3 Mart 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18

3 Mart 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S3. eşta- pti Hagia. 5 yatın LETLÂ Mestinaz da sahiden onu seviyor mu, ne? Ben sevseydim şairin mahbubunu severdim. ESMA, müphem. Kimbilir ! LEFLİ Hani bilmem, ihtimal gönül verdim... Zaten ona hep âşık Sâdâbat dilberleri!f BACİ, deraya doğru bakarak. Bu şair de bekletir bizi akşamdanberi! ESMA Damat İbrahim Paşa çağırmışsa, bu gece Korkarım hiç gelemez... Doğrusu ya gittikçe Beni de merak aldı... LEYLA, dereyi dinliyarek. Susun.. kürek sesi var. Fışırdıyor yırtılan bir kumaş gibi sular. Sahnenin nihayeline doğru ilerler. ESMA, memnun. Hele şükür.. geldiler | LEYLA, dereya baklıktar sonra sevinçle dönemi, Mahbubu yanında hem! DİLAŞUP, coşkun. i Şâdol, yine ellerde gezeceksin, câmicemii Yine kızıllaşaçak lâleler bu gece de! er şakır öterken bülbüller Sütlüce'de, ine havuz başında eğerek külâhmı, Mestinaz'ın dinleyip baygın baygın ahını, Şair Nedim Efendi kâmalacak felekten, Bin kadını sevse de ayrılmaz o melekten! Sesinde acı bir islihza raşesi İle. Sağında Mestinaz'ı, solunda Şehlevent'i, İşte böyle zevkeder şair Nedim Efendi! İkisi de gönlünü serinleten bir pınar: Biri dudak sunarken diğeri şarap sunar... Fakat, zavallı şair, etrafına bak biraz, Nekadar sevse yine kadına güven olmaz! BALI Kız, sus! üç çifte kayık iskeleye yanaştı. ULAŞIP Ne yapayım, benim de artık hislerim taşlı! ESMA Bacı, sen git, haber ver içerde Mestinaz'a ! Bazı köşke gider. DİLAŞIP, surebın ea istilse İle boğmağı çalışarak. SERVETİFÜNUN ASAŞ ERİR A ekl. PERDELİK ş z ilim PİYES MEDIME WE ç sil si No, 1865—170 atin ğa biga bii gi Ce) Sim vi — Geçen nüshadan devem — Çabuk.. İki güvercin gelsinler ağız ağza! Birinin teni taze, ötekinin ilhamı, j Belki bir gün anılır ikisinin de namı. MECLİS n T Esma, Dilâşup. Şehlevent, Nedim, sonra Mestinaz ŞEHLEVENT, sandaldan buhgaya şikavak. Kızlar, kızlar, bakınız, bahçenize kim geldi! NRDİM, Şeblevenb'i takip ederek. Bilberler, kaçışmayın.. ben geldim, Nedim geldi! Sizin şair kulunuz, ezelden âşığınız... ESMA, tehalükle karşılıyardk. Sefa geldin, hoş geldim, şairim... MEDİM, Dilâşap'un şebresini okgyarak. Hay kâfir kız! Sen de Mestinaz gibi öyle güzelleştin ki... ESMA, Bilişup'n işaretle, Gönlündeki yarayı kızın öyle deştin ki... Sokularak. Mestinaz'ın talii onu kıskandırıyor ! DİLAŞUP, sitemli, Teyze! KEDİM Bu söz adeta masalı andırıyor! Benim gönlüm cihanda her güzeli sevmiştir, Bu gönül şu yıldızlı gökler kadar geniştir, Bin sevgi kanat çırpar hudutsuz boşluğunda... Fakat bazı akşamlar odamın loşluğunda Bin güzelin çehresi bir hayalde birleşir, O zaman şair Nedim büsbütün şairleşir. Penceremden dalarım akşamları denize, Ah o kıvrak dalgalar nekadar benzer size | Damla damla emerek akseden yıldızları, Baştan başa sularda çıplak deniz kızları Kollarını açarak geriniyor sanırım, Sahilleri kıskanır, gökleri kıskanırım... Hasretini çektiğim daha nice kadın var, Bilmediğim kadınlar, görmediğim kadınlar | İşte budur her gece kalbimden taşan derdim: Ben bütün kadınları öpmek, öpmek isterdim. ŞEHLEYENT Üstatl.. amma yaptın ha.. biraz bizi de düşün! REDİM Hay Şehlevent!.. ne lâtif bu çapkınca gülüşün!

Bu sayıdan diğer sayfalar: