11 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

11 Şubat 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i/TE BUNU BİLMİYORDUM : BİLMECE BULMACA 1 — Yukardaki şekli her birinde kalemi birer defa kaldırmak şar - le üç çizgide 6 müsavi ve ayni biçimde parçalara böleceksiniz. Çiz gileri ok ve harflerle gösterin! 2 — Bu yük taşıyan adam size Iki arkadaşını soruyor. 3 — Rakamların yerlerini değiş — Tramvay ve tarihe karıştı diye ğil mi Hocam? | Çeken Ağaçlar inel (Şirketleri) de çok seviniyorsun de- / Soldaki resimde gordüğunüz #e- | ruda bulunan bu yüksek kaya 48 metre yüksekliğindedir. Buna rağ- men küçük İnce bir kaidenin üs - tünde müvazenesi bozulmadan dim dik durabiliyor * Flüt Gibi Öten Ağaç Nubie'in cenubunda çok morarh bir çeşit #ğaç vardır. Yaprakları arasından rüzgâr estiği zaman, flüt- ten çıkan seslere benziyen güzel sesler çıkar. Bunun sebebi şudur: Buralarda rasta ağacın kirpi manz dikenlerinde birer delik açarak zamıkını emer. Böylece, her diken, bir flüt halini alır. Meşhur bir ne- vi zamk çıkaran bu ağacın adı Tso- fordur. * Tıldırımı En Çok Yeryüzlindeki sğaçların yıldırı- mı en çok çekeni kavaktır. Kavak- tan sonra sırasile, şu ağaçlar ge- lir: Meşe, kayın ağacı, çam Bir Alman bilgininin söylediğine göre, yıldırıma en çok maruz ka- lan ağaçlar, kökl kalara ulaşan ağaçlardır. * En Büyük Böcek En Küçük Böcek Yeryüzündeki en büyük böceğin i en derin tabi nuz Ben size söyliyey Ginede bulunun bir kelebektir. Ge- nişliği yarım metreye yakındır. İs- terseniz, en küçük böcekten de size bahsedeyim. Bu da Namosella ad- h bir böcektir. Uzunluğu bir mili- metrenin dörtte biri kadardır. 2 Mesele Üç rakamlı bir adet var. Ra kumları toplarsonız 18 eder. Yüz- ler hanesindeki rakamla birler ha- nesindeki rakam biribirile vurulur» sa yine 18 çıkar. Bu adet nedir? 2 — İki rakemli bir adet bule- daksınız. Bu adet on bire bölünürse geri üz, dokuza bölünürse bu sefer 2 artacak. Acabu bu adet kaçtır. Cevapları Birinci meselenin cevabı 396, ikinci meseleninki 38 dir. b e tirerek soldan sağa I, 3, ve 5 inci sıraların tutarını 2 ve 4 ricü sırala- rın tutarından çıkardığınız zaman geriye 115 kalacak. hanın şarta göre Ayhı çıksın, kızın b | Şemsiye ri Resimde bu beş insandan her bi- rinin bir eşyası var. Hepsi, bulun- ceği yolu çiziniz. O şartla ki: Yol- lar, hiçbir noktada ne karşılaşacak, ibirine değecek, ne de biri- in: kereceklerdir. m parçalarını ayrı ayrı Sonra, münasip şekilde < Halledenlerden 25 kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. a getirerek okuina kitabin- dığınız göçebe çocuk res- mini meydana getiriniz. plânda 9 salon, her salonda da bir İâmba görüyorsunuz. Ay- nın altı kısmınıran üst kısmına geçmesi lâzım. İstiyor ki: her iki köşe dönüp üç geçit geçtikçe hemen bir lâmbalı salona gelsin! eve nereden girsin, hangi yolu takip etsin, salonlardan geç'mesi şart değildir. Uğraşın bakalım! Eğer yapamazsanız, sağdaki plâna bakınız! dukları yerden kalkıp kendi eşya- ,, Bu nereden X—INXX XZAXII NM —I—Al zili Arkadaşlarınıza deyiniz ki: f seferinde on &ibriti de kullanarak toplama ve çıkarma yoluyla 3, zarp ve taksim yoluylu da 10 adetleri- ni meydana getirin, Kibrit başla- rını yalnız taksim işinde kullana - caksımız. # Bil Bakalım Ne TuHuk? Odadaki oyunculardan biri dışa- rı çıkar, İçerde kalanlar, araların- da bir söz kararlaştırırlar. Dışar- daki oyuncu içeri girince, her biri- ne dönerek. bir sual sorar. Çocuk- lar bu sunilere kararlaştırılmış o- lan kelimeyi belirtecek şekilde va- ziyetler alıp. seslerini münasip şe- kilde ayar'ıyarak cevap verirler. ulân söz şekerse, bar - dağa koyup kaşıkla eritir yahut e- mer gibi hareketler yaparlar. Ac mayı akla getiren bir kelime ise ço- cuklar mahzun tavırlar alır. Ebe aldığı'cevaba göre tahmin ettiği | kelimeyi söyler. Bilemezse tekrar, yine bilemezse bir kelime daha söy- ler, üçünde de bilemezse tekrar dı- şarı çıkar, Oyuna yeniden başla - Cevizin Kabukları Oktay, bakala bir şişe şarap al mak için gitmişti. Fiyatı sordu. Ba- kal, bir şişe şarap 60 kuruştur. Boş şişeyi getirirseniz, on kuruş ge- ri veririm, dedi. İki gün sonra ço- cuk eyni bakala gitti. Cevizin ki- losunu sordu. Bakal, 25 kuruş! de- di. Oktay sordu: — Peki, cevizin kabukların ge- m geri kaç para vereceksiniz? * Dinleniyormuş ti Oktayın yine mızmızlığı tutmuş- tu. Sabahtenberi ağlayıp duruyor- du. Bir aralık susar gibi oldu. An- nesi: Artik ağlaman geçti değil mi oğlum; diye sordu, Oktay cevap verdi — Hayır! Dinleniyorum.. Sonra yine ağlamıya başladı. * Kurutma Kâğıdı delirmiş gibi dokto - ına koştu i Aman doktor! Hemen bir çare. Oğlumun zehirlenip ölmesinden korkuyorum. Bir hokka dolusu mürekkep yuttu. Öteden Oktay atıldı: Bunda merak edecek ne var, teyzeciğim? Çocuğunuza hemen bir parça papyebuar yutturun! Bu kâ- Bt bütün mürekkepleri çekip alır. Dİ. ÜLELİ Miyop — Allaha ısmarladık dok- tor! Çok teşekkür ederim; verdiği niz gözlük sayesinde, artık çok iyi görüyorum. Öğretmen — 4, 6 daha kaç eder Altay —8—9—11 Öğretmen — Neye hepsini söy- Tüyorsun da on demiyorsun? Altay — On eden 5 -- 5 değil mi efendim? — HIKÂYE: Senelerdir annesinden ayrı yaşı- yordu. Güneşin erkep batıp, geç doğduğu uzak memleketlere göç etmişti. Doğup büyüdüğü yerleri bile unutmuş, sma, beyaz yüzlü gü- zel annesini bir türlü aklından çı- karmamıştı. Onu hatırladıkça için için ağlıyordu. Artık bütün sevgisini biricik ku- şuna vermişti. Kırlangıcını hayatı gibi seviyor, elile suyunu içiriyor- du, yemini yediriyordu. Yazı bera- ber geçirir, kışa doğru, göz yaşla- tile biribirlerinden ayrılırlardı. O yıl kış erken geldi. Kuş, mahzun bakışlarile artık bu gün seni ter- kedeceğim, dedi. Tekin kendi kendine acaba bu kuş, her kış böyle nerelere gidiyor? diye düşündü. Eline kâğıt kalem aldı. “Tekinin güzel kırlangıcı bu kışı kimin evinde geçirdi? diye yazdı. Kuyruğuna bağladı. Kuş pır demiş, uçmuşı onun göz yaşları hö- lâ dinmemişti. O kişda geçti. Yine yaz geldi. | O gün İki dest biribirine kavuştu - lar. Hem de nasıl!., Sevgili kuş ona geldiği yerler - den büyük müjdeler, iyi haberler getirmişti, Geldiği gün kuyruğuna takılı kâğıtta: “Güzel kuşunuz, bu nar. kışı benim yanımda geçirdi. Ben, “Kavuşturan Kuş Yazan < D. Wir on iki yıl önce, altın başlı biricik oğlu Tekinini kaybeden anneyim... Adana, Taşlısokak Numara 12, Selma... diye yazılıydı. Tekin, sevincinden hıçkıra hıç- kıra kuşu öptü. O kadar ağladı ki, kuşun ipek kanatları sırsıklam ol. du. Tokinle kırlangıcı, o kışı Adanada annesinin evinde beraber geçirdi - ler, T Ne Yaparsınız? Elinizde bir perger var. Sıkış - mış. Muayyen bir aralıktan fazla ne açılıyor, ne de kapanıyor. Ayni pergerle biribirinden küçük bir kaç daire çizmek istiyorsunuz. Ne ya- parsınız? Cevap Pergerin kalemsiz sivri ucunu, ayrı ayrı muhtelif yükseklikte ci- simlerin üstüne koyarak bu dai- releri çizersiniz. Bilmecemizde Kazananlar Sekizinci sayfamızdadır. Evet çok seviniyorum fakat. gina sardalya balığı olmayacağımıza... Ve ikide birde yoldi çıkıp öteye be- yiye dalan tramvay arabalarından kur- tulacağımıza daha cok seviniyorum!...

Bu sayıdan diğer sayfalar: