7 Mayıs 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

7 Mayıs 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

oruara Ismet #aşayı alkışlatmıstır, Halbu- ki İsmet Paşayı alkışlayan, dolu halde bulunan halktı. İsmet Paşa o gün bankaya, saat 17'yi gecerken elhette ki pal para almak için gitmedi. Yaptığı bir kuvvet gösteri- siydi. Onun o satte orada bulunacağı da C.H.P.'nin öncü kuvvetlerinin mâlümuydu. Daha sonraları bunun gibi çok tertip ya- pıldı. Turhan, Suphi, Bülent, İstanbulda Orhan Birgit, Alev Çoşkun, gençlikle te- ması bulunan partililer dünya kadar gös- teri başlattılar; Böyle hallerde önemli ola- nın gösteri başlatılması değil, gösteriye gerçek halkın ilgisi olduğu D.P. İktidarı- nın hep meçhulü oldu, Bunları, hep basit tertipler gibi gördü ve o heyecan dolu Ma- yıs ayının hadiselerini dahi doğru şekilde değerlendiremedi. Halbuki, C.H.P.'liler ta- rafından başlatılan bu gösterilere halkın katılma nisbeti D.P.'nin altından toprağın tamamile kaymış olduğunun delilini teşkil ediyordu. Hele bunlara subaylar, toplu halde ve üniformalarıyla katıldıkları za- man bile İktidar bunun manasını kavramâ- dı. Bunlara Karşı gösterdiği tepki ise onu daha gülünç hale soktu. Şimdi, o Salı günkü gösteri dolayısıy- “ la toplanıp bazısı tevkif olunanları, bilhas- sa bunlardan bir.tanesini gülerek o hatır- uyorum. Adam Bulvarın önünde piyango bileti o satıyormuş. Kalabalığı görünce müşterilerin çoğaldığı a daha hızlı bağırmaya başlam e Haydi, çekilişe, az kaldı, çekilişe az kaldı!” Adamı, Hükümet aleyhinde gösteri ya- pıyor diye götürmüşler. Zaten götürülen- leri de mahkeme: birkaç gün sonra ser- best bıraktı. Çarşamba günü bütün gaze- teler hadiseyi gerçek yüzüyle, büyük baş- lklarla ve muazzam kalabalığı. gösteren fotograflarla yayınlıyorlar, adeta alay eder gibi İçişleri Bakanlığının tebliğini de bir köşede veriyorlardı. ismet Paşa o gece gülerek: — Yarına bir marifetim daha var.. dedi. O marifeti de, saat 17 marifetinin ba- şarısi üzerine, gittiği C.H.P; Grup odasın- da kararlaştırmışlar. ismet Paşa anlattı: “.— Bulvar Palasta arkadaslar şere- fine bir yemek veriyorum. Şeref misafiri- miz, Fuat Köprülü!” Köprülü o günler bir C.H.P. heyetiyle birlikte yurdu dolaşmış, gittiği her yerde Demokratlara D.P.'nin artık eski, bildikle- ri D.P, olmadığını söylemiş, onları, Çe tin savaşında C.H.P.'yi desteklemeğe da- vet etmis 1046 MP 'sinin ideallerini sita- i di C.H.P.'nin temsil ettiğini, Bayarla Men- deresin davaya ihanet etmiş bulundukla- vını anlatmıştı. « İktidar bunu da haber aldı. Haber al- dı ve Bulvar Palas sahibi üzerinde bir taz- yik denemesine girişti. Salonunu İsmet Pa- şaya vermemeliydi. Bulvar a sahibi kös dinlemiş bir adamdır. apan- lara, Hükümetin daha olam Dü dmmletarle uğraşması tavsiyesiyle mukabele etti, Çarşamba akşamı İsmet Paşa yemeği arkadaşlarıyia Bulvar Pwlasta yedi. Gü- zel nutuklar söylenmiş, heyecanlı bir ha- va esmiş. Ertesi sabah gazeteler bunun ha- berleriyle doluydu. Bir gün sonra manşet- ler İstanbulda, siyasi toplantı yaptıkları iddiasıyla -D.P.'liler ihbar etmişti- polis tarafından adalete sevkedilen, fakat ha- kimler tarafından bırakılan C.H.P.'lileri anlatıyordu. Bir kaç gün sonra da, 23 Ni- san geldi. İsmet Paşa C.H.P.'lilerin başın- da Anıt - Kabire gitti. Halk gene müthiş tezahürat yaptı. İsmet Paşa oradan C,H.P Genel Merkezine döndü. Gençler kendisini oradâ bekliyorlardı. İsmet Paşa gençlere hitap etti. Dedi ki: — İstiklâl Mücadelesinin ihtilâli her millet için halde ve istikbalde ders verici bir mana taşımaktadır. Millet olarak bu- gün de 1920'nin 23 Nisanında Milli Hâki- miyetin kurulduğu günün bütün aşkı ve iradesiyle, heyecanıyla Milli Hâkimiyetin en son safhası olan demokratik rejimin yerleşmesi ve tekâmül etmesi için calışı- yoruz. Demokratik rejim, dürüst ve İnsan Hakları davasında da İstiklâl Mücadelesin- de olduğu gibi tam bir müvaffakıyete er- mek milletçe iktidarımız dahilindedir, Bu yolda her fedakârlık yalnız vazifedir ve en yüksek şereftir.” Salonu dolduran gençler bu sözleri coş- kun tezahüratla karşıladılar, Bina bir an- da “Yaşa İsmet Paşa!” avazeleriyle çın- ladı. Zâten bir haftadır, bilhassa İktida- rın kulaklarında sadece bu ses çınlıyordu. Bu ses, Türkiyenin her köşesinden yükse- liyordu ve postacılar İsmet Paşanın Ayten Sokaktaki evine, yahut C.H.P. Genel Mer- kezine günde iki defa, ed defa kucak do- yorlardı ni dolayısıyla İzmite gitti ve orada, O b” siyasi b se sini Tabii bütün abie -

Bu sayıdan diğer sayfalar: