömert bir havaya girmiş olan Çağlayangil bu arada, “Suriye bizden Hatay ve İskende runu istiyormuş, doğru mu?” soru- suna: “ İstiyorlarsa, gelip alsınlar. Alabileceklerse, veririz” diye cevap verdi. Bu hususlarda dikkati çeken, A- merikanın ve NATO ülkelerinin sa- vunulması hususunda Demirelden zivade Çağlayangilin öne çıkması dır. Bu durum, TV. Koalisyonda AP' nin sakat ve sakim Petrol politikası. nm savunulması işinin Mehmet Tur guta vüklenmesine ve Demirelin i- kinci plânda kalmasına benzemekte dir. Bu arada, Amerikanın savunul. ması hususunda adını ortaya koyan bir başka gönüllü, sağlam çevreler- de hayret uyandırmıştır. Bu gönül lü, bir hafta evvel Topaloğlunun a7- line imzayı basan, Cumhurbaşkanı Gürseldir! Gürsel, Genel Görüşme- den bir gün önce bir demeç vererek, Türkiyenin Kıbrısa müdahalesine Amerikanın engel olmadığını iddia etmiştir. Bu husustaki gerçek, John- son'un mektubunun açıklanması ile ortaya çıkmak üzereyken verilen bu demeç, büvük bir ihtiyatsızlık ola. rak değerlendirilmistir. Partiler hazırlanıyor sırada diğer partiler, Mecliste yapılacak Kibrıs Görüşmelerine hazırlanıyorlardı. CHP ve TİP dışın daki partilerin takınacakları tavır biraz muğlâk görünüyordu. 5 iyice AP'nin dümen suyuna girmiş bulunan YTP, ne yapacağını tâvin c- demiyordu. Bu yüzden, Demirelin vi defa bahsettiği “Gizli Görüş- * formülüne sarılındı: Mesele çöle kritik bir safhadavdı. Partiler arasında bir çatışma zararlı olacak- tı. Herkes bir ve beraber olmalıydı. Oturum kapalı vapılırsa, vararlı so nuç verebilirdi... Bu politikanın patenti, Raif Av dara aittir: — Türk milleti için bu anda ba- his mevzuu olan şev, bekçi dövmek deği müstakil olmakla beraber, Yep ninkini andırıyordu. O da, sebeple rin aranmasından önce, İktidar ve Muhalefetin bir safta birleşmesini istivyördu. Fakat CKMP bu arada, son durumun türk dış politikasında bir değişikliği de gerektirdiğini çe- kingen bir ifade ile söylemek zörün- da kaldı. CKMP, bir başka yönden de YTP ye paralel hareket etti. Bir “Liderler Toplantısı” istedi. Bu toplantı Genel Görüşmeden önce yapılmalı ve par- tiler halkoyunun karşısına çıkma- dan önce, “mahremiyet içinde” bir mutabakat sağlamalıydılar. Ancak, teklifi Demirel, İsmet Pa- şanın buna katılmayacağını duymuş olduğundan aceleyle reddetti. CKMP den bir teklif daha geldi: Dış politi- ka konusunda bir “Meclis Araştır- ması”... Bu teklif CKMP'lilerin dü- şünüp taşınıp buldukları en musli- hane teklifti. Bir kere, sonunda Gü- ven Oyu voktu, suçlu tesbiti söz ko- nusu değildi. Üstelik, hemen sonuç lanmıyacak, sinirlerin oyatışmasını sağlıyacaktı. CKMP'nin bu formülünü Demire) de çok beğendi ve Grupta, bir Mec- lis Araştırmasına taraftar olduğunu sövledi. MP, Genel Görüşme öncesinde sessiz kaldı. Bölükbaşı, durumla mütenasip #yâni hem nalna, hem mıhına-, seçmene hoş gelecek, en makül davranışı tesbit icin id ka: fa patlattı. CAP ile TİP'in tutumları ise ke- Ferruh Bozbeyli Tarafsızlık deyince.. sindi. CHP, Birleşmiş Milletlerde a- lınan son karardan sonra meselenin halkoyu önünde tartışılmasının fay. dalı olacağını, güdülen politikada bir yanlışlık varsa, önce bunun tes- bit edilerek, doğru istikametin orta- ya çıkarılmasını ve doğru politika üzerinde milletçe birleşilmesini isti- yordu. CHP'liler, başta Demirel ol. mak üzere, suçu kendilerine yükle. mek isteyen iktidar partisinin ge- rekli cevabı hak ettiği fikrinde is- rarlıvdılar. TİP ise, yayınladığı bir bildiri ile, Enosisi gerçekleştirme yönün- veki her davranışa kesinlikle karşı olduğunu açıkladı. Bu açıklamanın içinde AP'yi de hedef alan bir mâna vardı: Eğer AP, Amerikanın sözünü dinleyip Enosise “Evet” derse, buna şiddetle karşı çıkılacaktı! Gözler Mecliste Haftanın başında Pazartesi günü, Millet Meclisinin 28. birleşimi bu hava içinde başladı. Kıbrısla ilgili Genel Görüşme gündemdeydi. Fa. kat görüşmenin gecikmesi için belki de sinirlerin yatışması bakı- mından» Bozbevli işi uzattı. Bu ara- da, Atatürkün Ankaraya geldiği gün olması münasebetiyle, üç dakikalık saygı duruşu yapıldı. İstanbuldaki infilâkte ölen 14 işçiye taziyet tel- grafı çekilmesi karara bağlandı, ak- tarma kanunları geçirildi, bazı ov lamalar yapıldı Nihayet 1540'ta görüşmeler bas- ladı. Demirel de tam bu anda Mec lise girdi. Bir gazeteci, böyle önem: li bir celsede vukubulan gecikme- vi, “Merhum Başvekil de bövle va pardı” diye izah etti. İlk sözü, MP adına Bölükbaşı aldı. MP lideri, son günlerde çeşitli çevrelerde yapılan bütün tenkitleri ve bütün fikirleri içine alan bir ko nuşma yaptı. Fakat en çok tekrar- ladığı, “milli birlik ve beraberlik” reçetesi oldu. Meselenin iç politika çekişmesi yapılmaması gerektiğini söyleven Bölükbaşı, Birleşmiş Mil letlerdeki son toplantıda hatalar vü- pıldığını, NATO ülkeleri ile Ameri kanın samimiyetsiz davrandıkları nı, Türkiyenin dış politikada uydu luktan çıkmasının şart olduğunu be lirtti. Ama bu arada CHP'ye ve İ- nönüye çatmayı da unutmadı. Bö lükbaşı böylece her şeyi ve her fik- ri birbiriyle çelişse de- dile getirmiş oldu. Nitekim Bölükbaşı, bir yama lı bohçayı andıran konuşması bit tikten sonra koridorda yanına g* 31 Aralık 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: