February 1, 1987 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 66

February 1, 1987 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 66
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ETLİ dan “yapay zekâ” alanında geliştiril- miş olan ve bilgisayarı şimdiye kadar ancak “insan” uzmanların halledebi- leceği sorunları çözebilme yetkisiyle deneten bilgisayar-programlarıdır. Bunlar sadece verileri değil, aynı za- manda bilgiyi de işlerler. Uzman sis- temlere ilişkin tecrübeler on yılı aşkın bir süredir yapılagelmektedir. Örne- ğin, Amerika Birleşik Devletleri'in kli- niklerinde çeşitli hastalıkları ortalama bir hekimden daha iyi teşhis edebilen ya da yerbilimcilerden daha keskin bir seziş yetisiyle onlarca milyon dolarlık maden yataklarını açığa çıkaran sis- temler büyük bir başarıyla hizmet ver- mektedirler, Pentagon'un Araştırma Dairesi (DARPA)'nin Müdürü Ro- bert Cooper'in değerlendirmesine gö- re, *Gelişmiş bir füze savunma siste- mini mümkün kılacak bir tekniktir bu.’ı Birleşik Devletler'in Hava Kuvvet- leri dergisi “Air Force Magazine''nin bir raporuna göre “insan gücünden oluşan” savaş yöneticileri ile bilgisa- yarlar gelecekte sıkı bir işbirliği için- de çalışacaklardır. Bilgisayarlar, sava- şın seyri içinde, bir sonraki evreleri önceden hesaplayarak bunlara uygun düşen davranış imkânlarını insanlar'a göstereceklerdir. Bütün bunlar dikkate alındığında, iki önemli görünüm ortaya çıkmakta- dır: İlkin, “Yıldız Savaşları”” proje- sinin gelişim grafiği ile, dünya, yeni bir mimari yapıya büründürülen (iş yapma kapasitesi çok yüksek) “para- lel bilgisayar"'a uzmanların şimdiye kadarki beklentilerinden daha erken kavuşmuş olacaktır. “Uzman siste- mi” programları doğrudan doğruya bu yeni mimariye gereksinme duy- maktadır. İlk anlamlı sonuçlar, Pasa- dana'daki CALTEC-Enstitüsü'nün bilim adamları tarafından elde edile- bilmiştir. Bunlar, 64 işlemciyi birlik- te çalıştırmışlardır ve oradaki araştır- macıların öngördüklerine göre, üç yıl içinde yüzlerce işlemciyi az sayıda yongada tümleştirmiş olacaklardır. İkinci olarak da, Lawrence-Liver- more Laboratuvarı'ndaki araştırma- cılar multi-işlemci sistemini tamamla- mak üzereler; bu, içinde her biri bu- günkü süper bilgisayar Cray'ın iş yap- ma kapasitesine sahip 16 işlemcinin birlikte çalışacağı bir makinedir. Doğrusu, işlemcilerin birlikte etkin- liğini hedef alan organizasyonda he- nüz aksayan yanlar olduğunu söyle- mek gerekir; bunların her birinin esas olarak yaptığı iş, önde gelen bir işlem- cinin talimatı üzerine aynı türden gö- revi yerine getirmekten ibarettir: Dağ gibi verileri işleme tâbi tutmak. Ama, gökteki bir savunma sistemi çerçeve- sinde genel “strüktür”, yüksek bir du- yarlığa sahip sensorların yakaladığı ham verilerin yıldırım hızıyla değer- lendirilmesini mümkün kılabilmeli. “Uzman sistemler”” de işlemciler ortak bir çalışma çerçevesinde bir so- runu çözmek için nerede yararlı ola- bileceklerine büyük ölçüde bağımsız olarak karar verebilirler. Uzman sis- temlerdeki bilgi, her bir uzmanlık ala- nına ilişkin kavramlarda ve bunlar arasındaki çok sayıda kurallara otur- tulmuş ilişkilerde saklıdır. Burada “çı- karımlar yapmak”', sayısız kuralı de- netlemek anlamını taşır. Bu yapılırken de, bir işlemci başka bir işlemci isa- betsiz olarak saptadığı şeyin üzerinde bir daha oyalanmaz. Bilgisayarın Mola Vermeye Gereksinmesi Yoktur Daha güçlü olan ve iyi hizmetler ve- ren bilgisayarların geliştirilmesi sivil kullanımlar için ne denli erişilmeye de- Ber ise, bunların kendi bağımsız, “çı- karımları” sonucunda uzaydaki olay- lara müdahalesi de o denli kaygı ve- ricidir. Saldırıya geçen füzeleri yaka- lama savaşı sırasındaki zaman ögesi- nin müthiş baskısı karşısında, ekran- daki subay için bilgisayarın şüpheli olarak nitelendirdiği olayları denetle- me imkânı pratikte kalmamıştır. Yer- deki savaş yöneticisi, bilgisayarın iş gören bir aletine indirgenmiş olmak- tadır. Bu derecede otomatikleşmiş davra- nışların akışı içinde, sözde “zorlayıcı nesnel durumlar” artık siyasi bir de- netime imkân tanımayacaktır. Silah- lanmaya karşı olmalarıyla tanınan Willilam Arkin ve Peter Pringle, Re- agan'ın konuşmasından bir ay sonra bu konuda şöyle bir saptamada bu- lunmuşlardır: “Artık molalar olma- yacaktır ve dolayısıyla mola sırasın- da, sorumluluk bilinci içinde alınacak kararlar da!” İşte o zaman, “Yıldız Savaşları"'nın yazgısını gerçekte bilgisayarlar belir- leyecektir. Thomas Horlohe-Holger Iburg'dan Çeviren: Güven Savaş Kızıltan

Bu sayıdan diğer sayfalar: