1 Kasım 1932 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 19

1 Kasım 1932 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rupa ve ÂAmerika'nın iktisat gövdesi olamıyacağını derhal ter- lim ederiz. Husust sermaye terakümü yolunun Türkiye iktisadiyatıra vu- racağı damğa, daima gerilik ve tabiylik damgasi olacaktır. Bu, istediğimizin üstünde duran bir zarurettir. Bu, yüz yıllık geriliğin bize kabul ettirdiği bir keyfiyettir: Değişmez ve değiştirilemez. Değişir ve dağiştirilebilir, ancak bir şartla: Memleket kapıları- ni, yabancı sermayelere ardına kadar açıp, iktisatça iştiklâlimi- zi feda etmek ve neticede kayıdtsız ve şartsız bir millet olmaktan vaz geçip, bir müstemleke olmuğa katlarımak şartile.. Buna imkân var mıdır? Sırıflaşmak, husust sermaye terakümü yolile kurulan bir ikti- sat gövdesinde yine isteğimizin üzerinde duran bir zarurettir. İçtimat sınıflar, batı ülkelerindeki iktisat rejiminin meşru ço- cuklarıdır. Hususi sermaye terakümüne dayanan bir iktisat sis- temi altında, sınıfsız bir cemiyet tasavvur bile olunamaz, Yalnız, hususi sermaye terakümü yolile varılan teknik seviyenin ilerilik veya geriliğine göre, sınıflar da ileri veya geridir: İleri teknikli bir itkisat gövdesinde sınıflar, daha keskin cizgi- lerle belirmişstir. Geri teknikli bir iktisat gövdesinde ise, sınıflar, sisli ve gölgelidir. Fakat nasıl ki, sisli bir günde günesin varlı- ği inkar edilemezseş geri teknikli bir cemiyetteo de sınıfların yokluğu iddia olunamaz. O halde, hususi sermaya teraktüimü yolu, bizi bir yandan geri teknikli bir iktisada götürecek, fakat diğer yandan da sınıfsız ve tezadsız millet olmak idealimize kavuşturmıyacaktır. Geri teknikli bir iktisada dayanan bir milletin diğer bütün ce- miyet müecsseseleri de geri kalmağa mahkümdur. Halbuki, Türk inkılâbının hedefi, Türk milletini en çabuk yoldan, ileri, yük- sek, verimli, gelirli bir millet yapmaktır. Müstakil bir millet kalmak şartile, ileri, yüksek, verimli, gelirli ve ayni zamanda sınıİsız ve tezadsız bir millet olmak.. İşte yal- rız inkılabımıza has ana dâvâ budur. Böyle bir dava karşısında bulanan biricik millet, Türk milletidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: