21 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- £ Sayfa l ” : 9 ı Gönül İşleri | Siyaset Âlemi Hindenburg, Milliyetperverler Ve Sosyalistler Kassel 20 — Tunç Cephe ıs'flm'?e_kî Cümhuriyetperver F::e— Miyetinin Kasselde yaptığı bir içtimada sabık Sosyalist nazırla- rından M. Solman sosyal demok- ratların reisicümhur intihabı me- selesindeki noktai nazarlarını ve vaziyetlerini tarif ederek 1925 te milliyetperverlerin intihap ettikleri Hindenburgun onlardan pek çok yüksek blr siyasi kiyaset göster- miş olduklarını söylemiştir. - Sos- yalist hatip, Hitler gibi bir ser- güzeştcu önünde reylerini kanunu esasinin hadimine vermelerini sos- yalistlere tavsiye etmiştir. Tahdidi Teslihat Konferansında Cenevre 20 — Tahdidi Tesli- bat konferansında söz söyliyen Meksika murahhası memleketinin her türlü taarruzi silâhların tah- didine - muvafakat edeceğini ve Lehistanın manevi tahdidi teslihat hakkındaki tekliflerini teveccühle karşıladığını beyan etmiştir. Umu- mi müzakereler yarın bitecektir. Bu takdirde divan, mesaisinin mabadini salı günü tetkik ede- tektir. Irlanda İntihabatı Düblen, 20 — İIrlanda intiha- | bati münasebetile fırkaların bu- gün öğle üzeri vaziyeti şu idi: taraftarlari (45), cüm- 'l'lrîyetçiıeı- (61), müstakiller ve . Şiftçiler (15), amele ve müstakil amele (9) azalık temin etmişlerdi. cumhuriyctçilerin kazancı ( 11 ) - azalıktır. Amerikada Krediler Meselesi Vaşington, 20 — Âyan Mec- lisi, kredilerin inkişaf ve geniş- İemesine ait kanun projesini ka- bul etmiştir. Japonyada İntihabat Tokyo, 20 — 1925 senesinde tesis edilen umumi intihabat usulü veçhile bugün Japonyada İntihabat başlamiştır. Seyukey fırkasının (24), Muiseyto fırkası- Bın da (12) azası rakipsiz olarak | tinin bir tebliğine göre AL- İntihap edilmişlerdir. Bunların | man bütçesinin —açık yekünu &rasında ilk defa bir Koreli | ( 1,187,300,000) marka baliğ bıllllınıyııı—, olmuştur. —— — Tahdidi Teslihat Konferansı Sönmek Üzere Olan Bir Kandile Benziyor Cenevre, 20 — Bugünden iti- baren Tahdidi Teslihat Konfe- ransı. şaşaasını kaybetmiş, sön- mek üzere bulunan bir kandil haline gelmiştir.. On beş gün evvel açılan umumi müzakerenin bu sabah nihayet bulması muh- temeldir. İsimlerini kaydettiren beş altı hatip kalmıştır. Fa- kat - Fransız heyetinin bulun- maması ihtimali umumi mesai imkân encümeninin — mesaisine bırakmıyacağından konferans me- | tehir etmiştir. Vaşington'un dönümü konferans ölümünün yıl olan pazartesi günü içtima — etmiyecektir. Konferans, salı günü umuml müzakereleri kapatacaktır. Çar- günü muhtelif tahdidi teslihat teklifleri karşılaştırılacaktır, bu encümenin önümüzdeki perşembe günü içtimaa başlıyacağı ve içti- maların 2 marta kadar devam edeceği kuvvetle muhtemeldir. O tarihte Çin-Japon mesele- lelerile iştigal etmek üzere Ce- miyeti Akvam Büyük Maeclisinin içtimaa daveti mukarrer oldu- ğundan mesaine fasıla verece ktir. Tahdidi teslihat — konferansınin, Cemiyeti Akvam Meclisi Kebirine istihale edebilmesi için ismini değiştirmesinin kâfi olduğu söy- lenmektedir. Uzak şark vakayii ve bunla- l rın vahim neticeleri, Cenevre afakıma ağır bir endişe halinde çökmektedir. Japon taarruzuna birkaç saat kala Cemiyeti Akvam Meclisinin aktettiği celse hazı- runda derin bir heyecan uyan- dırımştı. Umumi fikre göre, 3 Mart Mec- lisi Kebiri, Cemiyet Akvam mec- lisinden birşey yapması muhtemel olmadığı merkezindedir. Alman Bütçesinin Açığı Berlin 20 — Maliye Nezare- Bir. Japon bahriye zabiti x Ge K * J diğerine soruyor: Yaptığımız bombardımanın bizim için getirebileceği akıbet ne olabilir? Öbür zabit; Nihayet bir Cemiyeti Akvam Tahkikat Komisyonu. (Bu resim, bir İngiliz gazetesinden iktibas edilmiştir. | Hindistanda Bir Kaza Madras 20 — Bengala ekspre- si yoldan çıkmış, yolculardan 6 kişi yaralanmıştır. Yol mühim hasara uğramıştır. Kazanın bir tahrip eseri olduğu zannedilmek- tedir. Londrada Bir Yangın Londra 20 — Kardif civarın- daki — kız — kollejinde — yangın çıkmış, pansiyoner kızlar sağ, salim kaçmıya Mmuvaffak olmuş- lardır. Belçika Altın Mikyasını Terketmiyecek Brüksel 20 — Belçikanın altın mikyasını — terkedeceği — haberi tekzip edilmektedir. Sırbistanda Bir Hâdise Roma 20 — Zarada çıkan (Littorio Dalmatico) gazetesinin verdiği bir habere göre Yugos- lavyada Rasboze köyü civarında bulunan köylüler iki jandarmayı öldürmüşler ve bircoğunu da ya- ralamışlardır. Bu hâdisenin yiyecek tedarik etmek Üüzere ekseriya İtalyaya gitmekte olan köylülerin bu se- yahat için kendilerine verilmiş olan vesikaların geri alınmasından dolayı intikam maksadile teşeb- büs ettikleri bir hareketten iba- |Yeni Zelandanın Açığı Vellington 20 — Yeni Zelân- dın 1932 bütçesinin 14 milyona yükselen bir ihracat açığı gös- termekte olduğu bir beyanname ile bildirilmektedir. Bu mebaliğ, hükümetin harici ihtiyaçlarile, — mahalli — teşkilâta kâfi gelmektedir. M. Gros, kam- biyo fiatinin yükselmesine hiçbir mâni olmadığını söylemiştir. Mıiısırda Afyon Kaçakçılığı Kahire 20 — 1931 senesinde uyuşturucu — maddeler ticaretile uğraşan ( 4237 ) kişi olmuştur. 1930 senesinde mah- küm — edilenlerin ( 1564 ) idi. ( — -— TAKVİM —— / PAZAR J 29 Gün 21 - Şubat - 932 — Kasımlüği Arabi Rumt 14 « Şevval - 1350 — |8-Şubat - sani - 1348 mahküm miktarı ise Vakit [Eıınî I V. u. Vakit İP.ıınl !V. t? kızlar Mı Daha Kıskançtır, Erkekler Mi? Size —evinizdeki — çocukları tetkik etmenizi tavsiye ederim. Bu tetkik size gösterecektir ki, kız çocuklar, erkek çocuklara nisbetle daha kıskançtırlar. Kız çocuğu, daha küçükten kıskanç büyür. Evvelâ sevdiklerini kıs- kanır, sonra oyuncaklarını kıs- kanır, nihayet büyüyünce, aşk hayatında da ayni kıskançlık de- vam eder. Kızların daha kıskanç olma- larının ikinci sebebi de içtimal vaziyetlerinin erkeklerinkine nis- betle zayif olmasıdır. Kız bu aczinin esiridir ve daima sevgili- sini elinden kaçırmak korkusu içindedir. Bu korku ve endişe, onu mütemadiyen — kıskançlığa sevkeder. Erkek kıza nisbetle — daha hâkim — vaziyettedir. — İstediğini seçebilir. Sukutu hayale uğrarsa, hiçbir şey kaybetmeksizin sevgi- lisini — terkedebili.. Bu hâkim vaziyet onu daha az kıskanç yapar. Kıskançlık biraz da tablat - meselesidir. Bazı kızlar, diğerle- rine nisbetle daha kıskanç olur- lar. Fakat muhakkak olan şudur ki, kız erkeğe hnisbetle — daha fazla kıskanç olur. Binaenaleyh sevdiğiniz. zaman bu hakikati gözönünde — bulundurunuz, — va sevgilinizin — kıskançlığını — tabil görünüz. * Edirnede Nuriye Hanıma: Mektep sıralarında — sevilen gencin aşkına — inanılmaz. En çabuk unutulan — aşk, çocukluk aşkıdır. Bunu anlamıyan gençler ekseriyetle bedbiniye - kapilıyor- lar. Hayatı — olduğu gibi kabul etmek, — ve bu aşkın — zevalini tabit telâkki etmek — lâzımdır. Onun için o gençten — birşey beklemeyiniz, — taliplerinize ret cevabı vermeyiniz. * Ankarada Suphi Beye: Geçende — suallerine — cevap verdiğim Suphi ismindeki kariin neden siz olmanız lâzımgeldiğini pek anlamadım. Ankarada sizden başka Suphi isminde kimse yok mudur? “Beyhude — alınmışsınız. Suphi imzalı mektubu ise size gönderemiyeceğimiz gayet tabil- dir. Hanımteyze, karilerinin sır- ret olduğu söylenmektedir, ——— ——— EDEBIİ TEFRİKAMIZ : 39 AÇLIK b A ha e a hibime kira vereceğim. Bana beş dti kuron ikraz edemez7misiniz? alnız birkaç gün için... Bana Yaktile de bir hizmet yapmıştınız. -— Hayır, hakikaten mümkün d_“gîı Jons Olai, cevabını verdim. di değil, belki sonra, belki leyi müteakıp mümkün olur. Ve sallana sallana odamın Merdivenini tırmandım. Kendimi Yatağıma attım ve gülmiye baş- ladım. Tam adama rast gelmiş- tim. Fakat bereket versin mak- imı söylememiştim, hiç ol- Bazta şerefimi kartarmıştım. Müellifi: Knut Hamsun Mütercimi: P. S. Beş kuron ha.. Allah yardımcın olsun. Başlamışken bütün halk lokantasının veya Akerde bir sayfiyenin hisse senetlerini de istiyebilirdin, Bu beş kuron — düşüncesi beni gittikçe daha fazla güldü- rüyordu. Beş kuron.. Ah! Ne iyil. Kendimi — gittikçe — ar- tan neş'eme terkettim. Fakat burada mutfak kokusu vardı. Öğle yemeğinde yenecek taze kotletin. kokusu geliyordu, bu mide bulândırıcı kokuyu defede- rek odayı havalandırmak - için pençeremi açtım. Sonra döndüm: — Garson bana bir yarım büftek getir! Masaya, yazı yaz- mak istediğim zaman dizlerimle sıkıştırmak mecburiyetinde kaldı- ğım masaya doğ'“l adam akıllı eğilmiştim, ve söyleniyordum : — Bir sual misiniz? Bir kadeh şarap içmek ister misiniz? Hayır mı? Ben Tangenim, —Nazır — Tangenim, maalesef biraz geç yemiştim.. Şu araba kapısı da., Ve coşkun düşüncem tekrar boşandı, sapa yollara saptı. Sözlerimin abuksabukluğu üze- rinde devamlı bir şuurum vardı ve manasını anlamadan bir keli- me söylemiyordum. Söylendim: İşte yine saçmalamıya başladın! Bununla beraber kendimi bundan müsaade eder yaşıyor ve rüyada sayıklıyor gi- biydim. Başım hafif, kedersiz, ta- mamile kayitlerden âzade idi ve ruhum bulutsuzdu. Rast gele, hiçbir mukavemete — uğramadan gidiyordum. “Giriniz, evet, giriniz canım! Görüyorsunuz ya Ylajali, herşey yakuâ:ın, Ylajali! köpüklü | kırmızı ipekten divan! Ne gürül- tülü teneffüs ediyor! Sevgilim, bir buse, bir daha, bir daha kolların kehribar gibi, dudakla- rın ateşten... Garson, bir büf- tek isterdim.,, n Güneş penceremden giriyordu, altımda — beygirlerin yulaflarını çiğnediklerini duyuyordum, keyif- le yongamı çiğniyordum, ruhum çocuk gibi şendi. Her an yazımı yokluyordum. Onu düşünmüyor- Güneş İ12, 596. 48| Akşam İt2. — fi7 49| | larımı bir meslek sırrı olarak Öğle | 6. 3912. 28| Yatsı | 1. 31119. saklar, onu kimseye vermez ve İkindi | 9. s8l1s. 27| İmsak İti 20)5- î:l veremek! VK alamıyordum. Sanki uyumadan | dum bile; yalnız, insiyakım bana onun daima mevcut olduğunu haber veriyordu, kanım onu bana hatırlatıyordu. Ve onu cebimden çıkardım. Islanmıştı; onu açtım ve gü- neşe serdim. Sonra odamda enine boyuna dolaşmıya başladım. Oda- nın manzarası nekadar yorucüy- du! Döşemede beyaz demir kır- pıntıları vardı, fakat oturacak bir iskemle, hatta çıplak duvarlarda bir çivi bile yoktu. Rehine git- miyen ve unutulmıyan — hiçbir şey kalmamış. Masaniın üstünde kalın bir toz tabakasile — örtülü birkaç yaprak kâğıt, bütün va- .rım yoğumdu. Yatağın üstündeki yeşil battaniyeyi birkaç ay evvel bana Hans Pavli ödünç vermiş: til Parmaklarımı çıtlatıyorum. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: