29 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

29 Temmuz 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ plân Kennedy Round toplantıları Başbakanlık binasının gölgesinde- i bir binada, kenarlarına kitap- ların yığıldığı loş koridorlara bakan bir odada oturmakta olan uzman, önündeki kâğıtlara gemi resmi ya- pıyor ve teşkilâtın artık, bir Plânla- ma Teşkilâtından çok, rutin işler- le uğraşan, sıradan bir devlet dai- resine döndüğünü söylüyordu. Bir ara, önündeki gemi resimlerini çöp sepetine attıktan sonra, "— Herkes, bir yerlere çekip gi- diyor. Bekleyenler de dışardaki işle- ri için bekliyorlar. ANS e ol- mayan bir yer varsa O mdi, Devlet Plânlama Teşkilâtıdır” "diye konuştu. Gerçekten de, Devlet Plânlama Teşkilâtı, varlığı ile yokluğu bir, et- kisiz aline getirilmiştir. Ama Türkiye, gene fakir bir ülke- dir. Kennedy Round toplantıların- da, değil sadece batılı gelişmiş ül- kelerden bazılarının, birçok az ge- lişmiş ülkenin bile itirazlarına yol açacak kadar, uluslararası ticaret- te karşılıklı olmayan kolaylıklar is- temek durumundadır. Ortak Pazar üyeliğinin henüz gerçekten başla- madığı şu günlerde, şimdiki şartla- rı çok daha ağırlaştıracak olan tam üyeliğe göğüs gerebilecek bir eko- nominin kurulması için köklü ted- birlerin alınmasına başlanmamak ta- ır. nnedy Round toplantılarında bazı gelişmiş ülkelerin tutumları, Türkiyenin, gelecekte yeni mesele- lerle karşılaşacağını göstermiştir. Avrupa ülkeleri, bizden yeter r de- layan indirim, tekliflerini geri çek- me tehdidinde bulunmuşlar ve her defasında, Türkiyenin "gelişmekte olan bir ülke" olduğu (karşılığını vermişlerdir. Ne var ki, sabah-ak- şam, ayni gerekçe ile bu imtiyazi durumun devam ettirilmesi artık zordur. Bir tasarının düşündürdükleri Bu şartlarda, "olman çok güç" ol- sa da, Türkiyede ciddi bir eko- nomik reformasyon gerekmektedir. Devletin iktisadi imkânları dardır ve 24 milyarlık tarım gelirlerinden vergi alınmamaktadır 40 milyon civarında toplanabilen bu vergiler, aslında, kanunun uygulamasında 20 VE MALI yapılan alicengiz oyunları yüzün- den, mükelleflerin, öteki gelir alan- larındaki gelir vergilerini hafiflet- melerine yaramaktadır. Öteyandan, örneğin, yatırım iz- ni isteyen bir özel teşebbüse olum- lu veya olumsuz bir cevabın veri- lebilmesi için yedi-sekiz ay bekle- mek gerekmektedir. Özel sektörün desteklenmesi için yapılan işlerin başarısızlığı, bir yandan devlet ku- rumlarındaki ataletten, öbür yan- dan, mevcut ortama uymak zorun- da kalan ve bu ortamı da pekiştiren özel sektörün kendi özelliği yüzün- dendir. Nitekim Devlet Plânlama Teşkilâtının, "Özel Sektörü Teşvik Tedbirlerinin Uygulama Sonuçları" adlı raporunda şu hükümlere varıl- maktadır: "Desteklenen özel sektör işletme- lerinin tamamı İzmit-İstanbul ke- simindendir. Güneydoğu ve Doğu Anadoludan bir tanecik destekleme talebi alınmamıştır. Müteşebbisle- rin bu geri bölgelere gitmesi için buralarda aha yükse oranda yüzde 50 - kazanç indirimi yoluna gidilmesine rağmen bu bölgelerde yatırım yapmak isteyene rastlanma, maktadır Karol söylediğine bakılırsa, İkinci plân döneminde de sadece bu mevcut yollarla özel sektörümü- ze devlet bütçesinden sağlanacak arpalıklar 250 milyon liradır. Şimdiyse Hükümet, Plânla ilgi- li uygulamada yeni yetkiler talebiy- le Meclise gelmiştir. Senatoda CHP Grup Başkan Vekili Fikret Gündo- ganın "unvansız diktatörlüğe yol a- çacak tasan" dediği bu tasarı ka- nunlaşırsa, şimdiye kadar Meclis- lerin yetkisinde kalmış olan birçok HER ÇEŞİT ESKİ ve YENİ KİTAP ALINIR — SATILIR KİTAP İHTİYAÇLARINIZ İÇİN BİR TELEFON KAFİDIR. 12 38 47 ADRES: BÜTÜNDÜNYA KİTAP SARAYI Selanik Caddesi No: 6/2 (AKİS: 285) SAHADA işte bile Hükümet, Meclise danış- maksızın, yani bu meselelerde çe- şidi görüşlerin ortaya çıkmasına ve meselelerin kamuoyu tarafından duyulmasına meydan verilmeden di. lediğini yapabilecektir. İktidar, tasarının siyasi bir a- maç taşımadığını, yatırımları milli ekonomiye en yararlı alanlara yö- neltmek, bu amaçla özel sektörü milli ekonomiye yararlı alanlarda şevklendirmek için kaleme alındı- gım ileri sürmektedir. Ama bu, an- cak iktisadın ilk bilgilerinden ha- berdâr olanların dahi gülüp geçe- cekleri bir iddiadır. Ata su içirmek Nitekim, Plânlama Teşkilatındaki uzun Vadeli Plânlama Şubesi Mü. dürlüğünden ayrılıp Ortadoğu Tek- nik Üniversitesine geçen, Yalçın Kü- çük şöyle demektedir: "Bir ata, su içmek istediği yerden su içirtme- mek, su içmek istemediği yerden su içirmekten çok daha zordur..." Yani, sadece kâr oranını vesaireyi. düzenleyerek, "gazozculuktan baş- ka iş yapmam" diyen adamı tutup da, yatırım malı üretimi yapacak, sanayici haline getirmek o güçtür. Ama gazozculuğu herşeyden ve her işten kârlı ve tehlikesiz bir iş hâli- ne getiren bugünkü ekonomik bün- yeyi değiştirecek köklü tedbirler alınabilirse, bunlardan yana olu- nursa, "ata, kendisinin dilediği yer- den değil, içmesi gereken yerden su içirmek mümkündür" denilmekte- ir. Tasarı bu şartlarda kanunlaşır- sa, birçok uzmanın üzerinde ciddi- yetle durduğu bir başka mesele da- ha ortaya çıkacak, bu politikanın olumsuz yönde etkileri ile Türki- yedeki, zaten adaletsiz olan gelir dağılımını daha adaletsiz Sapacak- başka mesele de, İktidarın hazırladığı kanun tasarısının 7 ve 8. maddesiyle ilgilidir. Bu maddelere göre, "plân uygulamasında yer alan Bakanlıklardaki omüsteşar, genel müdür, genel müdür yardımcıları V.S. bulundukları maaş durumuna bakılmaksızın, yeni kıstaslara göre asarının en son şeklinde, "Perso- nel Dairesinin düşüncesi de alına- cak" denilmektedir- ilâve para ala- caklardır. Bu hükümler, Meclisin yetkisin- deki işleri Hükümete devretmeye çalışan tasarıya bürokrasiden ses gelmemesi için konulmuş gibidir. 29 Temmuz 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: