12 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

12 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—. Ne Çıkar — Sayfiyeye gitmeyi ben de İsterim karıcığım, ama ne yapa- yim geçen kış çok borçlandım, bep onu düşünüyorum. — Sana düşünme diyen var mı? Hem bundan ne çıkar? Ha burada düşünmüşsün, ba sayfiye- ye gittiğimiz zaman, orada...! Yardım Kadın kocasına söyledi : — Mehmet Beyi, kaynanasını döverken görmlişsün, neye yar- dıma gitmedin ? Koca karısına cevap verdi: — Lüzum görmedim. Yalnız başına mükemmel dövüyordu. Be- nim yardımıma lüzum yoktu. Üç Yüz — Nişanlım Avrupaya git mişti. Kendisine &ç ay İçinde tam üç yüz tane mektup yazdım.. — Üç ay sonra geri döndü mö? — Hayır fakat; ben mektup- larımın erkasım kestim. — Neden? — “ Mektup müsveddeleri , isimli bir kitap elime geçirmiştim, yazdığım mektupları oradan kop* ye ediyordum; kitapta da ancak Üç yüz tane mektup vardı. maaasesansenanasaeaa. — Annem, İozıma kur yapmayı ben © herife gösteririm, dedi. — Lüzum yok deseydin, ben o işi gayet iyi bilirim! sereaeaekeeeeeeeeeeemee Karabiber İblis Ve Havva Vaktâki o Cenabıhak OÂdemi balçıktan halketti. Bütün melek- lere emir verdi: — Âdeme secde edini! Melekler secde ettiler, Yalniz içlerinden biri secde etmedi. — Ben, dedi, secde etmem! Bu, secde etmeyen İblisti, meleklerin hocası idi, Kendini Âdemden daha zeki, daha bilgili, daha kurnaz, daha şeytan bulu- yordu. Yıldızdan yıldıza, seyya- redeh seyyareye, güneşten ka mere gitti ve her gittiği yerde Âdemle eğlendi ae olan biteni haber aldı : — Ben, dedi, ona bir ders vereyim ! demin kaburga kemiğinden Havvayı yarattı. İblis; zeki idi, bilgili idi, kurnazdı, şeytandı. Derhal işi anladı. Sesini çıkarmadı, kendini göstermedi, dünyadan, kâinattan uzaklaştı, kayboldu ve o zaman danberi bir daha onu görenolmadı. Âdeme secde etmeyen zeki, bilgili, kurnaz, şeytan İblis; ken- dinden daha zeki, daha bilgili, daha kurnaz, daha şeytan olan Havvayı görünce korkmuş kaç- mıştı, #*#* #eaeaeaasaseseasasaayan amaaa ie İL Feramenin Gelişi dam — Çok zengin fakat çok budala bir ads evlenmiye ram olur mu sunuz? — Niye sordunuz, siz çok zengin misiniz? . Kuvvetli Hafız8 Babasi oğluna sordu: — Sınıfta birinel (o çıki sebep nedir biliyor mısın? — Biliyorum; Muallim © söyledi: İki sebep varmış. Bi hafızam çok kuvvetli imiş. — Ya ikincisi? — Onu da söyledi idi a unutmuşüm hatırlayamıyorü Neye Yarar Erkek söylüyordu: — Yaptığım tablolara para veren yok amma, gö! sin; öldükten sonra kıyı anlaşılacak elde etmek için # dolulari ile para verecekler. il Kadın müteessir oldu. i — Neye yarar, dedi, dahi” çi gençsin; zaman, çabuk * geçmez kil * j Birinci Otomobilin o taksimetresi & altı kuruş yazmıştı. Eli altı — sayıp şoföre verdim. 5 MÜSBET Kız keçma benden uzak, Biraz dur, dedim durdu. Alam, dedim, almadı Yanımda bir yer var, bak; . Yanımda yalm: bir gün, Otur, dedim oturdu. a e Kalsın, dedim, kalmadı. Bir parça daha yakın; : Geçerken tek bir kere, Sokul, dedim, sokuldu.. Baksın, dedim, bakmadı. Aşkın kalbimde çapkın; Gönülden gönüllere; Ars bul, dedim, buldu. Aksın, dedim, akmadı. Gideceksin ne diye? Beni çıkıp yalume, Haydi kel, dedim. kaldı. Çelsin dedim çelmedi. slacağım, hazırlarsın! Aşkım sana hediye; N Bir ei gp me — Hangisini hazırlıyayım efen- Verdim al, dedim aldı. Gelsin, dedim, gelmedi. dim ? Ben seni çok severim; İnanmu da aşkıma, — Mavi robumu giyeceğim, Evet de, dedim, dedi. Kannn, dedim, kanmadı. hangisi onunla iyi gidiyorsa onu! Sevişmeyi isterim; Ben yandım o da emme; önerilmesi afilk Slgmsiyapın Elbet de, dedim, dedi. Yansın, dedim, yanmadı. Size Değil Her yer karanlık ( Şairiâzamin meşhur manzumesi deği), bir sinemanın içi ) yalnız beyaz perdede hayaller görünüyor. £ Seyircilerin o hepsi susmuş seyrediyorlar. Birdenbire bir kadın sesi duyuluyor: — Bu kadar sokulmasanıza.. Ayıp derler bir şey vardır. Her yer karanlık.. Bir dakika sonra yine ayni kadının sesi duyuluyor : — Bu robun neresinde bir — Size değil, sol tarafınida | çirkinlik görüyorsün? Oturana söylemişlim.. — İçinde sen varsın | — Bak bir kasap, eti son” manımdan koparılmış bir kâğ” sarmiş., — Kitapçı romanımı iyi etmemiş, diye şikâyet eti — Bugün sokağa (giderken çocuklardan birini de yanma — Deniz mayomun bir koca bulmama (yarayacağını bilsem, birkaç lira daha fazla verir en iyisinden alırım! Telefon İ Harımefendi bir taş bebek Nİ gibi boyanır; bir Franwz kadın Zi! artisti kadar modaya uygun giyi- İ nirdi, evine bir telefon almıştı: — Ne işinize yarayacak? Diye sordum; (o hanmefendi cevap verdi: | — Rasathaneden her sabah | havanın nasl olacağını. öğrenip, ona göre giyineceğimi bilen anlatıyo" — aköy köprüsünden çiyordum. Şöyle denize 4 eğilip baktım. Bir de ne gör“ Bir para cüzdanı denizin ös yüzüp duruyor. Soyunmak aklıma gelmedi. Kaldınnca © dimi denize attım.; p — Cüzdanı yakalayınc# 5 tabii çok sevindin.. — Bilâkis çok müteessif dum. Denizdeki cüzdan ber rüden aşağı bakarkda — &evcen ölmüş, cenazesine | gelemedim; affet! — Ne zâran var esmm, bir başka sefer gelirsin t

Bu sayıdan diğer sayfalar: