7 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

7 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kulağımıza Çalınanlar Emniyet Meselesi : Evlenmekten bahsediliyordu. İçimizden biri dedi ki: — Ben her hususta serbest ve asri düşünen bir insanım. Yal- nız izdivaç bahsi müstesna. Ev- lenirsem, karıma xerre kadar hürriyet vermek taraftarı deği- lim. Yanında ben olmadan şu- radan şuraya bir adım atamaz. En küçük bareketinin besabını vermek mebcuriyetindedir. Onu daima emniyet altında bulundur- mak İsterim. Başka bir arkadaşımız atıldi: — Bunun kolayı var, dedi. — Nedir?| — Hanımı götürür, Emniyet sandığına yatırırsın, birader! Canlı Müdafaa Kıskançlık dedik te hatırımıza geldi. Amerikada bir kadın koca- gını dava etmiş. Sebep nedir? Kadının iddiasını dinleyiniz: — Kocam, diyor, beni ken- dine celbetmesini bilmiyor. Yal- miz İşile gücile meşgul, bir de kulübe gidiyor. Sösyetelerde filân hiç işi yok. Halbuki ben kadı- nım, bütün kadınlar gibi, kocamı sevebilmem için kıskanmam lâ- mmdır. Kocam beni kıskandır- miyor. O halde kocalık vazifesini tamamile yapmıyor demektir. Bu garip iİddin — karşısında kadının kocası ne yapsa beye- nirsiviz? İlk celsede hükimlere demiş kit — Müdafaamı hazırlayacağım, mahkemenin tehirini rica ederim. İlkinci muhakemede, — erkek, yanında barikulâde bir kadınla mahkemeye gelmiş: — İşte müdafaam! demiş. Ağaç Doktoru İspanyanın Madrit yıçtınberı atı lcâe Bu ıdın bııgüı yııııı eh meşhur — bahçıvanıdır. giçek ve ziynet ağaçları yetiştir- mek hususunda büyük bir meha- ret sahibidir. Bu —mütehaasıs geçenlerde — bulunduğu — köşkün sahibile kavga etmiş ve işinden çıkarılmıştır. Bu vaziyet karşısında tan- dıkları kendisinin başka bir bah- çede — bahcıvanlık — yapacağıni zannetmişler, fakat — mütehassıs bahçıvan hiç te öyle yıpınımır tır. Madrit şehrinin en işlek eaddelerinden birinde bir oda tutmuş ve pencereden dışarı $öy- le bir levha astırmıştır. “Ağaç Doktoru,, Filhakika ağaç meraklısı olan zenginler bu yeni cins doktora sik sık müracaate başladıkları için adamcağız eskisinden daha çok para kazanmıya başlamıştır. Suriyede Eski Osmanlı Paraları - Tadavülden Kalkıyor Halepten ya:ılıynr' Burada çıkan gazeteler Halep maliye müdürlüğünün bir tebliğini neşretmiştir. Bu tebliğde yıkmdı eski Osmanlı parası olan meci- diye ve aksamının tedavülden menedileceği, bugünkü — cihan gümüş piyasasına nazaran bir Osmanlı altınının yirmi iki buçuk mecidiyeye tekabül ettiği ve bu yüzden ilerde halkm zarar ve ziyandan vikayesi için hükümetin gümüş parayı Suriye evrakı nak- fiyesile mübadele edeceği bil- dirilmektedir. MEMLEKET HABERLERİ Tütü Tokat K lüsü nler Para Etmeyince... Şimdi Bağ, Afyon Ve Pamuk Zıraatıne Kuvvet Verdi Tokat ( Hu- susi |) — Bizim taraflar öteden beri ciddi bir gayretin — seme- relerini görmüş değildir. Halbukl Tokat ve hava- lisi ziraat husu- sunda çok cö- merttir. Burada tütün, Üzüm, af- yon ve külliyetli miktarda meyva ve sebze yetiş- mektedir. Turhal taraflarında ise bugün az çok Tokadın bağlık ve bahçelik tarafları işletilen antimuvan — ve yine o |İfstihsaline teşebbüs edilmemesi tivarda eski zamanlardan beri meşhur. olan mermer, Zile ile Niksarda da kömür ve kurşun madenleri çıkmaktadır. Hele çok sık bir şekilde ağaçları ihtiva eden ormanlarile Tokat Vilâyeti Türkiyenin en zengin bir kısmıdır. Fakat tabiatin bahşettiği bu servet membalarından bugün lâ- yık olduğu kadar istifade temin olunmadığını söyliyebilirim. Bo- gana akıp giden sulardan kuvvet de bu cümledendir. Bu sene köylünün vaziyeti de biraz sıkıntılıdır. Köylü tütünleri- ni henüz satamamıştır. İnhisar idaresi tütünlerin satışa çıkarı- ması için köylüye tebligat yap- miştir. Fakat alıcı mıktarı satışa arzedilen tültünlere nazaran nis- petsiz olduğundan müzayede İle satış vaziyeti hâsıl olmaktadır. Bu suretle de satılmadığı tak- tirde köylü xzarar etmektedir. Bu sebepledirki bir kısım köyltü- ler önümüzdeki sene için tütün ekimi:dc!ı _v:'ı eçmek niyetinde- gdi'.:;îhdî vaz y A îılı ve ıfymıt- Tukla ugraş- mayı tercih edi- yorlar. Şimdi bir çok yerlerde ye- ni yeni bağlar tesis — edilmeye başlanmışt.r. Hatta Niksar ve Erbaa m&mdı es- len oldu; bi pamuk g;:uı'l: tirmek cereyanları başlamıştır. Şimdi iş başında bulunanların ehemmiyet vermek mecburiyetin- de oldukları mescle şudur: Köy- Külerimizin yeni fauliyet sahala- rında kendilerine inkişaf — için kolaylıklar — göstermektir. Eğer alâkadarlar bu kolaylıkları temin edecek — olurlarsa köylülerimiz borçtan kurtulacak ve mesaisinin tam mukabilini görerek daha fay- dalı şekilde çalışmak imkânını bulacaktır. S. Bedi Çankırıda Sıtma Mücadelesi Çankırı (Hususi) — Memleke- timizde sıtmanın çok olması yü- zünden halk yazın çok hastalık çekmekte ; bîfhııu çiftçilerimiz harman zamanında İş göremiye- cek bir vaziyete düşmekte idiler. Fakat bir senedenberi faaliyette bulunan sıtma mücadele heyeti bu işle mümkün olduğu kadar gğraşmaktadır. Heyet geçen yaz mevsiminde ufak su birikintilerini kurutmuş, tıtma membalarını tesbit etmiş ve hastalara da geniş miktarda kinin dağıtılmıştır. Şimdiki halde kış mücadelesi yapılmaktadır. Bu suüretle sıtma nakleden - sivrisi- neklerin — barindıkları — yerlerde dezenfekte yapılmıştır. Eğer mü- eadele bugünkü şeklile devam edecek olursa bu havalinin yakın bir istikbalde stmadan kurtul- ması bir emri vakidir. Yalnız sıhhat meselesi mevzu bahsolur- ken umum! kadınların vaziyetini de alâka ile görmek İâzımdır. Son zamanlarda serbest kadınlar bu taraflarda çoğalmıştır. Her türlü hastalık ihtimallerini göz önüne getirerek sıhhat dairesinin bu mesele ile fazla alâkadar bulun- masını temenni etmek, rzanne- derim ki çok ıloğı-ıı olıcıkhr Edirnede IhtıRAr Edirne ( Hususi ) — Belediye odun ve kömür ihtikârının önüne çmek maksadile bu iki mad- S:yn marh koymuştur. Soğuklar devam etmektedir. Bazan hara- ret derecesi sıfırn — altında 15 rakamına kadar düşüyor. Konyada Eski Eserler Konyadaki asarı atikadan Sa- hibi Atanın Evkaf ve müze tara- fından muhafazası emredilmiştir. Diğer asarı atikanm müraka- besi Müze idaresine tevdi edil - miştir. Güzel Bir Şefkat Nümunesi Manisada Fakir Mektep- lilere Yardım Edılıyor Sıcak yemek giyen fakir mektep yavruları Manisa ( Husus! ) — Fakir ve yardıma muhtaç mektep tale- belerini himaye cereyanları şeh- rimizde de kuvvet bulmaktadır. Bu cümleden olarak Necati Bey İlkmektebine devam eden talebe- lerin velileri bir himaye heyeti teşkil etmişler ve hayırlı faaliyet- Jere başlamışlardır. Himaye heyeti Boykot Cezası ilk iş olarak en fazla yardım ve şefkate — muhtaç 30 kadar kül- çük mektepliye bayramda yeni elbise temin etmiştir. Himaye ” he bu kran yardım- e bi vese l lAbar cında olan 40 kadar talebeye de hergün sıcak öğle yemeği ver- mek suretile memleket irfanı için en hayırlı işi bışırmq oluyor. Tarsusta Konya Gençler Birliği |Bir Çok Tarihi Ve Kıymetli Cezadan Kurtuldu Konya Spor Mınukı heyeti tarafından oradaki Gençler Bir- liği Kulübü hakkında üç sene müddetle boykot cezası verilmiş- tir. Fakat Umumt Merkex ortada bu şekilde cezaya sebep - olacak bir vaziyet bulunmadığını nazarı dikkate alarak boykot cezasımı kaldırmıştır. Kitap Bulundu Tarsus ( Husust ) — Bir mlid- dettenberi — şehrimizde - tetkikat pan Adana Müzesi Müdürü ;hlî! Bey buradaki kitaphaneler- de birçok kıymetli ve tarihi ki- taplar bulmuş, bunları Adanaya götürmüştür. Bulunan — kitaplar dört sandık kadar — tutmuştur. Bunlar Adana Müzesinde teşhir edileçektir. 'Ne Umdum, Ne Buldum? Bir zamanlar bir hikâye oku muştum: Bir hanımefendi ile bey denizde ahbap oluyorlar. Mevid mülâkatları sahilden seksen dok: san metre ilerisi.. Fakat hanıme: fendi sonradan kendisile —aya ayarda zannettiği ahbabının bir garson olduğunu öğrenince tabil mesele değişiyor.. Çok defa da şık ve güzel bir hanım veyahut bey görürsünüz.. En eyi terzilerden birinin elinden çıkmış, en temiz kumaştan elbise.. şapka hiç yağmur yememiş.. Ayakkabılar Henüz — kunduracı elinden veya kutusundan çıkmış.. Eldivenler henüz ele yerleşemi yecek kadar yeni.. Erkekse ya- kasında güzel bir kıravat.. Ka: dınsa kürk, astragan.. Vapurda — karşınıza rase gelen veyahut tramvaya — azar metle giren — yahut ta sokakta önünüzden giden şu şık hanım veya beyin yaşadığı muhiti- has yalinizde yaşatmıya başlarsınız. İstanbulun, Cihangir, Şişli, Moda gibi en güzel bir yeri.. Bir köşk.. Yahat kaloriferli, iki yüz, üç yüz Hiralık bir apartıman.. Her türlü konfor.. Aynalı döşeme- ler.. Mükellef eşya.. Alıçılar, hizmetçiler.. Hamm elini — sıcak sudan soğuk suya — sokmuyor... Beyin bir de mükellef yazıhanesi.. Eğer sabah erkenden sokakta bu hanım veya beye ilk defa rast geliyorsamız, muhakkak bir seyahate çıkmak ©«ere bu kadar erken sokaklara düştüğüne hük- medersiniz.. Bir kendi kıyafetini- ze bir de onun kıyafetine bak- yorsunuz. Fakat bu banım veya beyle ahbap olmak, tanışmak akharzdan bile geçmiyor. O ne- rede, siz nerede.. Seyahat etmek üzere erken çık- tığım zannettiginiz banım veyahut Beye ertesi gün daha ertesi gün daha ertesi gün yine hep böyle sabah sabah rast gelince içinize bir şöphe geliyor. Sonradan bir gün bakıyorsunuz. Yine bakıyor- sunuz, inanamıyorsunuz, Evet o hergün rast geldiğiniz şık. Evet 0.. Ayda yirmi Hirayı bile düşünerel | verebileceğiniz. bu yerden çıkan ı şık o.. Sizin fazla sefahate ham- lettiğinizsarılığın ve yorgunluğun sebebini şimdi anlıyorsunuz. Fa- kat ne yaparsınız? Güzel giyin- Herkes, oturduğu yer bir irzbe de olsa giyinişinde| on İiki bin Jiraraya yetişmiye, varmiıya çalışıyor.. Bu da, bizim mahut (!) mom- denlerimizden ( alınan — örneğin meticesi.. B. HALİM İzmirde Bir Kasanın. îç;inden Yan- mış Paralar Çıktı ” " hamlz ( Hasust) — Urlada ya- nık — mahallerde — bulunan bunyı etirilen yanık bir parı &ebuk Mallar Müdürül bir miktar kısmen yanıki Yunan evrakı nakdiyesi ile gümü: ve nikel paralar, defterler - ve bazı vesikalar " çıkmıştır. Bir İn: giliz bu kasanın kendisine aiti olduğunu iddia etmişti. İçinde! çikan vesikalar bu iddiayı teyit| eder mahiyettedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: