5 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ST Kaf Si 3 ea SON POSTA İTTİHAT Hepsinin ruhunda hakim olan gizli Şüuur, ilimsiz felsefe, hepsinin kafasında îîşayanı Nazariyesiz hayat biigisı, ilmi ğ €Mpirigue hayat felsefesi aynı şey- neB“îlar farkında olmaksızın birbirleyi aĞ YA IaŞlyürlar, ben de bu yaklaşmayı im adim takip ediyorum. Artık köylü ile eşkiya arasında me- SEIe_kalmâmıştır. mBIlal_ı_ara daha büyük eşkivalarla ta- ığlp, NÇ hafta kadar aralarında yaşa- n n için öğrendim ki hakiki eşkiya- ı zğ_tî“ küçük köylü ile meselesi yok- ei Vilâkis küçük köylü Çakırcalı gibi SKiyayı kahraman olarak- tanımıştır. _lyfıı, €şraf ile uğraşır. Ancak, hikâ- ğî 1;11 Yaptığım. devirde Kocaelindeki çeıe €r, bizim külüstür Arnavut Ali ; &sinin hareketlerinden anlıyorum Ü ağt_fk eşrafı da ayırmaya başlamış - * Şilrriyet ve İtilâfa mensup olanla- Uşmandırlar; eğer varsa ki - bu îîî“ dahilinde artık köylerde itilâfçı ?Gkîğa imkân kalmamıştır - onlara, Büüzal Rum köylerine ve köylülerin'e mmallattırlar. Eşkiya içinde barındığı ftak'a köylüsünü muhafaza ve mü- Slaa ile de mükelleftir. Bu, eşkiya - İlgm dağ ağbaşı parlâmentolarında ezel - den kabul : demı; çe edilmiş bir kanunudur. Ma- ; mIFI_T”rk köyleri Rum çetelerinin didine Maruzdur; şu halde Türk moylerinde barınan eşkiyanın da düş - anları ötekilerdir. Jandarma ve eşkıya tıâu' gün, İç Erenköyünden gelen pos- darmalığ 9Müşuyordum. O, bana jan - e$kiya ğm dertlerini yanıyordu. Sözü bçik © ahsine getirdim. Gördüm ki, Yak,, JANdarmalar Gebze civarındaki ahya !“Pîandan, Kara Aslandan, Ar- n aî_m K rden dostlukla bahsediyor. halleı—i har olmasa 'Türk köylerinin raptır! Surı;tyızrdu' İşte, jandarma eşkıyaya bu dost olmiya başladı. devte_*-î_lrşftan, İngilizler de arada bir, Bibi İngiliz atlarına binmiş süvari î;îfrezeleri ile Kartaldan Büyükbak - koyüne kadar gelip Rumlarla mü - bite tte bulunurlar, içerilerde O_I_UP ka N şeyleri öğrenmek isterler; Türk ©Yylüleri, bilhassa Samandıralılar, bu ali görmeğe tahammül edemezler. Bu- ::' Mukabil Bakkalköylüler, çok şı - armışlardır; bereket versin Arnavut ! Çetesine! Ondan korkarak ne bize, 'e civardaki köylülere çatamıyorlar. ir gün Hüseyin Çavuş, sabahleyin, ha dedi ki: B—— Bizim çete kalabalıklaştı, beyim... l akşam sekiz kişi geldi. Ekmeğimiz Yetişmedi. Bu sabah ekmeksiz kaldık. — Neden kalabalıklaşmışlar? — Şile eşkiyası bu taraflara doğrü ?aklaşıyoriar. İki gün evvel Alemda - ğmdğ bir köyü basmışlar. Bunun için rîdk'ŞI Keçiörenden, iki de Samandı- ân eşkiya yazılmışlar... — Çeteye mi yazılmışlar... — Hani, söz misali, çeteye girmişler. 'Azılmışlar»e sözü dikkate lâyıktı. da““yin çavuş, bunu polise veya jan- *rmaya kaydedilmek gibi bir manada Söylüyordu! b günden itibaren bize de ekmek ış"'_de tedarikli olmak düşüyordu. Çe- €Yi beslemek bizim vazifemizdi. “Ski hukuk nazariyecileri, devleti tarif ve onun menşelerini izah için onu Iyalık ile başlamış bir müessese o- 3rak tasvir ederlerdi. Bizim millit mü- Padelenin ilk kımıldanma sıralarında ka İŞte, Kocaeli yarımadasındaki hare- ıt'tler bu şekilde canlanmıya başlamış- 4 bu hal devam etti ve bu çeteler bilâ- ; /re çoök işler gördüler. Müsbet iş iti- ı Pile zayıf ta olsalar, İngilizlerin göz- B en:'il'l önüne, Türk hayatının içini gör- ' mEg? mâni olan kalın bir esrar perdesi Şşktı—ler ve Türk köylerini Rum çetele- | Pe karşi hakikaten muhafaza ettiler. * k * B İttihat ve Terakkide on sene 14 üncü kısım No. 24 — VE TERAKKİNİN SONU Talât, Enver ve Cemal nasıl kaçtılar, nasıl öldüler ? Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen Askerler sanki gizli emir almış gibi . silâhlarını gizlemişlerdi |Fakat, işin en güzel tarafı, ruhi olan ciheti ve bu bakımdan manası idi: Bu- lanık gördüğü asayış şartları içinde, eş- kiyalığa kalkmış olan herifler, milli tehlike karşısında, birdenbire mahi - yetlerini değiştirip bir nevi başıbozuk | jandarma şekline giriyorlar ve hemen kemen eşkıyalıktan çıkmış bulunuyor- lardı. Hattâ bu sergerdelerin içinde ÂAr- navut olanlar bile milli ruhun kabaran dalgası altında kaybolup Türkleşiyor - lardı! İlk havadisler Günlerden bir gün, hıç unutmam, bir akşamüstü, bizim çiftlik- binalarının karşısındaki küçük bir tepede, yorgun- luktan bitap, sırtüstü yere yatmış, dü- şüncelere dalmış olduğum bir sırada virdiğim zaman, arkadaşım Mazharı yanımda gördüm: — Sana mühim havadisler getirdim, dedi; dediğin oldu! Babıâli içinde bü - yük bir telâş var; ıslahat için Anado - luya gönderilmiş olan Mustafa Kemal Paşa, isyan etmiş, Babıâlide kıyamet kopuyormuş. Gönderdiklerine de, gön- dereceklerine de pişman oiuyorlarmış! Bu havadis gelmezden bir müddet kulağıma ayak sesleri geldi. Başımı çe- | |Ferit hükümetinin iştirak etmesi im - kânı bulunmadığından, Mustafa Kemal |paşa, ancak kendisince malüm olan bir ısebeple hareket ediyor, demekti. Bunun için, o gün Mazharın getirdiği havadis, beni hiç te hayrete düşürmedi ve onun verdiği havadise de derhal (inandım. Zaten, gazeteler onun hare - ket ettiğini haber verdikleri sırada da Mazhara söylemiştim, «Bu gidişin al - tından bir şey çıkacak!e demişlim. Zaten, her şey böyle bir isyanın çı - kacağını, çıkması lâzım geldiğini gös- teriyordu. Onu, Mustafa Kemal Paşa - nın çıkarmış olması da gayet tabif idi. Askerler hazırlık yapıyorlardı Yukarıda, İstanbul belediyesinin hu- dutları haricinde, köylüler arasındaki değişmeyi ve ruhi hâleti kısaca anlatır- ken nasıl eşkiyanın bile imana gelmiş olduklarını göstermiştim. Halk arasın- da bu hareket böyle devam ederken İs- tanbuldan da bana mütemadiyen türlü türlü haber geliyordu. Kimi doğrüu, ki- mi yanlış olan bu haberlerden anlaşı - lan şey, memleketin bugünkü vaziye- ti kabul etmediği, hazmedemediği idi. İstanbul civarında bulunan askeri kıt'a- dar, sanki gizli bir emir almışlar gibi, SON K — Burası!, Otomobil durdu. İçinden çok güzel bir kadınla kırk yaşlarında bir adam indiler. Adam tekrar etti: — İşte burası.. şuraya gömülmüştü.. Kadın iki âlemi birbirinden ayıran me- zarlık duvarına doğru yürüyerek: — Kabrını görmek istiyorum!., dedi. Kabre yaklaştılar. Kadın diz çöktü. Başını mezar taşına dayayarak sessiz URŞUN Çeviren: Faik Besemen zamanında öldürülür.. güneşi görmedem, hayatın neş'esini, faaliyetini hissetme « den.. fakat, onun idamı öyle olmadı. hüs küm müstaceldi. — Ölünün önünden askerler geçti mif — Evet!. Sonra matem marşı çalındı. , Adam sözünü bitirdi. Bunları anlatmal ve hatırlamak onu sıkıyordu. Şimdi ken« di sevgilisi olan bu kadın bir vakitler berikine âşıktı. Sükütu kadın bozdu: - < j evvel, gazeteler, Mustafa Kemal Paşa- silâhlarmı, cephanelerini birer tarafa nın Anadoluya tayin edileceğinden, e-| saklıyorlar, gerek düşmanın, gerek hü- dildiğinden ve nihayet te hareket etîi-! kümetin kontrolundan kaçırıyorlardı. ğinden bahsetmişlerdi. Daha ilk ha - Memleketin milli unsuru, birbirile te- vadis çıktığı zaman, ben evvelâ inan- / mas halini muhafaza ediyordu. Bu te- madım; inandığım zaman da, bir müd-| masın temininde türlü türlü unsurlar sessiz, içinden dua etmeğe başladı. Sonra kendini tutamadı. Gözleri doldu; ve hıç- kırmağa koyuldu.. O zaman yanındaki adam eğildi ve: — Hadi dönelim artık! dedi. Burada kaldıkça daha çok üzüleceksin! Ağlamak- kurşun sıkarmış öyle mi? Kırk yaşlarındaki adam, bu sualin kalta şısında ürperir gibi oldu. Sarardı. Ve &h kıntı ile başını sallıyarak: Mahkümun kulağına en son mülâzim — det düşünüp kararımı vermiştim: Bu gi- diş, her halde Damat Ferit hükümetini tutmak için, ona iyilik yapmak maksa- dile değildir. Kendisini, Nadi ile bir - vardı: Başta İttihat ve Terakkinin, da- gılmış olan klüp teşkilâtına ait unsur- lar, birbirlerini tanıyan insanlar ara - sındaki şahsi münasebetler, bu müna - likte ziyaret ettiğimiz günün tesiri o! kadar kuvvetli idi ki onun her hangi bir süretle, bugünkü İstanbul vaziyetini takviye edecek bir vazifeyi'üzerine al- mıyacağı muhakkak idi. Şu halde, eğer gidiyor ise mutlaka kendince gizli bir maksatla hareket ediyordu. Onun muh- temel maksatlarının hiç birisine damat sebetler etrafında toplanan yeni yeni unsurlar, evlerde, kahvelerde, ticaret- hanelerde birbirlerile — buluşuyorlar, havadis alıp veriyorlar, ne olduğunu, nereden geleceğini bilemedikleri bir hâdise için hazırlanıp — duruyorlardı. Herkes bir şey bekliyordu. (Arkası var) ——— — l Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü Ilânlarıı 1 — Kurguncuk Surp Lusavoriç Ermeni kilisesi, 2 — Üsküdar surp Haç Ermeni kilisesi, 3 — Üsküdar surp Garabet Ermeni kilisesi, 4 — Beykoöz surp Nigagos Ermeni kili Sesİ, 5 — Kartal surp Nişan Ermeni kilisesi, 6 — Kandilli surp Arakelos Ermeni kilisesi, T — Kadıköy surp Takavor Ermeni kilisesi, 8 — Kadıköy Rum Camaati. 9 — Büyükada Rum » 10 — Kuzguncuk Ayanandeli Rum kili sesi, l1 — Heybeliada Rum Camaati, 12 — Kınalıada Panaive Rum kilisesi, 13 — Kandilli Hiristos - Metamarfozis Rum kilisesi 14 — Çengelköy Aya Yorgi Rum kilisesi, 15 — Üsküdar Profit - İlya Rum kilisesi, 16 — Paşabahçe Aya Konstantin Rum kilisesi, 17 — Beykoz Aya Paraskevi Rum kilisesi, 18 — Burgaz adası Hir'stos manastırı, 19 — Büyükada Aya Nikola manastırı 20 — Heybeliada Aya Triyado > 21 — Büyükada Hiristos > 22 — Heybeliada Aya Yorgi y 23 — Kınalıada Hiristos , 24 — Heybeliada Rum Ruhban mektebi, 25 — Büyükada ve Heybeliada yetimhaneleri, 326 — Haydarpaşa Musevi Sinagonu, 27 — Kuzguncuk Musevi Sinagonu, Cemaatlarca idare olunan vakıflardan semtleri ve isimleri yvukarıda yazılı vakıflara 2762 No. lı vakıflar kanunu ile nizamnamesine ve olbaptaki talimat - name hükümlerine tevfikan tek müteyelli tayin — edileceğinden 21/5/937 tarihine kadaz Kadıköy Vakıflar Müdürlüğüne alelusul müracaatları ilân olunur. — (2513) Emlâk ve Eytam Bankası İlânları _ Depozitosu Esas No, Yeri No. sü nev'i MN y F 143 — Büyükada, Meyandros 1 Voli 83 tan bir fayda var mı? Elden ne gelir ki.. Kadın göz yaşları arasından cevap ver- di: — Hayır biraz daha kalalım.. göz yaş- larımı mı kıs_kandm?, Sustu.. sonra sözüne şunu ekledi: — Beni buraya getirdiğin için müte - şekkirim. Seni daha evvel tanımadığıma Müteessifim., Sen o bedbahtın ölümünde bizzat bulundundu değil mi? Mezarlıktaki küçük bir meydanı işaret ederek: — Burada mi öldü? diye sordu.. — Evet! — Sen neredeydin o zaman? — Manganın başında.. mülâzimdim, — Bağh olduğu direkten uzak mı? — Hayır! Mahkümun elleri serbestti; ve hiç bir yere bağlı değildi. — Korkmuş muydu? — Hayır!. Tamamile soğukkanlılığını muhafaza etmişti. Asıl mücrim o değildi zaten., fakat o elde bir rehineydi ve müc- rim kaçmıştı. Adam biraz durdu etrafına baktı ve bir şey hatırlamış gibi: — Bir sonbahar akşamıydı.. dedi... Ba-| tan güneşin ışıkları, sarı ağaçların üstün- de oynaşıyordu. Tabiat güzeldi © saatte insan hayata karşı daha çok büyük bir sevgi duyuyordu.. Gene süstu.. yanındaki kadına baktı: — Halbuki idam mahkümları fecir — Evet! diye cevap verdi. Kulağın arkasına bir kurşun sıkmak taamülden: dir. Adamın sesinde bir titreme vardı. Ka« dın ona bakarak: M — Nen var? Ne oldu? dedi. " — Bir şey değil! Hadi gidelim artık. li — Sen onun çok yakınında mıydın? — — Adam kekeleyerek: M — Hayır.. evet dedi.. yani yani pek u- zakta da değildim.. ! D Bakıştılar, kadın yanındaki erkeğin yalan söylediğini sezer gibi oldu ve: i — Sen! Sen! diye bağırdı. Kurşunu — — onun kulağına sıkan sendin ! © Adam inkâr etmek istedi; sonra vaz geçerek: — Mecburdum dedi. 3 Sonra kadının koluna girmek için bir K hareket yaptı. O zaman kadının yüzü —— takallüs etti ve birden müthiş bir sayha ile haykırdı.. a — Biırak beni! Dokunma! ellerin do » kunmasın! Ve eski sevgilisinin donuk bir kütle halinde yuvarlandığı çimenlerin üzerine ansızın kapandı. Yarınki nuslı'amıida: Türkmen kızı... Yazan: Kadircan Keflı 14300 — > > » » 3 4800 —» » 3 2 50000 — > 3 ) > 595 > Eski çinko parçaları 1000 » > — evrakı matbua 4025 —» İskarta kanaviçe ) 5156 » » ip ) 594 —> , kınnap ) 356 > > etiket bezi İnhisarlar U. Mü 7625 Kilo ıskarta yamalık çul, Ahırkapı deposunda T _“:“ 7 Adet hurda baskül, Üsküdar depolar gurubunda 7500 Kilo Nikotin istihsaline mahsus toz tütün Üsküdar depolar grubunda. Yukarıda cins ve miktarları yazılı iskarta malzeme (17/V/937) tarihine rast- üdürlüğünden : » Boğaziçi , , Cibali Fabrikasında, B Bahariye deposunda, Kabataşta nümuneleri üzerrine Ahırkapı deposunda Cibali deposunda Yeri yukarıda yazılı voli 1-3 sene müddetle ve açık arttırma ile kiraya veri - lecektir. İhale 15/5/937 Cumartesi günü saat ondadır. İsteklilerin şubemize gelmeleri (479) | lıyan Pazartesi günü saat 10 da pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerir. malları gör- el mek üzere her gün hizalarında gösterilen mahallere, pazarlıik için de tayii'ı olunan gün ve saatte e 15 güvenme paralariyle birlikte Kabataşta inhisarlar levazım ve mübayaat şubesi müdürlüğündeki satış kaomisyonuna müracaatları ilân olunur. (2515) ü ©Ü z ka ; ! ğ e ara' »

Bu sayıdan diğer sayfalar: