4 Ekim 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

4 Ekim 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EŞ 4 Teşrinievvel 1934 Birçok memleketlerde, kümes. ere ve ahırlara radyo koyarak, süt ve yumurta miktarını fazlalaştır- mışlar, iflik hayvanları üzerinde mu- in çok iyi bir tesiri varmış. Birçok balıkçılar, gemilerinde radyo çalındığı zaman, çok daha fazla balık tuttuklarını söylüyor. lar. Bir Alman âlimi, bu hadiseleri ilmi surette tetkike başlamış ve balıkların musiki tesirile, sesin gel. sil » diği yere toplandıklarını görmüş- tür, Şimdi mesele mühimlenmiştr. Söylendiğine göre bu Alman © mi Balıkların, hangi çeşit musiki, den hoplandıklarını anlamağa ça: layiyormuş. Eğer balıkların da operet hava» larından hoşlandıkları tahakkuk sederse, dalyanlara birer radyo ko- ,matağı muhakkaktır. lik saat Almanlara göre ilk saati Bav- yeralı bir çilingir yapmıştır, , Fransızlara göre saatin mucidi 12-inci Lwinin saatçisi olan Jük yen Kudrey isminde-bir Frahtız- dır, Bu âdam ilk saati yapmış ve ondan sonra bütün dünyaya saat satmış, öldükten sonra arkasında büyük bir servet bırakmıştı ii Civciv hanımın maceraları Ciyel hamm, kümesine yarıaşacağı zaman, karşısına iç yaramaz çeçil. çıkt. Üçünüa de arkaların. da çantalar. vardı. Civciv harımu Korkutma istediler © — Hu nar ey beyi — Pişt pişti Diye haykırarak, kolan mi salarak, çrayıp hop. yarak arka asndan koşma: Give num, kanatları. Bi çirpâ çıpa, şayan. de | | gazetede, münasebetsiz UNYA/ Doğrusu kızdım.. Olurmu ?.. Ben, Akıl Fikir gazetesine abo” ne idim, Dün, bir mektup yazdım. Abo- pelikten istifa ettiğimi bildirdim, İstifamın sebebi: Akıl Fikir gazetesi gibi ciddi bir dis yı zete sütununda öyle bir havadis okuyacağıma, gazeteyi elime al mam deha iyi, :e havadisin ne olduğu- ım. Hayır, daha doğru- su, havadisi aynen kopya edeyim. İşter Darvin nazariyesinin sadıkı bir âlim, canlı mahlüklar üzerinde de- rin ve mühim bir tetkike başlar maştar. Bu âlim, bir lüfer tutmuş, deniz Suyu dolu bir kâseye koymuş. Her- gün, lüferin suyunu değiştirdikçe, su miktarını azaltmış. İlk günler lüfer biraz rahatsiz olmuş, sonra işi filozoflu ik müş ve yarı suda, yarı havada ya- şamağa alışmış. im tecrübeye devam etmiş, Kâseyi tamamile boşaltmış. Lüfer bir müddet çırpınmiş, Sonra susuz yaşamağa da alışmış. Kuru rejimde yaşamiş. Bunun üzerin: im, lüferi yere e e) ml indirerek, insan gibi yaşamağı da alıştırmış. ; ilk günler, lüfer, âlimin avu- 'tunda yemek yemiş, sonra sofra- ya oturmuş... Âlimi öyle seviyor. muş, ki işe yalnız gittiği zamanlar âlim tecrübeyi ileriletmek zamanı geldiğini an- lamış, Lüfere, yılan gibi yerde sü- önmenin usulünü öğretmiş. Bir kaç ay dersten sonra, lüfer kanat çırparak karada yürümesi” ni de öğrenmiş. Âlim artık balıği- ni alıp gezmeğe gitmeğe başlamiş. Bir gün âlimle lüfer, Unkapani köprüsünden geçerlerken, tahta aralıklarından hüfer çup diye de. nize düşmez mi Ve Akıl Fikir gazetesi söze şöy- le nihayet veriyor: «Suda yaşamağı unulmuş olan küfr, Haliçte boğulmuştur!a Dağınık — Anne, haritada adalarını bulamiyorum. — Ne olacak, sen de baban gibi dağınıksın... Bir şeyi koyduğun yeri beş dakika: sonra bulamaz- sın, Es KART BIRIKTİRENLER| Kanarya Anne, baba diye haykırdılar, seslerini Bilge duydu, koştu, çocuklar Yaramaz seni, kümesinde, kardeşlerinle beraber uslu uslu. otur. muyorsun da, hem ken din B. Ayfer HK. Fesh Muhiddin R. Amma yakalama Küçüenk ya. rep alıyordu sirada köpek havliyarale Civciv hanımın teb likode olduğunu an adi, 0ç yaramaz Saldırdı... Çocukları Koden korkuyorsun, hem beni korkutuyarsun?.,, Ahpap çavuşlar Güzel değil mi?.. Bu dört arkı daş hep böyle beraber geziyorlar, beraber oynuyorlar ve hiç kavga etmiyorlar... Dördünün de biribi- irin olduğunu inkâr ede- Bilmece Akşam Bilmecesi İsim; 4 Teşrinivveal 994 7 harfliyim. 7. 6 ım, fransızca altın» dır. 5. 4.3 üm «kısrak yavrusu» dur. 2.1 im «köpek» &ir, s3 Bilmecemizi doğru halledenler- 5 inci cilt, Üçüncüye: Bir düzüne kurşun kalem, ayrıca 200 okuya- nımıza da muhtelif hediyeler ve- rilecekti İs KART BIRIKTIRENLER| Sebebi — Ne o Tekin?.. Neden bir ku: lağına pamuk tıkadın?., Hasta mi- 210? — Hayir efendim, babam: kat et muallimi kulağından masın! dedi, İ BEŞ KART BİRİKTİRENLER | ötekinden çık- si B. Mnzehher H. Fordun B. ka alla yerlerini düzgün çiziniz, boyayınız. En iyi çizip boyıyana bir sulu boya kutusu verilecektir. Geçen haftaki müsabakasını Kabataşla, Setüstünde Feriha hanım kazanmıştır. yi pişer, Fakat Japonyada kestaneyi ke- Bap-etmenin başka bir usulü 4 Japonyalılar, bir büyük kazana kam dolduruyorlar ve ba kama ateşte iyice hizdırdıktan sonra, içine kestaneleri atıyor ve kazani galkıyorlar. Kızgın kumların içinde kesta- neler kebap oluyor. Hem de bizde olduğu gibi bir tarafı yanmadan... Sonra kazanı büyük bir lengere 'deviriyorlar, kamlar eleniyor, kes- taneler kalıyor. Virgül Pariste, virgül aleyhtarı bir ce- miyet kurulmuştur. Genç edipler, yazılarında kati- yen virgül kullanmamağa karar vermişler Bundan on sene ev. vel de bilâkis virgülü müdafı edenler bir cemiyet yapmışlardı Bodlerin kulakları çınlasın, Ta- İ büne şöyle bir mektup yazmı Eğer lüzum görürseniz büt bir manzumeyi çıkarınız, fakat virgüllerime dokunmayınız. On- ların sebebi mevcudiyetleri vardır. Anatol Frans, nokta virgüle ta hammül edemezmi Rönan da iki nokta üstüstederi nefret eden Resme de çalışın içini renkli kurun kalemile

Bu sayıdan diğer sayfalar: