( Siyaset Almanyada İntihabat Başlıyor Berlin 6 — Başvekil M. Brü- ning yaklaşan intihabat münase- betile propaganda yapmak ve nutuk irat etmek için salı günü Berlinden hareket edecektir. İlk uğrayacağı şehir Essen'dir, FHindistanda İktısadi Mücadele Bombay 6 — Hint kongresi, pamuk piyasasına da tesir etmiş- tir. Birçok Hint firmaları İngiliz- lerle anlaşmak istemediklerinden piyasada tam bir durgunluk var- dr. Hükümet — mütereddittir. Çünki Hint borsaciları, piyasanın hakiki surette murakabe edilemi- yeceğini beyan etmektedirler. Kongrenin boykotaj faaliyeti, şimdi İngiltereden gelen içkilerle kimyevt maddeler Üzerinde tesi- rini gösteriyor. Japon Parası Düşüyor Londra, 6 — İngiliz lirasının yükselme ve yükseldiği nokta da tutunma kabiliyeti gittikçe art- maktadır. Borsa kapanış cetvel- leri bir İngilizi 89 3-8 frank ve | 8,51 1-4 dolar olarak kaydetmiş- tir. Japon parasile Şanghaya mahsus olan Tael düşüyor. Bu sukutun sebebi uzak şark vuku- atıdır. Portekizin Gümrük “ Tedbirleri Lizbon, 6 —Portekiz, gümrük himaye tedbirlerini şiddetlendir- mişlir. İktısadi mahafil, Lizbon hükümetinin ittihaz etmiş olduğu mukarrerat dolayısile hâsıl olan yeni vaziyetin Fransa ihracat ticaretini daha ziyade teshile mü- sait olduğu ve iki memleket ara- sındaki ticari münasebetleri tan- zim eden ve Ffeshedilmemiş ol- duğundan dolayı kendiliğinden 1-6-932 tarihine kadar temdit edilmiş bulunan muvakkat tesvi- ye suretinde icap eden tadilâtın icra edilmesi lâzımgeldiği müta- leasındadır. Binaenaleyh, pek yakın bir zamanda bir hal sureti buluna- | Âlemi caktır. HARİCİ TELGRAFLAR | Hindistanda İktısadi Harp Başladı. Japon Parası Düşüyor Lindbergin Oşğlu Meselesi Nevyork 6 — Lindbergın ço- cuğunu bulmak için luğraşan po- lis hafiyelerinin miktarı tam (500) dür. Bütün Amerika halkı, heran çocuğun bulunduğu haberini hey- canla bekliyor. Hâdisenin vuku- una dair şayanı hayret malümat veriliyor: Lindbergin yazlık evi Nev Jerseydedir. Lindberg ile karısı yemeğe oturdukları zaman çocuk çalınmıştır. Mürebbiye, çocuğu beşiğine yatırmış, kendisi de yemeğe inmiştir. Onun bir saat kadar gaybubeti esnasında herşey olup bitmişti. Çocuğun annesi #yavrusunu bir defa daha kucak- lamak için yukarı çıktığı zaman beşiği boş bulmuş ve yastıkta şu puslanın iğneli olduğunu gör- müştür : Ya (50) bin dolar, yabut çocu- ğunuz. : Derhal harekete geçen polis, karanlık basmadan evvel ev ci- varında kuvvetli ve koyu renkte bir otomobilin durduğunu tesbit etmiştir. Hatta bazı amele, oto- mobildekilerin kendilerinden Lind- bergin adresini sorduklarını söy- lemişlerdir. Çocuğu kaçıranlarin - odaya çorapla girdikleri — tesbit edil- miştir. Yine ayak izlerinden ço- cuğu kaçıranlar arasında bir de kadının bulunduğu anlaşılmıştır. Bütün hava istasyonları poli- sin tarassudu altındadır. Bütün gece uyku uyuyamıyan Lindberg, ertesi sabah tayyare ile havalan- mış ve civarı tetkik etmiştir. Lindberg, kendisinden istenilen (50) bin doları vereceğini söyle- mektedir. Çünkü kayınpederin- den (20) milyon dolar tevarüs etmiştir. Pariste Bir Bayat Pazarı Paris, 6 — Pariste ilk defa olarak bir bayat pazarı vücuda | getirilmiştir. Burada eski elbise- lerle kullanılmış eşya müzayede ile satılacaktır. Halk bu pazara dehşetli rağbet etmekte ve mü- zayedeye çıkarılan mallar adeta kıpışılmıkhd!r. EDEBI TEFRİKAMIZ ; Â E — En fena adım atılmıştı, bu sefer de hergün yiyeceğim vardı, cesaretim Aartıyordu ve birbiri Üstüne demirleri (ateşe koyuyor- dum. — Zowallı beynimi yağma eden, her doğan fikri, her kıvıl- cımı söndüren Üç dört makale daha hazırlıyorum ve bunların eskisinden daha iyi olduğunu sanıyorum, Okadar gidip gelme- me sebep olan ve beni çok ümide düşüren son makalem, başmuharrir — tarafından — iade edilmişti. ve ben bunu bir Müellifi: Knut Hamsun daha —okumadan, hemen, pür- ÇLIK Mütercimi: P. S$. hiddet yırtıp atmıştım. İleride kendime birçok mahreç bulabil- mek için başka bir gazeteye baş vurmak istiyordum. Gider ayak burada da muvaffak olamazsam gemilerde bir memba bulmak ümidim vardı. “Non,, gemisi rıhtımda — harekete — müheyya duruyordu, ben de bir iş yapmak mukabilinde Arkanjel veya ne olursa olsun başka bir limana gidebilirdim. — Böylece — birçok taraflardan ümitlerim vardı. Son bubran beni berbat bir hale getirmişti; saçlarımı tütam Vunanistanda A .. * yIA Mali Müşkülât Âtina G — M. Venizelos, dün Meb'usan meclisinde Yunanista- nin iktısadi ve mal! vaziyeti hak- kında izahat vermiştir. Mumaileyh, bil- hassa Yunanis- K tan ahvali mali- yesinin salim ol- masından ve Yu- nanistanın ticari bilânçosunun muvazene halin- de bulunmasın- dan dolayı ec- nebilerin, drah- minin İstikrarını muhafa ve hari- ci borçlarını itfa edebilmesi için Yunanistana ma- ——— müavenette bulunmak — işti- yecekleri müta- leasında bulun- muştur. M. Venizeloı, Yunanistanın da- inleri — üzerinde tazyiki — andırır bir. — harekette bulunmaktan ve memleketinin dainlere — karşı girişmiş olduğu taahhütleri tadil mahiyetindeki her türlü hal suret- leri aktinden içtinap etmek ar- zusunda bulunduğunu beyan et- miştir. K Bütü fırkalar rüesası, vaziye- tin müşkülâtını müttefikan kabul ve teslim etmişler ve hükümete Bir bilmece var. Bunlar, atlatacaksınız ? 1 ı:ıüzaharct vadinde bulunmuşlardır. İspanyada yeni Haâdiseler Madrit 6 — Jakada yeni bir kıyam hareketti vukua gelmiştir. Fakat siyasi mehafil bu kıyamın okadar mübim olmadığını bildir- miştir. Kortesler Meclisi azasın- dan hiçbirinin bu hareketle alâ- kadar olmadığı anlaşılmıştır. Çelik Miğferlilerin Gazetesi Berlin 6 — Şimdiye kadar kıraliyet taraftarları mubafazakâr mehafilin — gazetesi olan Kröç Zeitung, bundan sonra Çelik miğferlilerin resmi mürevvici ef- kârı olacaktır. tutam kaybetmiye başlamıştım, hele sabahları beni çok azaba . sokan baş ağrılarım vardı ve si- nirim geçmiyordu. Artık ellerimi bezlere sararak yazı yazıyordum, çünki derimin üstüne nefesimin değmesine ta- hammül etmek mümkün değildi. Alt katta jen ÖOle kapıyı hızlı çarparsa, yahut havlının arka ta- rafına giren bir köpek-havlamıya başlarsa, kemiklerimin iliklerine sivri buz parçaları girmiş gibi oluyor, her tarafıma batıyordu , Oldukça fena bir halde idim. Hergün yazıya başlamadan ağzıma bir lokma birşey atacak vakti bile güç bularak çalışıyor, kafa İpatlatıyordum. O zamanlar yatağım, kırık dökük — masam birini alıp birini — bıraktığım Moskovada Et Yok Muymuş! Riga, 7 — Moskova Fransız Sefaretinin telgrafla yaptığı talep üzerine buradan, hususi bir kuriye ile şeklini ğgünüz kıvrımlar, dünyanın atlatmak mecburiyetinde bu- lunduğu müşkbülleri gösteriyor. Her dehlizdede bir adam Hoaver, Grandi, Tardiyö gibi iş başındaki beynelmilel #simaları gösteriyor. Ve resmi yapan soruyor: Bu müşkülü nasıl - taları Moskova Fransız Sefaretine 30 kilo et, dört kilo sucuk gönderilmiştir. Brüning, Mak Donald, Muzsolini, Bükreşte Yeni Tevkifat Bükreş 7 — Sovyet hükümeti hesabına, —eski Sovyet zabıta memurlarından Agabekofu kaçır- mak meselesile alâkadar olarak yeniden üç kişi tevkif edilmiş- lerdir. Bunlar, asıl — kaçırma hâdisesini tertip etmekle maznun Lökok ismindeki Fransız kapta- nının Köstencede oturduğu Rejina öteli — kapıcısı ile otelin iki hizmetçisidir. Berlinde Ecnebiler Berlin 6 — Berlinde daimi surette yerleşmiş olan ecnebilerin miktarı (126.598) dir. Payitahtta miktarları en - fazla olan ecnebiler Lehlerdir ki adetleri (29.314) tür. Onlardan sonra Avusturyalılarla Fransızlar gelmektedir. Uzak şark ahalisinden (402) | Çinli (500) Japonyalı vardır. kâğıtlarla, notlarla dolu idi. Bun- lara © gün aklıma gelen yeni şeyler ilâve ediyor, — yazıyor, çiziyor, şurada burada ölü nok- renkli bir kelime ile canlandırıyor, ağır — cehtlerle bir cümleden' ötekine büyük bir zahmetle ilerliyordum. Bir gün öğleden sonra — makalelerimden biri nihayet sonuna gelmişti; saa- det ve neşe içinde makaleyi ce- bime koydum ve “Kommandör,, e gittim. Az bir para mukabilinde satış yapmak sırası gelmişti, ce- bimde fazla ör kalmamıştı. Kommandör biraz oturmamı rica etti.. Ve yazısına devam etti. Küçük yazıhaneye etraflı bir göz attım: Heykeller, taş basma- İarı, kesilmiş kâğıtlar ve bir andıran bu resimde gördü- ——— —— [ Gönül İşleri Siz Ne İyi Annesiniz! Dünkü yazım üzerine birkaç genç kız imzasile bir mektup aldımı “ Hanımteyze, diyorlar, siz ne iyi annesiniz! Nasıl kızlarını- zın ruhi ihtiyaçlarını biliyor ve bu ihtiyaçların ifadesini mazur görü- yorsunuz. Bize şimdiye kadar aşkı günahların en muazzamı olarak iösterdiler. sevmekten — adetâ orkuyor ve kaçıyorduk. Fakat tabiatin sarsılmaz akmma biz de uyduk. Biz de sevdik ve sevildik. Ne yapalım ki bu kutsi aşkımızı, büyük bir günah gibi, gizlemiye, bilhassa ebeveynimize hissettir- memiye çalışıyoruz. Bu işte ne annelerimiz, ne — kardeşlerimiz bize . dert ortağı olamıyorlar. onlar bizim bu ateşe düştüğü- müzü görseler veya işitseler kim bilir bizi ne kadar günahkâr gö-« recek ve belkide bir daha affet- - miyecek kadar rencide olacaklardır. Nerde sizin gibi annel, Bu genç kızların hakkı var-« dır. Anneler va babalar hayatla- rinda sevmişler ve sevilmişlerdir. Sevmenin ne kadar ulvi ve te-«< miz bir şey olduğunu tecrübe etmişlerdir. Fakat çocuklarının bu yükseltici heyecana kapılmala- rına tahammül edemezler. Halbuki bu işte asıl günahkâr olan ebeveyndir. Kızlarımızın ve oğullarımızın bayat içinde bulun- duklarını ve bu ezeli ateşe — düş- melerinin mukadder olduğunu unutmamak gerektir. Bunu bil- dikten sonra kızlarımıza rehper- lik etmek vazifemizdir. Kızları- mızı sevdiği ve sevildiği için tayip etmek, yemek yediği uyku uyuduğu için tekfir etmiye benzer. Çocuklarınızı anlamıya ve on« lara rehper-olmıya çalışınız. x Daktilo Sabahat imzalı karie: Biz kızlarımızın hakkını mü- dafaayı en büyük vazife biliriz. Daktilo hanımlar tahriren veya şifahen bütün dertlerini Hanım- teyzelerine söyliyebilirler. Onları maruz kaldıkları haksız muame- lelere karşı müdaffa etmek vazi- femizdir. Daktilo kızlarımız, ha- yatlarını çalışarak kazanan kız- larımız, Hanimteyze — sütununu kendilerinin bilmelidirler. HANIMTEYZE —— TAKVİM —— ( PAZARTESİ J sı Gün 7 - Mart - 932 Arabi 29 » Şevval - 1350 Kasım121)j Rumt 23 -Şubat- sanl - 1348 -— — Vakit |Ezant Vakit |Ezant | V. t V. u Güneş (12, 196. 26 Öğle | 6. 1812. 25 İkkindi 9. 32|15. 39 Akşam |12, — |18. 7 İmsak İl0, 40l4 Yatsı | L 8019. lq 4 Pehrizi kebir efrenci adamı yutabilecekmiş gibi görü- nen kocaman bir kâğıt sepeti. Bu daima reddedilen yazıları yemiye hazır, daima açık ve bü- yük ağız karşısında, azap duyu- yordum Kommandör, masasının başın- da, birdenbire sordu : — Hanği tarihteyiz? Kendisine bir hizmet etmek saadetile cevap verdim : — 28. : 28. Ve yazmıya devam etti. Nihayet zarfın içine birkaç mek- tup koydu, kâğıtları sepete attı ve kalemini koydu. Sandalyanın Üstünde döndü ve bana baktı. Kapının yanında durduğumu gö- rünce elile bana yarı komik, yarı ciddi bir işaret yaptı ve bir sandalye gösterdi. (Arkası var) şa v e * N' .. - Bd l ea l AAA SİZ A W N" j | öi li Ezztseimi £ GÖi AMi e L K