27 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Şubat Siyaset Âlemi Tahdidi Teslihat ; Konferansında Cenevre (A.A) — Terki tes- | lihat konferansının Umumi ko- misyonunda beyanatfa — bulunan M. Tardiyö, komisyonlar adedinin ehemmiyeti haiz olmadığı — ve umumi meclis, kara, deniz hava işlerine ait üç komisyonun ihda- 'sına karar verirse meclisin bu kararına iştirak edeceğini beyan eylemiş ve ayni zamanda kontrol ve sulh teşkilâtına — müteallik umumi mahiyette bütün mesele- leri tetkike memur edilecek bir siyasi komisyonun da ihdasını | teklif eylemiştir. İngiltere, Cemahiri Müttehide, İtalya, Romanya ve Yugoslavya murahhasları bu teklifi prensip itibarile kabul etmişlerdir. Almanya — murahhası siyasi komisyon ihdasmın tehir edil- Mmesini teklif etmiştir. © M. Tardiyö, biribirlerine mu- balif olan müteaddit noktai na- zarların mukarenet ve insicamının Tüzumlu olduğu kanaatini 1z- hbar ile yaptığı tekâlifin kabulün- de ısrar eylemiştir. v Nihayet Alınan Murahhası M. Nadolni, M. Tardiyönün teklifinin kabulüne muyvafakat etmiştir. Bu- nun Üzerine komisyon, askeri, bahrt ve havai komisyonlarla bir millf masraflar komisyonunun ve siyasi komisyonun ikdasma karar b Bu komisyonlar cumartesi gü- tü sabahı toplanacaktır. M. Tardiyö Parise dönmüştür. Hitler Nasıl ÂAÂlman * — Brunsvik 26 — Hitlerin dahili Alman siyaseti ile meşgul olma- 'sını temin için ona Alman tabi- iyeti kazandırmak istiyenler, te- şebbüslerinin ilk — merhalesinde şiddetli bir inkisarı hayale uğra- mışlarsa da netice itibarile emelle- rine muvaffak olmuşlardır. fesör tayin edilenler, velev ecnebi de olsalar derhal Alman tâbiiye- tini iktisap etmiş sayılmaktadır- Onun içindir ki Hitlerin Brüns- vik Darülfü.. ınu tarih profesör- lüğüne tayini için teşebbüsler yapılmıştı. Fakat Brünsvig Dahi- liye Nazırı, bir Alman profesö- rünün haiz olduğu imtiyazların ehemmiyetinden dolayı profesör- lerin itirazları üzerine Hitlerin ıı v 'a Berlin Borsası Açıldı W. ; Tabiiyetine Geçti Berlin 25 — Brünning, harici siyasi vaziyet hakkında beyanatta bulunmuş ve mevcut geryginlikten ehemmiyetle bahset- tikten sonra ÂAvusturyanın çektiği iktısadi sıkıntıyı hafifletecek ted- birlere iştirak etmiye hazır oldu- ğunu beyan eylemiştir. Başvekil M. Rayhştağ Meclisinde | S h ) Tabölli Tealhat Kaltre sındaki Alman Murahhas Heyeti- nin ileri sürdüğü fikirlerin espabı mucibesini de anlatmış ve demiş- tir ki: —( “— Tamirat borçları meselesi, halli bütün dünyayı — alâkadar eden diğer iktısadi meseleler hakkında bir itilâfa vâsıl olmak için ortadan silinmesi lâzımgelen ilk ve en esaslı şart mahiyetin- cedir, » M. Brüning daha sonra dahili vaziyetten bahsetmiş ve Başveki- lin bu beyanatı muhalefet fırka- smın hakaretleri ve gürültüleri ile karşılaşmıştır. | Berlin 26 — Berlin borsası tekrar açılmıştır. Fakat esham ve tahvilât borsa fiat cetveline konulmamıştır. tayinine ait kararnameyi yırt- mıştır. Bunun üzerine başka teşeb- büsler yapılmış, Brünsvik hükü- metile itilâf edilmiş ve Hitler bu hükümetin Berlin Sefareti Müste- şarlığına tayin edilmek suretile kendisine Alman tabiiyeti kazan- dırılmışt.r. Portekizde Hükümet Şekli ' Değişiyor Lizbon, 26 — Portegiz hükü- metinin yeni rejim hakkımda ka- rarı Âmerikadaki siyasi şekli an- dırıyor. Cümhur Reisi millet ta- rafından doğrurlan doğruya inti- hap edilecek ve nazırları bu reis tarafından intihap edileceklerdir. k N —— ——— EDEBI TEFRİKAMIZ : 45 AÇLIK Müellifi: Knut Hamsun Mütercimi: P. S. Ayağa kalktım. Hım! Fakat ben kendisini sonuncu görüşümde para sıkıntısından şikâyet etmişti, hatta benim için küçük bir meb- lâğ toplıyabilmek üzere , adamını oraya buraya göndermişti. Vaziyet belki bugün de ayni idi, Hayır, olmaz, çalşmak üzere olduğunu da görmüyordum? — Bana sövliyecek başka bir şeyiniz var mı? Diye sordu. Sesimi kapıyarakı — Hayır, dedim, — malümat almak için ne vakit gelebilirim? — Ne vakit isterseniz uğrayın dedi, meselâ iki gün sonra, Dilimin ucuna gelen talebi ifade edemedim. Bu adamın be- nim hakkımdaki mnezaketi' bana l hı:ldutsm g&hüyor:n, bunu an- ladığ ispat etmek bana düşer. ;çîıgl:rn ölmek ehvendir. Hemen OKTL, Kendimi tışarda bulup ta aç- lığın yeniden hücumlarına uğra- yınca, bu kuronu istemeden ya- teessüf — duymadım. lçCı:ıhuıaıı:leıı ikinci yongayı çıkardım ve ağzı- ma altım. Yeniden teselli buldum. Neden bunu daha evvel akıl etmemiştim? Kendi — kendime yüksek sesle dedim ki: “ Utan- | man İâzımdı! Bu adamdan bir kuron istemeyi ve onu bir kere daha darda bırakmayı hatırından geçirdin mi?,, ve kendi kendime karşı son derece sert davrandım ve orada bana gelen bu küstahça fikirden dolayı ken- '"ş cidden Silâhlar Ve Fransızların Yeni Bir Teklifi -Hitler N Alman Başvekili İzahat Verirken * ıl Alman — ——— * —AYT N T A v * İ Bi TT ÜRÜRK Y NS1YE Ton- Milletlerin elinde büyük diyebile- cex ancak on İki tane gemi vardir. Bu gemilerin inşaat masrafı çok fazla olduğu İçin artık yap:lmalarından sarkınazar — edilmiştir. Yalmız baş- lanıp ta yarım kalan Süper il dö Frans, Süper Künarın inşaatı son zaman- da hükümet yardımı ile yapılabiliyor. H e AAT ( CUMARTESİ J 29 Gün 27 - Şubat - 932 — Kasımti? Arabi Rumt 20 - Şevval « 1350 P4 -Şabat- sani - 1348 Güneş Öğle | Vakit |Ezani | V.& | Vakit (Ezant | V. & Akşam Yatsı 12, 43(6. 39 I— l1n 5 &. ŞU1Z 27 L Sılı9, 2 9, 5. 32| İmısak h. üti 2 inci cemre suya dime sitem eltim. " Hay Allâk cezanı versin, ben bundan daha alçakça bir şey görmüyorum, diye söylendim; bir adamın üstüne çullanmak ve gözlerini oymak, köpek, bir na muhtaçsın! Haydi, marş! Daha hızlı, daha bızlı! Tembell Sana gösteririm ben!,, ğın birinden ötekine ge- çerek kudurtucu nidalarla ken- dimi huylandırarak, durmak iste- diğim vakit sessizce kendimi öf- ke ile sigaya çekerek cezalandır- mak için koşmya başladım o aralık Söğütler sokağının başına gelmiştim. Nihayet artık koşamı- yacağım için |kudurmuş gibi ağ- lamak üzere durdum: Bütün vü- çudum titriyordu ve bir taş mer- divenin üstüne çöktüm. Haydil Dedim. Ve kendime daha fazla işkence yapmak için kalktım ve kendimi ayakta durmıya mecbur ettim. Bitik halim bana zevk veriyor ve kendi kendime gülü - yordum. Birkaç dakika sonra Olabildi? ' |Hükümetinin — 'Yine Hıdivin Filistin Kırallığı Hayfa ( Hususi ) — Mısır Başvekili Filistini ziyaret ederken | Berutta uzun bir mülâkat yap mıştır. Gazeteler bu mülâkata büyük bir ehemmiyet atfediyor- lar. Bu mülâkatta sabık Hıdiv Abbas Hilmi Paşanın Filistin tahtına namzetliği — meselesinin mevzuubahis olduğunu yazmak- tadırlar. &e < Yeni Mançuri | - . Şekli | / Mukden, 286 — Japon İişgali altında bulunan ve işgalden son- ra teşekkül eden yeni Mançuri devletinin İcral Meclisi bir beyan- name neşretmiştir. Bu beyanna- mede, yeni teşekkül eden dev- letin unvamının Manşov Kuo ve merkezinin de Şang - Şung şehri olduğu ilân edilmiştir. Sabık Çin İmparatoru, diktatör — manasına gelen Şin - Şeng unvanını taşı- yacaktır ve vazifesi kaydi hayat şartile devam eyliyecektir. Fransız İntihabatı Ve M. Briyan — * Evrü 28 — Epey zamandan- beri istirahat ederek rahatsız- hğını geçiren M. Briyan, Fran- sada iki aya kadar başlıyacak olan intihabatta müteaddit kon- feranslar verecek ve sulhü temin yolunda yaptığı mücadele ve sarfettiği gayretleri izah — ede- cektir. İspanyol Kadını Da Talâk Hakkını Kazandı Madrit 28 — İspanya Meclisi Meb'usanı, kadına da erkek gibi talâk davası açabilmek bakkını veren yeni kanunu kabul etmiştir. Bu kanun hakkında (23) rey H rilmiştir. ——— —© bir baş hareketile kendime otur- mak müsaadesi verdim, bununla beraber taş merdivenin en biçim- siz yerini seçmiştim. Allahım, istirahat etmek ne iyi şeydi! Yüzümün terini sildim çektim. Nekadar — koşmuştum! | Fakat buma teessüf etmiyordum, hak etmiştim. Hay kör şeytân, - hatırdan geçirdim? Şimdi akıbet- lerini görüyordum! Kendi kendime yavaşça söylemiye, bir anne gibi Gittikçe kendimi heyecana düşü- rüyordum ve ©o yorgunluğum, o bitikliğzim içinde — ağlamıya başladım. Sessiz ve derin bir keder, bir damla yaşsız deruni bir hıçkırık. Ayni yerde bir çeyrek saat ve belki daha fazla kaldım. Hiç kimse beni rahatsız etmeden iİn- sanlar gelip gidiyorlardı, Etrafta, Türkiyenin Kudüs konsolosu ile | aleyhte, (260) rey de lehte ve- | ve taza havayı bol bol içime | niçin bu bir kuronu istemeyi | kendimi — azarlamıya — başladım. | * [ GERMİ İRlerii Kadın Erkek Ve Elbise | j | | İler şurada, burada küçük çocuklar | * j Kadınla erkeğin elbiseye karşi olan noktai nazarı şüphesiz biri- birinebenzemez. Kadın elbise- sile meşgul olur, erkek meşgul olmaz veyahut, hiç olmazsa, meş- gul oluyor görünmek istemez. Elbise kadın için hayati bir ehemmiyeti haizdir. Erkek için zikre değer yeri yoktur. Erkek elbisesini düşünmekten zevk al- maz.. Onun için erkek elbisesini düşünmediği, kadın da giyecek- lerinden memnun olduğu zaman rahat eder. Hulâsa erkek elbise işine ehemmiyet vermez, kadın | ehemmiyet verir. Kadın elbiselerinde modanın sık sık değişmesinin hakiki se- bebi budur. Çünki kadın bir modaya gözü alışır alışmaz, bıkar, bir başkasını aramıya başlar. Bir erkeğin temiz giyinmek İâzımgeldiğini söylediği zaman, kadının bu tabirden — murat ettiği manayı anlamaz. Erkek sadece kendisini rahatsız etmi- yen ve onu elbisesi ile meş- gul olmıya mecbur bırakmıyan bir tarzda giyinmek ister. Kadın ise, kendi elbisesile meşgul olmı- ya sevkedecek tarzda giyinmek arzusundadır. Kadımın en büyük endişesi giyinişidir.. O — hayatında bu- nun için neler feda etmemiştir. Güzel giyinmiş mankenlerle dolu mağaza camekânları önünde ne kadar evler yıkılmış, namuslar kaybolmuştur. Kadm elbiseyi görünce İrade- sini kaybeder. Omuzuna bir kürk atmak için, baloya dekolte bir. kıyafetle girebilmek için neka- dar fedakârlıklara razıdır. Ka- dmların genç kızların sukut se- beplerini tahlil ediniz, çok defa menşeini tuvalette bulacaksmız. Ana ve babalara, bilhassa analara düşen vazife, kızlarinın bu hislerini daha küçükken ter- biye etmek, onlara elbiselerinden ziyade meşgul olacakları yüksek mefküreler vermek — mecburiye- HANIMTEYZE — oynuyorlardı ve sokağın öbür köşesindeki bir ağaçta küçük bir kuş cıvıldanıyordu. Bir polis memuru bana gek- — Burada niçin mi oturuyo- rum ? Diye sordun, keyfim için, — Yarım saattenberi sizi gözden ayırmıyorum, dedi, tam yarım saattir, burada oturuyor- sunuz. — Aşağı yukarı, cevabım verdim, bana gsöyliyecek başka bir sözünüz var mı? Ayağa kalktım, pür hiddet, uzaklaştım, Çarşıya gelince durdum ve kaldırıma baktım. Keyfim için! Bu da cevap mı ya? Yorgunluk yüzünden, ağlıyan bir sesle söy« liyebileceğin şey yok işte.. Sen bir öküzsün, iki yüzlü düğmeyi bir türlü öğrenemiyeceksin!. Ka- nın kurumuş.. Öyle ise beygir ibi içini çekmeliydin. ğ Z d ( Arkası var |) '[u

Bu sayıdan diğer sayfalar: