7 Mayıs 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

7 Mayıs 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Demokratik rejimlerde sistemin , itibarının da, iyi işleyip işlemediğinin de miyârının Parlârsento ol duğu bizde çok zaman unutulmuştur. D.P. İktidarının bir ihtilâlle son bulmasında, DP. hakimiyeti altındaki Meçlisin Menderes emrinde bir nevi “tasdik meka- nizması” haline gelmesi başlıca rolü oynamıştır. Nite- kim İhtilâl bu Meclisin hemen bütün yetkilerini -ve üstelik kaza hakkını- 15 kişilik bir sivil juntaya dev- retmesinden sonra patlak vermiş, fiilen Meclissiz re- jim askerler tarafından hukuken de Meclissiz hale getirilmiştir. Demokratik rejimi .soysuzlaşmış başka memleketlerde de hastalığın Meclisten başladığı bi- linen bir gerçektir. Türkiyede Meclis, uzun bir süredir bloke olmuş durumdadır. Tecrübesiz bir parti ve iktidar tideri hem kendisini, hem iktidarını, hem partisini bir çık- maz yolun içine sokmuştur, artık. ne ileri gidebilmek» tedir, ne de geriye doğru adım atabilecek prestij ve şahsiyete sahiptir. Süleyman Demirele bu hatasını işlemeden önce gereken ikazların, tavsiye ve nasihat- ların yapılmamış bulunduğunu hiç kimse iddia ede- mez. Bunların içinde bir tanesi, üstelik son derece spektakülerdir de.. Muhalefet lideri İsmet İnönü Baş- bakandan randevu İstemiş, gitmiş onu görmüş, bu Se çim Kanununun memleketi karıştıracağını söylemiş ve meselenin iki av geriye bırakılmasını istemiştir. Demirel, bu demarştan hiç bir şey anlamadığını belli etmiş ve bu İsmet İnönüye, A.P, Genel Başkanının karşılıklı oturulup da ciddi ciddi memleket meselele- ri konuşulacak bir kimse olmadığı intibaımı vermiş» tir. Nitekim İnönü ve Demirel o tarihten bu yana birbirleriyle temas etmemişler, Basbakan ne zaman Muhalefetten birisini istese İsmet İnönü ona, konu- nun ilgilisini göndermekle yetinmiştir. Havanda su dövmenin faydasızlığımı, İsmet İnönü şüphesiz, uzun devlet hayatı yılları sonunda görmüş ve öğrenmiştir. Demirelin hep aynı Demirel olduğu ise, bu hafta tekrar meydana çıkmıştır. Başbakana İstanbulda ga- zeteciler soruyorlar: “Balıkesir o milletvekili Mevlüt Yılmaz, yn mahkemeye verilmesini istemek- tedir. Ne dersi Bu ileeL iin mensup olduğu partinin Genel Başkanının ve Cumhuriyet Hükümetinin başının Şa- heser cevabı: “O kadar önemsiz konuları soruyorsu- nuz ki, bu sorularınızı cevaplandırmakta güçlük çe- kiyorum..” Eğer insanların önemi, önemli konuları umursamamakla sağlansaydı bugün dünyanın en ö- nemli şâhsiyeti bir m evvelin sıradan bir iş adamı, Süleyman Demirel ölurdu. Ama ne yaparsınız ki ger- çek şudur: Önemli Kote umursamamak insanları en sonda sadece tarifsiz müşkillerle karşı karşıva bı- adır. 7 Mayıs 1966 , “Meclis gene toplanamadı” Metin TOKER Meclisin, Kanunu (konusundaki manasız ısrar yüzünden işleyemez hale getirilmesi bünun bir misalidir. - ğ A.P.'nin, işte Mecliste bir çoğunluğu var. Hodri meydan, A,P. Seçim Kanununu de görelim bakalım.. Önümüzdeki senato kısmi seçimlerini, çk karâcağı bu yeni kanunla yapsın da seyredelim.. Bun- ların hiç biri gerçekleşmeyecektir. Süleyman Demire» lin partisi bunları yapamayacaktır. Nasıl yapabilir ki, A.P.'nin Başk: siret sahibi milletvekilleri uzağı gördüklerinden Mecliste bulunmamakta, daha vahim hadiseleri ön- lemektedirler, Fakat bir demokratik ülkenin Meclisinin bu hal m Türkiye, Meclisteki çoğunluğun bir kaba kuvvet teşkil ettiği günleri geride bırakmıştır. Türkiye, de- mokratik rejiminin bu nazik döneminde siyasi parti- lerin kendi aralarında zaman zaman oturup mese- leleri konuşmak, onları beraber halletmek zorunda oldukları bir memlekettir. Zira siyasi partilerin, çe- şitli konular üzerindeki görüşleri değişik de bulunsa esas menfaatleri birdir ve bu, parlâmenter sistemin vamıdır. bir hayaldir. Tam aksine, kolay yolun çok yolcusu bu sevdanın peşindedir. 1961 ile 1964 arasında zaman zaman ayaklandılar mı, . onları İsmet İnönü memleketin sağlam kuvvetleri üzerindeki büyük nü- fuzu sayesinde yerlerine oturtabilmiş, ileri gittikle- rinde kahretmiştir, Kim kızarsa kızsın, bir Süleyman beyin böyle bir kudrete sahip mutlaka ka bul edilmeli ve memleket deneme tahtası haline ge- tirilmemelidir. C.H.P. başında bir İsmet İnönü bulun- duğu için, iktidardayken, A.P, ile devamlı diyalogtan müstağni kalabilirdi. A.P, bugün; C.H.P. ile Ker İsmet maz. Bu diyalogun, önemini önemli konuları umur- samamakla sağla basiretsizliği yüzünden Ne lam bugün Mecli- si hale getirmiştir. Yarın, parlâmenter re- jimi işlemez bale getirecektir. a Meclisteki bü. tün mensupları bu tehlikeyi görmelidirler. “Ne ola- caksa olsun” demek çok alaturkalıktır. Bir şey olur. sa, en çok A.P. Grupuna olur. Batılı kafa, böyle haller. e, olacağın olmaması için gerekli yolu tutan kafadır Artık dünyada bu kafalar, omuzlar üzerinde dut mak hakkına sahip bulunuyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: