10 Sayfa — SON POSTA Bi Y a - —a N SER TEMMUZ 1914 Nakleden: H. R. — Kızım Doktor: Semi Ekreme — Nelson sütunu etrafında ni- hayeti gelmiyen halk kütlelerinin kesafeti haddi gayeyi bulur. Bayraklar temevvüç eder, fakat yalnız iki nevi bayrak vardır, Çünki bütün İngilterede şu anda bir Rus bayrağı tedariki kabil değildir; çünki sefarethaneninkiler sefarethaneye — lâzımdır. Şimdi bir takım kimseler aslanların Üzerine tırmanır, kendilerine des- tilerle bira uzatılır; oradan, ayak- ta İngilterenin, zaferin şerefine hitabelerile içilir ve alettemadi çalğılar çalınır. Bir araba içinde kadinlar ge- lir. İnerler, abidedeki adamlar bunları — kendilerine — çekerler. Bunlar Fransız Aaslından hafif Şimdi bir taraftan | kadınlardır. çalğı çalar, bir taraftan kadınlar sahnede imiş gibi türlü türlü oyunlar icat ederler. Bağrışılır. — Bu, itilâfın gelinlik dan- sıdır! — Yaşasın Fransal O Fransa ki ona karşı kendi- leri asırlarca süren harpler yap- mışlardır. Gayet kibar tuvaletli hanımlar kavalyelerile külüpler- den, tiyatrolardan dönüyorlar; her araba, kap, oto, ve içindekiler burada durur. Hanımlar ayağa kalkarlar, efendiler, iner, umum ile kardaş olurlar. Arabalardan mücevherata müs- tağrak beyaz boyunlar uzanır, Oçıplak kollar, İngiliz kahrama- ninin ayağı ucunda oynatılan adi dansları alkışlar. İşte - sınıflarin ttihadının gülünç manzarası da budur ve bu ittihat Avrupada büyük bir kısmı bir müddet başı- boş salıvermiş gibidir. * Ağustosun dördü bu haldedir. Otuz kadar diplomat, prens, ve ceneralin yalan, hafiflik, ihtiras ve korku hisleri hikmeti hükü- met namıma dört sene müddet, milyonlarca sakin halkı - katil, haydut, yangıncı derekesine düşür- müş ve binnetice dünya, vahşet, tereddi, sefalet içinde kalmıştır. Hiçbir millet devamlı bir fayda temin edemedi. Her millet seneler — zarfında koyabileceğinden fazlasını kay- betti. Yabancı bir dünya eski dünyanın alacaklısı oldu. kaldı. Evvelce müsabakat ve nihayet rekabet halinde sakin yaşıyan akvam, şimdi biribirine kin ve husumet ile mütehassistir. Bütün bu cinayetlerin bütün failleri serbest ve cezasız kaldı- lar. Yalnız uzun yerine Suhomlinov hapis uğramıştır. Rus Har- biye — Nazırı Halk, baş- langıçta harbi bertaraf etmek istiyen, iki kişiyi — öldürmüştür: Çar, Kont Tiça. Tiça kaçmayı reddederek öldürülmüş bulundu. Harbin büyük muharriklerin- den Kont Stürg de bu akıbeti cezasına Umumi Harp Nasıl Patladı Yazan: Emil Ludvig Bir Avuç Diplomat, Milyonlarca Halkı Katil Ve Yangıncı Derekesine D Zafer teraneleri işte böyle muhteşem alaylar tertip edilerek terennüm olunmuştu buldu. Avrupanın şahsen mes'ul bulunan bütün diğer — müdiranı kaçmak veya milletlerinin, tabir caizse, ulüvvücenabı — sayesinde hayatlarını kurtardılar; halbuki bunlardan - Tiça hariç - hiçbiri harpte bilfiil hayatını tehlikeye koymamıştır. Harp — ölü listelerinin hiç birinde Avrupa harbini doğrudan doğruya — ve — bilvasıta imza- lıyanlardan hiç birinin ismi yoktur.. Gran Dük Nikola, İzvolski, Berhtolt, — Betman, İmparator Giyom, Yanuşkeviç, Moltke müstesna olmak üzere | hepsi harp nihayetinde hayatta bulundukları halde kimse yaka- larına yapışmıyarak — yaşamakta devam etmişlerdir. Mağlüplardan Eskişehir - da hiçbiri mahkemeye çekilme- miştir. Arşidükün katili işkence- ler içinde ölmüş, Jaures'in katili | beraet etmiştir. Faturayı da dokuz milyon ce- setle Âvrupa sekenesi ödemiştir. HAYDAR RİFAT * Dikkat “Emil Ludving,, in “1914 Tem- muz,, serlevhası altında neşrettiği eser bu noktada hitam bulmuş- tur. Fakat yine “ Emil Ludving ,, in “Büyük muharebede ilk ve son günler ,, i anlatan ikinci bir eseri vardır ki karilerimiz yarın- dan itibaren bu tefrikaya lâhika olmak üzere onu okuyacaklardır. 'Bu yeni eser pek kısa bir müd- det devam edecektir. HİKÂYE Bu Sütunda Hergün uşurdü =—;gl?..:'skişehir Vilâyetinden Sögüt şosasının mebdeinden 1--600 inci kilomet- rosuna kadar olan kısımda beş yüz metroluk harap kısmın tamiratı esasiyesi 3189,75 lira bedeli keşifle 28-2-932 Tarihinden 20-3-932 Pazar günü saat on beşe kadar açık münakasaya konmuştur. Taliplerin bedeli keşfin » 7,5 ğu nisbetinde teminatı muvak- kate akçası veya banka mektubu vermeleri ve inşaatın devamı müddetince ehliyeti Nafıa Baş Mühendisliğince musaddak bir Fen Memuru veya çavuş istihdam edeceklerine dair fen memuru veya çvuşe taahhütnamesinin yevmi ihalede ibrazı lâzımdır fazla ma- lümat almak etmeleri lüzumu ilân olunur. MENSUCAT SANTRAL e sice istiyenlerin Nafta Baş Mühendisliğine müracaat Tel. 21128 YEDİKULE İSTANBUL Tel 21128 YÜN PAMUK FLO Ş iplikle î;r_ Boyar Büker Kasarlar —îı:k: büker | Parlatır Merserize eder) | — bovar Grizet Yapar. Pamuk İpek ve Yün Bezleri BOYAR KASARLAR Mensucat ve Trikotaj Fabrikalarına lüzumu olan noksanları TAMAMLAR. Himayeyi SAN TRAL dan arayınız. SANTRAL ÜTÜLER GENİŞLETİR Muharriri; Server Bedi HİZMETÇİ Saniha — Evet, kocacığım, vaziyetimizi çok düşündüm. Hayri — Evet, — vaziyetimiz parlak değil. İşler kötü gidiyor. Saniha — Tasarruf lâzım. Hayri — Elzem. Saniha — Tasarruf ne de- mektir? Hayri — Pek farkında değilim. Saniha — Fazla masrafı at- mak demektir. Hayri — Pek doğru. Saniha — Bu evde ben faz- la mıyım? Hayri — Hayır. Saniha — Sen fazla mısın ? Hayri — Asla, Saniha — Sarman fazla mı? Hayri — Değil. Saniha — Bobi fazla mı? Hayri — Ne münasebet ! Saniha — Fakat Perran Eaılı değil mi? Hayri — Tabii, hizmetçi fazla. Saniha — Ayda on beş lira, bir kalemde tasarruf etmiş oluruz. Hayri — Ayni zamanda yi- yeceğini, giyeceğini de tasarruf etmiş oluruz. Saniha — Boğazlıdır da. Hayrı — Öyledir. Saniha — Demek kararı ver- dik. Hizmetçiyi savacağız. Hayrı — Kararı verdik, hiz- metciyi savacağız. Saniha (Biraz düşünür) — Fa- kat sabahları öteberi kim alacak? Sen yaparsın değilmi? Sepeti eli- ne tutuştururum... Hayrı (düşünceli) — Ha? Saniha — Yaparsın, — yapar- sın... Esasen hizmetçi her gün üç kuruş, beş kuruş cebine at- yordu. Oradan da tasarruf ada- vlr. 1 Hayrı — Himm... Saniha — Bir de, biliyorsun ki ben sabahları geç kalkarım, sen daha evvel kalkarsın, şöyle orta- sz-—>— — lığı bır siler, süpürürsün, sobayı yakarsın, olmaz mı? Hayri — Ey?.. Sana bir ye- mek pişirmek mi kalacak? Nasıl şey o? Saniha — Yemek mi? Ben mutfağa girmem. Hayri — Mutfağa — girmez misin? Yemekleri kim pişirecek? Saniha — Biliyorsun ki an- nem beni mutfağa —sokmazdı. Yağ, kömür kokarım diye. Ben bu kokuları sevmem. Hayri — Ben sever miyim? Saniha — Sen erkeksin. Hayri — Ne demek o0? Sanıha — Yani bütün yağ- cılar ve kömürcüler erkektir. Onlar şikâyet ediyorlar mı? Hayri — Mantık parlak. Saniha — Öyle ya.. Hem sen beceriklisin. Hayri — İltifat — ediyorsun. Fakat ben bu işi yapamam sev- | gilim. Saniha — Öyle ise lokantaya gideriz. Hayri — Tasarruf mu bu? Saniha — O da var, Hayri (düşünür ve birden bire bağırır) — Buldum, buldum, mü- kemmel birşey aklıma geldi. Saniha — Nedir 0? Hayri —Harikulâde bir fikirl. Saniha — Nedir, canım, söy- lesene... Hayri — Hizmetçiyi yalım. savmı- Yeni Neşriyat Seyahat Kitapları : Ankara Vilâyeti Türk Maarif Cemiyeti “ Se- yahat Kitapları ,, unvanı altında bir neşriyat silsilesine başlamıştır. Bu hneşriyat silsilesinin ilk nw- marasını teşkil eden “ Ankara Vilâyeti ,, neşrolunmuştur. Kitap büyük hacimde ve Ankara vilâ- yetine ait birçok coğrafi, tarihi ve sair mufassal malümatı havidir. EMLÂK ve EYTAM BANKASI İLÂNATI EMLÂK VE EYTAM BANKASI İSTANBUL ŞUBESİNDEN: ' Maçkada Satılık Kıymetli Arsalar Maçkada Silâhhane karşısında halen Aile Bahçesi demekle maruf mahal zirde krokisi gösterildiği veçhile sekiz parçaya ifraz ve peşin para ile satılmak Üüzere müzayedeye vazedilmiştir. Mü- zayede alenidir. İhale 7- 4 - 932 tarihine müsadif perşembe günü saat on altıda icra edilecektir. Taliplerin ve daha Fazla malümat almak isteyenlerin şube- mize müracaatleri. " /i « MAÇKA âlLAHHANEİt ADDES l