5 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

5 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İttihat ve Terakkide on sene l l 14 üncü kısım N T VE TERAKK İNİN SONU I Talât, Enver ve Cemal nasıl kaçtılar, nasıl öldüler? Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen Askerler sanki gizli emir almış gibi silâhlarını gizlemişlerdi Hepsinin ruhunda hakim olan gizii Şüur, ilimsiz felsefe, hepsinin kafasında Yaşayan nazariyesiz hay ;îrmpirıque hayat felsefesi aynı şey- Bunlar farkında olmaksızın he yaklaşıyorlar, ben de bu &dım adım takip ediyorum. ArK Köylü ile eşkiyk Gtsemda Me e kalmamıştır. nıpilahara daha büyük eşkiyalarla ta ŞB üç hafta kadar aralarında ya nçam için öğrendim ki hakiki N Zalen küçük kö: iur; bilâkis küçük köylü ğk'vıyı kahraman olarak- tanımişti Skıya, eşraf e uğraşır. Ancak, hikâ y'“î"m Yaptığım devirde Kocaelindeki Seteler, bizim külüstür Arnavut Ali îî»amın hareketlerinden anlıyorum İ, ârtık lır. Hürriyet ve İtilâfa mensup olanla. Uşmandırlar; eğer varsa ki Sit dahilinde artık köylerde itil y YA imkân kalmamıştır - onlara, :î':“» Rum köylerine ve köylülerine İ sallattırlar. E: kiya içinde barındığı ihtaka köyl muhafaza ve mü- ]ıiîfaa ile de mükelleftir. Bu, eşkiya - Sin dağbaşı parlâmentolarınd kanunudur. Ma- rbirlevi se| eze ü di İ Türk kây iîhdvdine Maruzdur; €rinde b; nlay şu halde Türk arman eşkiyanım da düş - Y1 Ötekilerdir. den. gelen pos-| UŞ z Şüy O, bana jan - 1Bin dertle: TİNİ darma), Eşkiya bi " Jandarmalar Gebze civarındaki davuı GöPtandan, Kara Aslandan, Ar- rden dostlukla bahsediyor. halı Onlar olmasa Türk köylerinin eri haraptır! 'Ordu. İşte, jandarma eşkıiyaya bu Süretle dost olmıya başladı. dey € Hraftan, İngilizler de arada bir, üf Bibi İngiliz atlarına binmiş süvari Tezeleri ile Kartaldan Büyükbak - Öyüne kadar gelip Rumlarla mü - tle bulunurlar, içerilerde olup| | Şeyleri öğrenmek isterler; Türk :Öliılen, bilhassa Samand'ralılar, bu ali Börmeğe tahammül edemezler, Bu- Da mukabil Bakkalköylüler, çok şı - m._"mşhıdır; bereket versin Arnavut li çetesine! Ondan korkarak ne bize, © de civardaki ülere çatamıyorlar. ir gün Hüseyin Çavuş, sabahleyin, a dedi ki: _—'Rîzim çete kalabalıklaştı, beyim... tkşam sekiz kişi geldi. Ekmeğimiz Yetişmedi. Bu sabah ekmeksiz kaldık. — Neden kalabalıklaşmışlar? — Şile eşkiyası bu taraflara doğru Yaklaşıyorlar. İki gün evve! Alemda - lâ bir köyü basmışlar. Bunun için işi Keçiörenden, iki de Samandı- Eşkiya yazılmışlar... “ Çeteye mi yazılmışlar... 'Y— Hani, söz misali, çeteye girmişler. Tazılmışlar» sözü dikkate lâyıktı. d:“yin Çavuş, bunu polise veya jan- armaya kaydedilmek gibi bir manada Söylüyordu! O günden itibaren bize de ekmek iHinde tedarikli olmak düşüyordu. Çe- ©Yi beslemek bizim vazifemizdi. Ü 1 hukuk nazariyecileri, devleti arif ve onun menşelerini izah için onu îhyılık ile başlamış bir müessese o- Yak tasvir ederlerdi. Bizim müli mü- Cedelenin ilk kımıldanma sıralarında k işte, Kocaeli yarımadasındaki hare- üeiler bu şekilde canlarımıya başlamış- 4, bu hal devam etti ve bu çeteler bilâ- h:r_e Çök işler gördüler. Müsbet iş Tile zayıf ta olsalar, İngilizlerin göz- hin önüne, Türk hayatının içini gör- Gleğe mâni olan kalın bir esrar perdesi ktiler ve Türk köylerini Rum çetele- kargi hakikaten muhafaza ettiler. ni biten t bügisı, ilmi|la : akşam leri Rum çetelerinin | ih en güzel tarafı, ruhi olan ve bu bakımdan manası idi: Bu- gördüğü asayış şartları içinde, şıbozuk kemen T- lardı. H mlar bile milli ruhun kabaran lgası altında kaybolup Türkleşiyor - İlk havadisler Günlerden bir gün, hıç unutmam, bir bizim — çiftlik binalarının arşısındaki küçük bir tepede, yorgun- luktan bil iŞüncelere dalmış olduğum bir sırada ulağıma ayak sesleri geldi. Başımı çe virdiğim zaman, arkadaşım Mazharı yanımda gördüm: — Sana mühim havadisler getirdim, ük bir telâş var; ıslahat için Anado - luya gönderilmiş olan Mustafa Kemal Paşa, isyan eltmiş, Babıâlide kıyamet kopuyormuş. Gönderdiklerine de, gön- derecekleri Suyorlarmış! b en bir mü Mustafa Kemal P: in edileceği W,,.n:ien bahsetmişlerdi. Dâaha ilk ha - vadis çıktığı zaman, ben evvelâ inan ndığım zaman da, bir | şünüp karsrımı vermi diş, her halde Damat Ferit hü h anıyordu. Sözü | ( Bahsine getirdim. Gördüm ki,| kadar kuvvetli idi ki onun her hangi bir suretle, bugünkü İstanbul vaziy takviye edecek bir vazifeyi 'üzerine al mıyacağı muhakkak idi. Şu halde, eğer gidiyor ise mutlaka kendince gizli bir maksatla hareket ediyordu. Onun muh- rının hiç birisine damat p, sırtüstü yere yatmış, dü- | dediğin oldu! Babiâli ıçinde bü -| |Ferit hükümetinin iştirak etmesi im - kânı bulunmadığından, Mustafa Kemal Paşa, ancak kendisince malüm olan bir sebeple hareket ediyor, demi Bunun için, o gün Mazharm getirdiği havadis, beni hiç te hayrete düşürmedi onun verdiği havadise de derhal iİnanı Z , gazeteler onun hare - i verdikleri sırada da nın çıkarmış olması da gayet tabil idi, Askerler hazırlık yapıyorlardı Yukarıda, İstanbu) belediyesinin hu- dütları haricinde, köylüler arasındaki değişmeyi ve ruhi hâleti kısaca anlalır- en nasıl eşkiyanın bile imana gelmiş olduklarını göstermiştim. Halk arasın- da bu hareket böyle devam ederken İs- tanbuldan da bana mi ürlü haber geliyordu. Kij mi yanlış olan bu haberlerden anlaşı - lan şey, memleketin bugünkü vaziye ti kabul etmediği, hazmedemediği idi. İstanbul civarında bulunan askeri kıt'a- dar, sanki gizli bir emir almışlar gibi, | silâhlarımı, eephanelerini birer tarafa İsaklıyorlar, gerek düşmanın, gerek hü- melin kon deketin mil lundan kaçızıyorlardı. i unsuru, birbirile te- alin? muhafaza ediyordu. Bu te- (masın temininde türlü türlü unsurlar ardı: Başta İttihat ve Terakkinin, da- mış olan klüp teşkilâtına ait unsur- birbirlerini tanıyan insanlar ara - daki şahsi münasebetler, bu müna - ,sebetler etrafında toplanan yeni yeni İunsurlar, evlerde, kahvelerde, ücaret- anelerde - birbirlerile — buluşuyorlar, havadis alıp veriyorlar, ne olduğunu, nereden geleceğini bilemedikler. bir hâdise için hazırlanıp duruyorlardı. Herkes bir şey bekliyordu. (Arkan var) SON KURŞUN — Burası!, Otomobil durdu. İçinden çok güzel bir kadınla kırk yaşlarında bir adam indiler. Adam tekrar etti: — İşte burası.. şuraya gömülmüştü.. Kadın iki âlemi birbirinden ayıran me- zarlık duvarına doğru yürüyerek: — Kabrını görmek istiyorum!.. dedi, Kabre yaklaştılar. Kadın diz çöktü. Başını mezar taşına dayayarak sessiz sessiz, içinden dua etmeğe başladı. Sonra, kendini tutamadı. Gözleri doldu; ve hıç- kırmağa koyuldu.. O zaman yanındaki adam eğildi ve; Hadi dönelim artık! dedi. Burada kaldıkça daha çok üzüleceksin! Ağlamak- tan bir fayda var mı? Elden ne gelir ki.. Kadın göz yaşları arasından cevap ver- diz — Hayır biraz daha kalalım.. göz yaş- larımı mı kıskandın?, Sustu.. sonra sözüne şunu ekledi: — Beni buraya getirdiğin için müte - Şekkirim. Seni daha evvel tanımadığıma müteessifim. Sen o bedbahtın ölümünde bizzat bulundundu değil mi? Mezarlıktaki küçük bir meydanı işaret ederek: dıköy Vakıflar Di ktörlüğü ilânları 1 — Kurguncuk Surp Lusavoriç Ermeni kilisesi, 2 — Üsküdar surp Haç Ermeni kiliscsi, 3 — Üsküdar surp Gerabet Ermeni kilisesi, 4 — Beykoz surp Nigugus Ermeni kili Besi, 5 — Kartal surp Nişan Ermeni kilisesi, 6 — Kandilli surp Arakelos Ermeni kilisesi, 7 — Kadıköy surp Takavor Ermeni kilisesi, 8 — Kadıköy Rum Camaati. 9 — Büyükada Rum —» 10 — Kuzgüncuk Ayapandeli Rum kili sesi, 11 — Heybeliada Rum Cumaati, 12 — Kınalısda Panaiye Rum kilisesi, 13 — Kanrdilli Hiristos - Metamarfozis Rum kilisesi 14 — Çengelköy Aya Yorgi Rum kilisesi, 15 — Üsküdar Profit - İlya Rum kili gesi, 16 — Paşabahçe Aya Konstantin Rum kilisesi, 17 — Beykoz Aya Paraskevi Rura kilisesi, 18 — Burgaz adası Hir'stos manastırı 19 — Büyükada Aya Nikola manastırı 20 — Heybeliada Aya Triyado 21 — Büyükada Hiristos 22 — Heybeliada Aya Yorgi 23 — Kınalıada Hiristas » » » » 24 — Heybeliada Rum Ruhban mektebi, 25 — Büyükada ve Heybeliada yetimhaneleri, 26 — Haydarpaşa Musevi Sinagonu, 27 — Kuzguncuk Müsevi Sinagonu, Cemaatlarca idare olunan vakıflardan semtleri ve isimleri yukarıda yazılı vakıflara 2762 No. lı vakıflar kanunu ile nizamnamesine ve olbaptaki talimat - name hükümlerine tevfikan tek mütevelli tayin — edileceğinden — isteklilerin 21/5/937 tarihine kadaz Kadıköy Vakıflar Müdürlüğüne alelusul müracaatları Hân olunur. (2518) ve Eytam Esas 'No. Yeri —— 143 — Büyükada, Meyandros ee liller Heülğ nev'i Voli T.L Burada mi öldü? diye sordu.. — Evet! — Sen neredeydin o zaman? — Manganın başında. mülâzimdim. — Bağlı olduğu direkten uzak mı? — RHayır! Mahkümun elleri serbestti; ve hiç bir yere bağlı değildi. — Korkmuş muydu? — Hayır!. Tamamile soğukkanlılığını muhafaza etmişti. Asıl mücrim o değildi zaten.. fakat 6 elde bir rehineydi ve müc- rim kaçmıştı. Adam biraz durdu etrafına baktı ve bir şey hatırlamış gibi: — Bir sonbahar akşamıydı. dedi... Ba- de oynaşıyordu. Tabiat güzeldi © saatte insan bayata karşı daha çok büyük bir sevgi duyuyordu.. Gene sustu., yanındaki kadına baktı: — Halbuki idam mMmahkümları fecir Çeviren: Faik Beszsmen zamanında öldürülür.. güneşi görmedem, hayatın neş'esini, faaliyetini hissetme « den.. fakat, onun idamı öyle olmadı. hüle küm müstaceldi. — Ölünün önünden askerler geçti mif — Evet!, Sonra matem marşı çalındı. , Adam sözünü bitirdi. Bunları anlatmal ve hatırlamak onu sıkıyordu. Şimdi ken« di sevgilisi olan bu kadın bir vakitles berikine âşıktı. Sükütu kadın bozdu: Mahkümun kulağına en son mülâzim kurşun sıkarmış öyle mi? Kuırk yaşlarındaki adam, bu sualin kam şısında ürperir gibi oldu. Sarardı. Ve an kıntı ile başıru sallıyarak: — Evet! diye cevap verdi. Kulağın arkasına bir kurşun sıkmak taamülden- dir... Adamın sesinde bir titreme vardı. Ka dın ona bakarak: — Nen var? Ne oldu? dedi. — Bir şey değil! Hadi gidelim artık, — Sen onun çok yakınında mıydın? Adam kekeleyerek: — Hayır.. evet dedi.. yani yani pek u- zakta da değildim. Bakıştılar, kadın yanındaki erkeğin yalan söylediğini sezer gibi oldu ve: Sen! Sen! diye bağırdı. Kurşunu onun kulağına sıkan sendin ! Adam inkâr etmek istedi; Beçerek: — Mecburdum dedi. Sonra kadının koluna girmek için bir hareket yaptı. O zaman kadının yüzü takallüs etti ve birden müthiş bir sayha ile haykırdı.. - Birak beni! Dakunma! ellerin do » kunmasın! Ve eski sevgilisinin donuk bir kütle halinde yuvarlandığı çimenlerin üzerine ansızın kapandı. Yarınki nushamızda : Türkmen kızı... Yazan: Kadircan Keflı sonra vaz nhisarlar U. 19625 Kilo ıskarta yamalık çul, Ahırk: Müdürlüğünden: apı deposunda 7 Adet hurda baskül, Üsküdar depolar gurubunda 71500 Kilo Nikotin istihsaline mahsus t 14300 4800 50000 596 1000 4025 » » » , Eski çinko parçaları » — evrakı matbua İskarta kanaviçe ip çul ) , ) ) ) 2259 584 kınnap 356 etikct bezi Yukarıda cins ve miktarları yazıl isi hyan Pazartesi günü saat 10 da pazarlı > », o2 tütün Üsküdar depolar grubunda. Boğaziçi Cibali » Cibali Fabrikasında, Bahariye deposunda, Kabataşta nümuneleri Üzerine . ü Ahırkapı deposunda Cibali deposunda karta malzeme (17/V/937) tarihine rast- klâ satılacaktır. İsteklilerir. malları gör- Yeri yukarıda yazılı voli 1-3 sene müddetle ve açık aritırma ile kiraya veri -| mek üzere her gün bizalarında güsterilen mahallerc, pazarlık için de tayin olunan . gün ve saatte $ 15 güvenme paralariyle birlikte Kabataşta inhisarlar levazım ve lecektir. İhale 15/5/937 Cumartesi günü saat ondadır. İsteklilerin şubemize gelmeleri (479) mübayaat çubesi müdürlüğündeki satış komisyonuna müracaatları İlÂn olunur. (2515)

Bu sayıdan diğer sayfalar: