7 Mayıs 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

7 Mayıs 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

diler ve bu, D.P. Büyüklerinin bütün ka- nını başına çıkardı, Gece Radyo Gazetesi veryansın ediyordu: Bu İsmet Paşa ne yâ- pıyordu? Aklınca, bir takım safdışı as- kerlerle ihtilâl mi çıkartacaktı? imler artık kesinlikle geri bırakıl- mıştı, Halbuki Kemal Aygün gibi bir ta- kım sezgi sahibi Demokratlar gerginliğin ancak seçime gitmekle giderileceğini görü- yorlar ve bunu söylüyorlardı. Mesela İs- tanbulun Belediye ve D.P. İl Başkanı fik- rini bir D.P. toplantısında açıkça ifade- den çekinmedi, “Hani şu havaya girilmiş- ken seçim yapılsa hiç de fena olmaz” de- di. Ama Ankaranın niyeti başkaydı. “Ken- hazırlıyorlardı. dilerine göre bir seçim” açıkca Bunu bir akşam Radyo Gazetesi ilan etti. Radyo Gazetesindeki o konuşmayı Burhan Belgeye bizzat Menderes yazdırttı. Bundan dolayıdır ki konuşma, ancak ya- rım saatlik rötarla okundu. Radyolar din- leyicilerini hafif müzikle oyaladılar, Men- deresin, “Sahibinin Sesi” ağızından açıkla» dığı şuydu: Seçimlerin öne alınmasından kat'i şekilde vazgeçilmişti. Burhan Bel- ge o renkli üslübuyla “önce sahanın te- mizlenmesi” lüzumunu söyledi, ondan son- ra “Durun bakalım, hele saha temizlen- “rağ bir seçim ancak o zaman düşünülebi- lir” dedi. Sahanın temizlenmesi görevi, kurulacak Tahkikat Komisyonuna verili- yordu. İsmet Paşa bir kaç gün sonra evden de çıkabildi. Parti Merkezine gitti, orada çoğu Teknik Üniversiteden olan gençle- rin C.H.P.'ye kayıt beyannamelerini im- zaladı. Tabii orada birikmiş olan kalabalık Muhalefet Liderini hararetle alkışladı. Nisanın 16. Cumartesi gecesi, son uçakla Ankaraya döndük, Meşhur Tahkikat Ö- nergesi Pazartesi günü Mecliste görüşüle- cekti. Önergeye karşı İsmet Paşa konuşa- caktı. D.P. Meclis Grupu, Tahkikat Ko- misyonu kurulmasını İn kendi iç ko- misyonunun raporun günü, gene altı saat süren bir toolantuda kabul etmişti ve bunun müracaatını Meclise yapmıştı, Rad- yo Gazetesi o günden beri bunun propagan- dası ve havasıyla meşguldü. Memleket Muhalefet ve Basın yüzünden tarifsiz ka- rışıklıklar içine düşmüştü. Muhalefetin ve Basının hakkından gelmek lazımdı. Tahki- kat Komisyonu bunların hakkından gele- cekti, İşte bu sıradadır ki Meclisin bir ko- misyonunda son derece ilgi çekici bir tar- tışma cereyan etti, D.P, İktidarı Ameri- kayla yeni bir ikili anlaşma imzalamış. tı. Bunun tasdiki isteniliyordu. Amerika, Türkiye silahsız bir tecavüze maruz bıra- kıldığı takdirde, Hükümet talep ederse, 'müdahalede bulunabilecekti. Muhalefet, komisyonda sordu: “Bu, ne demektir?” Gerçekten de D.P.'nin bütün borazan- ları Türkiyede bir iç harp tehlikesini söy- lüyorlardı. Türkiyeyi karışmaya hazır bir memleket olarak gösteriyorlardı. Bunun tahrikçisi diye ilan ettikleri Muhalefete ve Basına karşı GAM yetkili bir or- gan kuruyorlardı. F iniz ki buna rağ- men halkın galeyanına hâkim olamadılar. Bu: takdirde Amerikaya başvururlarsa amerikan askerleri, Lübnana gittikleri gi- bi Türkiyeye de gelecekler miydi? Tartiş- ma en.ziyade Bülent Ecevitle Fatin Rüş- tü Zorlu arasında oldu. Bülent diyordu ki: . (“S. Türkiye dışardan silahlı bir teca- vüze uğrar, Amerika yardımımıza koşar. Zaten bu, NATO'nun da bir vecibesidir, Ama, silahsız tecavüz ne demektir? Si- lahsız bir tecavüze karşı silahlı amerikan müdahalesi nasıl olur ?” Buna ı Zorlu, işi, iç karışıklıkla- rı bastırmaya Hükümetin gücünün yetece- gini söylemekle geçiştirdi. e Bildirdiğine göre, ikili anlaşmanın Muhalefet tarafın- dan belirtilen endişeyle ilgili bir kastı yok- tu. Sonra da, D.P, organları hücuma geçti- ler: Yani C.H.P. bir ihtilâl hazırlıyordu da, tedirginliği ondan mıydı? C.H.P. bir ihtilâl hazırlamıyordu ama, memleketin bir ihtilâle süratle gittiğini görüyordu ve korkulan başa geldiğinde duruma bir de yabancılar karıştırılırsa Türkiyenin çök feci vaziyetlere düşmesini önlemeye ça- lışıyordu. Gerçekten de bu ikili anlaşma İhti- lâlcileri meşgul edecek, onları Menderesin yurt içinde bulunduğu bir sırada hareketi . yapmaya itecek, Hükümetin böyle bir mü- KAR Ki halde ele geçirilmesi- ni şart kılacaktır. Hareketten sonra da İhtilâleiler “Dışişleri ma Genel Sek- reteri Selim Sarperden bu anlaşmanın ger- çek mahiyetini defalar ve defalarla sora- caklar, Sarper onları, anlaşmanın böyle iş- lemeyeceği hususunda temin edecektir. Türk milletine karşı Coniler tarafından savunulan bir hükümet! Çok şükür ki bu ayıbı Allah, İbtilâleilerin ellerini çabuk tutmaları sayesinde göstermeyecektir. İsmet Paşa Pazar gününü evde arkadaş- diğer ileri gelenleriyle, yapacağı ko- ts -

Bu sayıdan diğer sayfalar: