4 Sayfa SON POSTA Kulağımıza Çalınanlar Emniyet Meselesi Evlenmekten bahsediliyordu. İçimizden biri dedi ki: — Ben her hususta serbest ve asri düşünen bir insanim. Yal- nız izdivaç bahsi müstesna. Ev- lenirsem, karıma xerre kadar hürriyet vermek taraftarı deği- lim. Yanında ben olmadan şu- radan şuraya bir adım atamaz. En küçük hareketinin hesabını vermek mebcuriyetindedir. Onu daima emniyet altında bulundur- mak isterim. Başka bir arkadaşımız atıldir — Bunun kolayı var, dedi. — Nedir?| — Hanımı götürür, Emniyet sandığına yatırırsın, birader! Canlı Müdafaa Kıskançlık dedik te hatırimıza geldi. Amerikada bir kadın koca- sını dava etmiş. Sebep nedir? Kadinin iddiasını dinleyiniz: — Kocam, diyor, beni ken- dine celbetmesini bilmiyor. Yal- niz İşile gücile meşgul, bir de kuülübe gidiyor. Sosyetelerde filân hiç işi yok. Halbuki ben kadı- nım, bütün kadınlar gibi, kocamı sevebilmem için kıskanmam |İâ- zımdır. Kocam beni kıskandır- mıyor. O halde kocalık vazifesini tamamile yapmıyor demektir. Bu garip iddia — karşısında kadının kocası ne yapsa beye- mahkemenin tehirini rica ederim. İkinci muhakemede, — erkek, yanında harikulâde bir kadınla mahkemeye gelmiş: — İşte müdafaami demiş. Ağaç Doktoru yaş eri atı bir adam lerde geçen ; Bu adam bugün İspanyanın en meşhur — bahçıvanıdır. — Bilhassa çiçek ve ret Bsahibidir. Bu geçenlerde — bulunduğu sahibile kavga etmiş ve işinden çıkarılmıştır. Bu vaziyet karşısında tan- dıkları kendisinin başka bir bah- çede — bahcıvanlık — yapacağıni zannetmişler, fakat — mütehassıs bahçıvan hiç te öyle yapmamış- tır. Madrit şehrinin en İşlek caddelerinden birinde bir oda tutmuş ve pencereden dışarı şöy- le bir levha astırmıştır. “Ağaç Doktoru,, Filhakika ağaç meraklısı olan zenginler bu yeni cins doktora sık sık müracaate başladıkları için adamcağız eskisinden daha çok para kazanmıya başlamıştır. Suriyede Eski Osmanlı Paraları Tadavüld_e_îı__l(alkıyor Halepten yazılıyor: Burada çıkan gazeteler Halep maliye müdürlüğünün bir tebliğini neşretmiştir. Bu tebliğde yakında eski Osmanlı parası olan meci- diye ve aksamının tedavülden menedileceği, bugünkü — cihan gümüş piyasasına mnmazaran bir Osmanlı altınının yirmi iki buçuk mecidiyeye tekabül ettiği ve bu yüzden ilerde halkım zarar ve ziyandan vikayesi için hükümetin gümüş parayı Suriye evrakı nak- tiyesile mübadele edeceği bil- dirilmektedir. Mart 7 — Tütünler Para Etmeyince... Tokat susi ) — taraflar öteden beri ciddi bir gayretin — seme- relerini görmüş değildir. Halbuki Tokat ve hava- lisi ziraat husu- sunda çok cüö- merttir. Burada tütün, Üzüm, af- yon ve külliyetli miktarda meyva ve gsebze yetiş- mektedir. Turhal taraflarında ise bugün az çok işletilen antimuvan —ve yine o civarda eski zamanlardan beri meşhur olan mermer, Zile ile Niksarda da kömür ve kurşun madenleri çıkmaktadır. Hele çok sık bir şekilde ağaçları ihtiva eden ormanlarile Tokat Vilâyeti Türkiyenin en zengin bir kısmıdır. Fakat tabiatin bahşettiği bu servet membalarından bugün lâ- yık olduğu kadar istifade temin olunmadığını söyliyebilirim. Bo- şuna akıp giden sulardan kuvvet .H_ıı— Tokadın bağlık ve bahçelik tarafları Histihsaline teşebbüs edilmemesi de bu cümledendir. Bu sene köylünün vaziyeti de biraz sıkıntılıdır. Köylü tütünleri- ni henüz satamamıştır. İnhisar idaresi tütünlerin satışa çıkarı- ması için köylüye tebliğat yap- mıştır. Fakat alıcı mıktarı satışa — arzedilen tütünlere mazaran nis- petsiz olduğundan müzayede İle satış vaziyeti hâsıl olmaktadır. Bu suretle de satılmadığı tak- tirde köylü zarar — etmektedir. Kuvvet Verdi Tokat Köylüsü Şimdi Bağ, Afyon Ve Pamuk Ziraatine Bu sebepledirki bir kısım köylü- ler önümüzdeki sene için tütün ekiminden — vaz geçmek niyetinde- dir. Tütünden vaz geçenler — bağ- cılık ve lfyouqı. lukla ugraş- mayı tercih edi- yorlar. Şimdi bir çok yerlerde ye- ni yeni bağlar tesis — edilmeye başlanmıştır. Hatta Niksar ve Erbaa taraflarında ez- kiden olduğu gi- bi pamuk yetiş- tirmek cereyanları başlamıştır. Şimdi iş başında bulunanların ehemmiyet vermek mecburiyetin- de oldukları mesele şudur: Köy- Iülerimizin yeni fauliyet sahala- rında kendilerine inkişaf — için kolaylıklar göstermektir. Eğer alâkadarlar bu kolaylıkları temin edecek — olurlarsa köylülerimiz borçtan kurtulacak ve mesaisinin tam mukabilini görerek daha fay- dalı şekilde çalışmak imkânını bulacaktır. S. Bedi Çankırıda ' Sıtma iMiicadelesi : Çankırı (Hususi) — Memleke- timizde sıtmanın çok olması yü- zünden halk yazın çok hastalık çekmekte; bilhassa çiftçilerimiz harman zamanında iş göremiye- cek bir vaziyete düşmekte idiler. Fakat bir senedenberi faaliyette bulunan sıtma mücadele heyeti bu işle mümkün olduğu kadar uğraşmaktadır. Heyet geçen yaz mevsiminde n birllstletii korul sıtma membalarını tesbit etmiş ve hastalara da geniş miktarda kinin dağıtılmıştır. Şimdiki halde kış mücadelesi yapılmaktadır. Bu suretle sıtma nakleden sivrisi- neklerin — barindıkları — yerlerde dezenfekte yapılmıştır. Eğer mü- cadele bugünkü şeklile devam edecek olursa bu havalinin yakın bir istikbalde sıtmadan kurtul- ması bir emri vakidir. Yalnız sıhhat meselesi mevzu bahsolur- ken umumi kadınların vaziyetini de alâka ile görmek lâzımdır. Son zamanlarda gerbest kadınlar bu taraflarda çoğalmıştır. Her türlü hastalık ihtimallerini göz önüne getirerek sıhhat dairesinin bu mesele ile fazla alâkadar bulun- masını temenni etmek, zanne- derim ki çok doğru olacaktır. ) eC 4 Edirnede İhtikâr Edirne ( Hususi ) — Belediye odun ve kömür ihtikârının önüne eçmek maksadile bu iki mad- ıyc narh koymuştur. Soğuklar | devam etmektedir. Bazan hara- ret derecesi sıfırn — altında i5 rakamına kadar düşüyor. Konyada Eski Eserler Konyadaki asarı atikadan Sa- hibi Atanın Evkaf ve müze tara- fından muhafazası emredilmiştir. Diğer asarı atikanım müraka- besi Müze idaresine tevdi edil - miştir . Güzel Bir Şefkat Nümunesi Manisada Fakir Mektep- lilere Yardım Ediliyor Sıcak gemek yiyen fakir mektep yavruları Manisa ( Hususi ) — Fakir ve yardıma muhtaç mektep tale- belerini himaye cereyanları şeh- | yimizde de kuvvet bulmaktadır. Bu cümleden olarak Necati Bey İlkmektebine devam eden talebe- lerin velileri bir bimaye heyeti teşkil etmişler ve hayırlı faaliyet- v ykot Cezası Konya Gençler Birliği Cezadan Kurtuldu Konya Spor Mıntaka heyeti tarafından oradaki Gençler Bir- liği Kulübü hakkında üç sene müddetle boykot cezası verilmiş- tir. Fakat Umum! Merkex ortada bu şekilde cezaya sebep olacak bir vaziyet bulunmadığını nazarı dikkate alarak boykot cezasını kaldırmıştır. ilk iş olarak en fazla yardım ve şefkate — muhtaç 30 kadar klil- çük mektepliye bayramda yeni elbise temin etmiştir. Himaye - heyeti bu şayanı şükran yardım- dan başka, yine yardım ihtiya- cında olan 40 kadar talebeye de hergün sıcak öğle yemeği ver- mek suretile memleket irfanı için en hayırlı işi başarmış oluyor. Tarsılsta Bir Çok Tarihi Ve Kıymetli Kitap Bulundu Tarsus ( Hususi ) — Bir müd- dettenberi — şehrimizde tetkikat apan Adana Müzesi Müdürü alil Bey buradaki kitaphaneler- de birçok kıymetli ve tarihi ki- taplar bulmuş, bunları Adanaya götürmüştür. Bulunan kitaplar dört sandık kadar tutmuştur. Bunlar Adana Müzesinde teşhir edilecektir. Söz Aramızda Ne Umdum, Ne Buldum? Bir zamanlar bir hikâye okur muştum: Bir hanımefendi ile bey denizde ahbap oluyorlar. Mevidi mülâkatları sahilden seksen dok: san metre ilerisi.. Fakat hanıme- fendi sonradan kendisile ayni ayarda zannettiği ahbabının bir garson olduğunu öğrenince tabil mesele değişiyor.. Çok defa da şık ve güzel bir hanım veyahut bey görürsünüz.. En eyi terzilerden birinin elinden çıkmış, en temiz kumaştan elbise.. şapka biç yağmur yememiş.. Ayakkabılar henüz — kunduracı elinden veya kutusundan çıkmış.. Eldivenler henüz ele yerleşemi- yecek kadar yeni.. Erkekse ya- kasında güzel bir kıravat.. Ka« dınsa kürk, astragan.. Vapurda — karşınıza rase gelen veyahut tramvaya — aza- metle giren — yahut ta sokakta önünüzden giden şu şık hanım veya beyin yaşadığı muhiti: ha- yalinizde yaşatmıya başlarsınız. İstanbulun, Cihangir, Şişli, Moda gibi en güzel bir yeri.. Bir köşk.. Yahut kaloriferli, iki yüz, üç yüz Hralık bir apartıman.. Her türlü konfor.. Aynalı döşeme- ler.. Mükellef eşya.. Alhıçılar, hizmetçiler.. Hanım elini — sıcak sudan soğuk suya sokmuyor... Beyin bir de mükellef yazıhanesi.. Eğer sabah erkenden sokakta bu hanım veya beye ilk defa rast geliyorsanız, muhakkak bir seyahate çıkmak ©cere bu kadar erken sokaklara düştüğüne hük- medersiniz.. Bir kendi kıyafetini- ze bir de onun kıyafetine bakr- yorsunuz. Fakat bu hanım veya beyle ahbap olmak, tanışmak akhımızdan bile geçmiyor, O ne- rede, sir nerede... Seyahat etmek üzere erken çık- tığımı zannettiğiniz hamım veyahut Beye ertesi gün daha ertesi gün daba ertesi gün yine hep böyle sabah sabah rast gelince içinize bir şüphe geliyor. Sonradan bir gün bakıyorsunuz. Yine bakıyor- sunuz, inanamıyorsunuz. Evet o hergün rast geldiğiniz şık. Evet 0.. Ayda yirmi lirayı bile düşünerel verebileceğiniz. bu yerden çıkan şık o.. Sizin fazla sefahate ham- lettiğinizsarılığın ve yorgunluğun sebebini şimdi anlıyorsunuz. Fa- kat ne yaparsınız? Güzel giyin- mek belâsı... Herkes, oturduğu yer bir izbe de olsa giyinişinde | on iki bin Jiraraya yetişmiye, varmiya çalışıyor.. Bu da, bizim mahuat (!) mon- denlerimizden ( alınan — örneğin B. HALİ?( İzmirde Bir Kasanın İçinden Yan- mış Paralar Çıktı —— -— İzmiz ( Hususi) — Urlada ya- mahallerde — bulunan nık ve buraya getirilen yanık bir para kasası Metruk Mallar Müdürü Niyazi Bey ile bazı Maliye me- murlarının huzurunda kasa usta- larından birisine açtırılmıştır. İçin- den bir miktar kısmen yanık Yunan evrakı nakdiyesi ile gümüş ve nikel paralar, defterler ve bazı vesikalar “ çıkmıştır. Bir İne giliz bu kasanın kendisine ait olduğunu iddia etmişti. İçinden vesikalar bu iddiayı teyil eder mahiyettedir.