21 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Şubat 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Y KIRT Kari Mektupları Belediyeden İstenilen Bir Hizmet Muhterem efendim, Birkaç gün arka arkaya kar yağdı ve sokaklar yığın halinde karlarla örtüldü. Şayanı teşek- kürdür ki Belediye büyük cad- delerde faaliyete geçti ve kar dindikten bir gün sonra bir dirhem bile kar kalmadı. Yani kardan sonra ekseriyetle gö- rülmesi mutat olan çamurlu man- zaraya bugün tesadüf edilme- mektedir. Fakat şunu da kaydetmem Hzımdır ki belediye bu husustaki faaliyetini yalnız birinci derecede caddelere — hasretmiştir. — İkinci caddeler ve hele sokaklar ihmal edilmiştir. Gerçi umumi cadde- ler dururken dar — sokaklarla uğ- raşılmıyacağı malümdur. | Fakat hiç olmazsa bu cad- deler — temizlendikten — sonra mıra bizim ikinci ve üçüncü dere- c€ede sokaklara gelmeli idi. Bu mokta hakkında Belediye erkâ- mının nazarı dikkatini celbederim. Fatih Kirmastı M. Şinasi Simitler Hakkında Son zamanlarda bazı simit farınları vazifelerini unutmuş — gö- rünüyorlar. Ben her sabah simitle kahvaltı ederim. Fakat bir haf- tadanberi simit hamurları de- gişmiş, daha doğrusu fenalaşmış olduğunu görüyorum. Bunun se- bebi ne olsa gerek ? Sultanahmet SALİM CEMA! Vapurların Temizliği Mektubunun altına Kuzguncuk sakinlerinden olduğunu yazan bir kariimiz Şirketi Hayriye vapur- larının bilhassa ikinci mevki sa- koolarının bazan çok kirli ve süprüntülü olduğunu bildirmekte- dir, Alâkadarların nazarı dikka- tini celbederiz, Bu Ne Biçim Şapka? Ben bazı kimseler tanıyorum, Bunlar Şapka Kanunu tatbik edildiği — tarihtenberi — acayip şekilde serpuşlar — giymektedir- ler. Hele banları var ki bildiğimiz keçe külâhların önüne uydurma bir güneşlik takmışlar güya şapka giymiş gibi serbest- çe gezip duruyorlar, Biz şap- kayı bir medeniyet alâmeti ola- rak kabul ettik. Bu adamların hareketi medeniyetle adeta alay etmektir. Rica ederim, polisler bunlara karşı göz yummamalıdır. Beşiktaş Köyiçi H. Rüştü Cevaplarımız İzmirde M. B. Beye: Hakkınızı — teslim — etmemek mümkün değildir. Ne yapalım ki böyle şeyler daima oluyor. Biraz daha gayret ve sebat lâzım. Emi- niz ki muvaffak olacaksınız. — » * Rüştü Tekin Beye: Alâkadar makama — derhal müracaat etmeniz lâzımdır. Hak- kınızı ancak busuretle elde ede- bilirsiniz. * Aydın San'atler mektebi 155 Hilmi Beye: h Adresini — istediğiniz — zatın Avrupada muayyen bir ikamet- gühı olmadığı ve kış mevsimini muhtelif — şehirlerde — geçirdiği anlaşılmaktadır. — SON POSTA —— Dünya İşleri —— Fransada M;rsilya Civarında Feci Bir Şımendıfer Kazası Oldu Sür'at Katarlarına | Suikast Yapan Beynelmılel Bir Çete Paris, 17 ( Şubat ) — Fram- sada feci bir şimendifer kazası oldu. Telgraf haberlerinde iki sa- tırla olsun, mutlaka görmüşsü- nüzdür: Paris - Vintimil sür'at katarı yoldan çıktı, devrildi. Kısmen parçalandı. Fakat vagonlar yeni sistem çelikten yapılmıştı. zayiat olmadı. Yolcular facia ile neticelen- mesi ihtimali çok olan bu kazayı hafif yara bere ile geçirdiler, Benim size burada anlatmak is- iğim nokta kazanın tafsilâtı değil, fakat iç yüzüdür. Bomba - Atıldı... Filhakika —kazayı — müteakıp tren memurları ile yolcuların ifadelerine müracaat edildi, hep- si de müttefik olarak: — Hadiseden evvel yekdiğe- rini müteakıp iki sarsıntı, son- ra da müthiş bir infilâk işittik, dediler. Bu noktada tren memur- larının söylediklerinde daha fazla tafsilât vardı: —O sırada gözümüzü ileri dikmiş bakıyorduk. Geçeceğimiz köprünün yanı başında - sağdan sola doğru giden mavimtırak bir ziya şeridi gördük, bir an sonra da infilâk sesini işittik. Şimdi pek iyi anlıyoruz ki infilâktan evvel gördüğümüz mavimtırak ziya şeridi bombaları yakmıya mahsus Bickford kordonu idi, diyorlardı. * Bu vehmin bir tesiri değildi. Polis memurları az sonra bomba parçalarını buldular. Artık sui- kast tahakkuk etmişti. Şimdi mesele bu cinayeti yapanı veya yapanları bulmaktı. Polis derhal tahkikata koyuldu. Bu dakikaya kadar failleri yakalamış değildir. Fakat temin etmektedir. — Acele etmeyiniz, mutlaka bulacağım ! * Şimdi halk polisin verdiği teminatın — tahakkuk — etmesine intizaren bu cinayeti kimlerin yapmış olacaklarını araştırmakla meşgüldür. Hatıra gelen ve ağız- larda dolaşan ihtimal şudur: Geçen sene evvelâ Almanya- da, sonra Macaristanda — sürat katarlarına karşı yekdiğerini mü- tecakıp birer suikast — yapılmış ve Matuska isminde bir de adam tutulmuştu, bu adam sui kastleri — yaptığını itiraf ediyor. Ve daha ileri giderek Fransada da ayni cinayetlere — teşebbüs etmek arzusunda olduğunu söylü- yor. Fakat arkadaşlarının isim- lerini itina ile saklıyordu. Anlat- tığına göre maksadı halk arası- na beynelmilel bir havf ve deh- şet saçmaktı. Bir nevi nihalist değildi. Eski kazalar ile bu yeni ka- zalar arasında icra şekli nokta- sından tam bir müşabehet gö- rüldü, derhal: Fransadaki şimendifer kazasından bir manzara — Acaba bu suikasti Ma- tuska'nın adamları yapmiş olma- sınlar? suali akla geldi. * Yalnız komünistler bu şekilde düşünmemektedirler. Onların söy- ledikleri şudur: — Kazayı bizzat Paris polis müdürü tertip etmiştir. Maksadı bundan lıhfıde ederek komünist- leri ittiham ve tazyik etmektir. Bu iddiaya inananların bizzat ortaya atanlarla arkadaşlarından ibaret kaldığını söylemiye bilmem lüzüum var mıdır? Fakat ne olur- sa olsun hadise cidden merak verici bir mahiyettedir. Acaba Avrupa yavaş yavaş eski Balkanlara mı benziyecek dersiniz ? * * Sarıye Mektupları ——— 2 z İskenderonda Uç Lisan Ve Üç Kıyafet Vardır İskenderonda yenl yapılan hükümet konağı İskenderon (Hususi) — Türki- yenin (Payas) hududundan İsken- derona girerken insanm gözüne ilk çarpan — manzara kumpanyasının gaz depolarıdır. Denizin, şehrin içine doğru giren ve İskenderun körfezini teşkil eden kısımda, sahil boyunca uza- nan geniş bir cadde vardır. Bu cadde üzerinde yeni yapı- lan bükümet — konağı, — 100 yataklı hastahane ve Türkiye- den metruk askeri - kışla bu sahilde —toplu — bir — manzara hissini verir. — İskenderonda ilk bakışta bir imar faaliyeti görü- kür. Yeniden — birkaç muazzam cadde açılmıştır. Ayrıca batak- hıkları — kurutmak için muhtelif kanallar yapılmıştır. Şehir hari- cinden getirilen topraklarla ba- taklıklar dolduru!makta ve kuru- tulmaktadır. — Son zamanlarda yapılan bir çok evler, İskende- ronun umumi manzarasını zen- ginleştirmiştir. Birkaç gündenberi bu havali- de şiddetlij soğuklar hüküm sür- mektedir. Yerli ahali, sıfırn al- tında 7 dereceye kadar düşen hararetin, şimdiye' kadar burada hiç vukubulmadığını söylüyorlar. Burada birçok cami, kilise ve mektep vardır. Sokaklarda üç çeşit halk gürülııekuğr. Bir kısım halk fes giymekte, bazıları şapka taşımaktadır. Bu arada kalpak giyenler de hayli bir yekün tutmaktadır. İskenderona üç lisan hâkim- dir. Halkın büyük bir kısmı türkçe ve Arapça konuşmakta- dır. Kozmopolitler de fransızcayı tercih ediyorlar. Hükümet dairelerinde rvesmi muameleler bu üç lisanda cere- yan etmektedir. Burada da Suriyenin diğer yerlerinde olduğu gibi iki fırka vardır. Birisi Vatanilerdir ki şim- diki hükümeti devirmek emelile çalışıyorlar, Diğeri de hükümet L Almanyada Muzayeka Emirnamesi Berlin, 20 ( A.A ) — Baz Alman bankalarının kurtarılma" sını teshil için neşredilen bir muzayeka — emirnamesi, |üzumuü tahakkuk eden sermaya tenziline tısadi Haberler E nit usulleri tayin eylemektedir. Bu emirname ile büyük Alman bankaları, duçar oldukları ziyan- ları bilânçolarında — göst mecburiyetinden muaf tutulm: tadırlar. Sermayelerini tenzil ets. miye teşebbüs arzusunda bulunan bankalar, bu tenzil muamelesini yapmadan evvel bilânço tanzi- mine muhtaç değildirler. Almanyada Gümrük Sistemi Berlin, 20(A. A.) — Almanya, vazgeçmemekle beraber, Almanya . ile ticaret muahedesi akdetmemiş olan devletlere tatbik edilecek azaml bir tarife vücuda getirmi- e karar oldi sölen- ğ mektedir. YERA.. BN Tekrar Açılan Borsalar Berlin 20 (A.A) — Frankfort esham borsaları, aym 25 inde tekrar toplana- caktır. Resmi tescil muameleleri yapılmıyacak ve vadeli muame- lelere müsaade edilmiyecektir. Bir Teşebhüs Berlin ve | Londra, 20 (A. A) — İngilis Ticarat Odaları Cemiyetinden bir heyeyet, harici ticaret müs- teşarının nezdine giderek mumâ- ileyhe — kambiyo — muamel tâbi tutulduğu tahdidat yüzündem İngiliz ihracat tacirlerinin mik yonlarca lira matlubunun istifasi kabil olamadığını ve bu sebep« Öldükten Sonra ,|Diriltilen -Kadın Berlinde — Profesör — Artl Meyer isminde bir doktor bir hasta kadını öldükten sonra riltmiye muvaffak olmuştur, Kadın 78 yaşında bir ihti dır. Merdivenlerden h tahaneye nakledilmiş 'd—v':_ond'ı ölmüştür. Almanyanın en cerrahi —mütehassısları ameliyat yapmışlar. Fakat kadım kurtar- mıya muvaffak — olamamışlardın Fakat Profesör Meyer kalbe hü- cum edip iİnsamı öldüren kam boğmasını ameliyatla tedavi usu- lünü bulmüş ve bu sayede ihtiyar kadını kurtarmıya muvaffak oe muştur. Profesör Meyer bu yeni ame* liyat tarzını şu suretle izah d" mektedir: “Muavinim hastanın lıılbh. kan hücum ettiğini veölmek üze- re bulunduğunu haber verdi, biraz sonra da kadının öldüğünü bildi diler, Derhal hastanın yardımına koştum. Kalbini açtım. tazyiki izale ettim. Sonra sun'i teneffüs yaptım. Fakat — teneffüs avdet etmedi, Sağ elimle bir adrenalin; | enjeksiyonu yaptım. Kalp duhll çarpmıya başladı. Teneffüs avdet — etti ve kadın kurtuldu. —a ğ taraftarı olanların — teşkil ettiği fırkadır. Memleketin en para - buhranıdır. para tedavülden büyük derdi Bilhıııı altın. kalkı ibidir.. ** HALİT ll İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: