July 29, 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

July 29, 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS NAA.C.P.- ve Kentler Ligi -U.L.- adım taşıyanlar, liderlerin başında da ünlü siyah din adamı ve Nobel Armağanı sahibi Dr. Martin Luther King geliyordu. Siyahlarla beyazlar arasındaki eşitsizlik kâğıt üzerinde giderilinceye kadar, amerikan zen- cileri, kaynağını hristiyan tevekkü- lünden alan bu sabır çağrılarına ku- lak vermişlerdir. Ancak, amerikan kanunlarında çeşitli değişiklikler yapıldığı halde gerçek durumda hiç- bir yenilik görülmediği ortaya ml tıktan ve Başkan Johnson'un "Fa- kirliğe (karşı savaş" kampanyası doğura doğura bir fare doğurduk- tan sonra, siyahlar, amerikan top- lumu içindeki yerlerini barışçı yol- lardan kazanabilecekleri konuşun- du ciddi tereddütlere düşmüşlerdir. eğişen kanunların gerçek ha eşitliğini sağlamaya ve hükümet ta- rafından -o amerikan hükümeti ti bir anlamsız itibar sorunu yüzün- den Vietnama yılda 60 milyar do- lara yakın para dökmektedir, alı- nan tedbirlerin siyahlar arasındaki geriliği, işsizliği ve fakirliği gider- meye yetmediği anlaşıldıkça, ikinci sınıf vatandaşlıktan (o kurtulmanın tek yolunu kuvvette arayan siyah- inin sayısı giderek çoğalmıştır. Bu arada yetişen Floyd MckKissick ve Stokey Carmichael gibi genç lider- ler de, başlangıçta barışçı yollan savundukları halde, zamanla bu gö- rüşü paylaşmaktan başka çare bu- lamamışlardır. Bu gelişmenin sonu- cundadır ki, barışçı N.4 A.C.P. ve U-L.'in yıldızı hergün biraz daha ka- rarırken, McekKissick'in liderliğinde- ki Irk Eşitliği Kongresi -C.O.R.E.- ve Carmichael'm liderliğindeki Ba- rışçı Öğrenciler işbirliği Komitesi -S.N.V.C.C.-'nin yıldızları hızla par- lamaya başlamıştır. Aslında, adla- rından da anlaşılacağı gibi, bu son iki kuruluş da başlangıçta ırk ayrı- mını barışçı yollardan çözmek ni- yetindeydiler. o Fakat, sonradan, Johnson gibi bir kuvvet o âşıkının karşısına ancak kuvvetle çıkılabile- ceğini anlamış olmalıdırlar. Tehlikeli gelecekler Birleşik (o Amerikanın dört bir ya- nından Newark'a gelen zenci li- derlerin aldığı oyeni karar, daya- nılmaz durumlarda zencilere kuv- vet kullanmak fetvasını verdiği için, Atlantiğin ötesinde çok ciddi geliş- meler yaratacak nitelikte bir karar olarak görünmektedir. Gerçekten, zenci liderlerin şimdiye kadar yap- tıkları bütün barışçı yollardan ay- 29 Temmuz 1967 rılmamak tavsiyelerine rağmen ka- rışıklıkların bir türlü önü alınamaz- en, acaba bu liderler bir kere şid- deti haklı gördükten sonra durum nice olacaktır? Başkan Johnson zaten bir balon DÜNYADA OLUP BİTENLER olarak havalarda sallanıp duran "Büyük Toplum"unun siyah iğneler tarafından delindiğini görmek isle- miyorsa, Vietnam (savaşım elinin tersiyle bir kenara itip, bütün dik- katini içeriye çevirmek zorundadır. GEÇEN HAFTA DÜNYADA ORTADOĞU — Artık uzaya uzaya yılan hikâyesine dönen Ortado- Şu buhranına diplomatik bir çözüm yolu bulmak için yapılan çalış- malar, geçen hafta da bir arpa boyu yol alabilmiş değildir. Üstelik, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, Birleşik Amerika ile Sovyetler Birliği tarafından hazırlanmaya çalışılan ortak bir karar tasarısının araplar tarafından şiddetli tepkiyle karşılanması ve Sovyetler Birli- ğinin bu yüzden tasarıyı hazırlamaktan vazgeçmesi üzerine, girdiği çıkmazdan kurtulamıyacağını anlayan Genel Kurul, çalışmalarına süresiz ara vermek zorunda kalmıştır. New York'tan bildirildiğine göre, iki büyük devlet tarafından hazırlanan bu ortak tasarıda, Bir- leşik Amerika, İsrail kuvvetlerinin işgal ettikleri topraklardan he- men geri çekilmelerini kabul ediyor, buna karşılık Sovyetler Birli- ği de, bütün ülkelerin varolma hakkım tanıyarak, arap ülkelerini İsraille birarada yaşamaya çağırıyordu. Fakat arap devletleri bu durumu öğrenince pek sert tepki göstermişler ve bunun üzerine Sov- yetler Birliği de, ortak tasarıyı hazırlamaktan vazgeçmek zorunlu- gunu duymuştur. Üstelik, Nasır, ziyaret etmekte olduğu Sudanın başkenti Hartumda yaptığı bir konuşmada, arapların İsraili asla ta- nımayacaklarını söyleyince, arap liderlerinin yavaş yavaş gerçekleri görmeye başladıkları yolunda ortalıkta uyanan son ümitler de suya düşmüştür. Şu satırların yazıldığı şurada anlaşılan odur ki, yeni bir çatışmaya kadar, Ortadoğu durumu böylece sürüp gidecektir. Fakat uluslararası durumun yeni bir çatışmaya tahammülü var mıdır, yok mudur, orasını pek düşünen yoktur. CEZAYİR — Sığındığı İspanyadan bir turistik yatırım yapmak üze- re Majörkaya uçarken kimliği pek tartışmalı üç kişi tarafından Ce- zayire kaçırılan eski Katanga ve Kongo Başbakanı Moiz Çombe, Ce- zayir Yükse ahkemesi tarafından yapılan yargılaması sonunda, Kongoya beri verilmek tehlikesiyle karşıkarşıya bulunmaktadır. Bi- lindiği gibi, Kongo bağımsızlığından sonra Katangadaki maden şir- ketlerinin teşvikiyle bu e bağımsızlığım ilân eden ve Lumum- anın öldürülmesinde baş rolü oynayan Moiz Çombe, sonra bağım- sızlık sevdasından vazgeçerek, Kongo Başbakanı olmuş, önceki yıl General Mobutu tarafından yapılan askeri darbe üzerine de selâmeti İspanyaya sığınmakta bulmuştu. General Mobutu, sonradan Göm- beyi gıyaben yargılayacak bir mahkeme kurmuş ve eski Başbakan hakkında idam cezası verdirmiştir. İşte, Cezayirde, Kongoda kurulu bir idam sehpasının gölgesinde bir kez daha yargılanan Çombe, ken- disinin bir siyasi suçlu olduğunu ileri sürüp posta kurtarmak iste- mişse de, Cezayir Yüksek Mahkemesi, Çombeyi, adam öldürme ve hırsızlık gibi âdi suçlardan yargılayıp Kongoya geri vermeyi karar- laştırmıştır. Bakalım, şimdiye kadar pek çok kere sıçrayıp kurtul- masını beceren bu milyoner çekirge, bu kere düştüğü ökseden nasıl kurtulacaktır. BUNLAR DA OLDU

Bu sayıdan diğer sayfalar: