17 Mart 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

17 Mart 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Defileler Rağbet gören bir defile Geçen haftanın son iki günü, Ata- türk Kız Enstitüsünde büyük bir faalıyet ve heyecan göze çarpıyor- du. İki gün üst üste tertip edilen de- ülelerde, bilet ve davetiye sahipleri- ne yer temin etmek kolay birşey de- ğildi. Nitekim aşağıdaki büyük ant- re, yukardaki geniş salon, aralıklar ve merdiven başı, erkan saatlerden itibaren, dolmuş ve taşmıştı. Fakat intizamı temine çalışsa öğretmenler- le, cansiperane — gayretler sarfeden gayet nazik talebe kızlar herkesi memnun etmenin yolunu buldular. Cumartesi günkü defile Eskişehir ve Gerze felâketzedeleri yararına tertip edilmişti. Seyirciler arasında çok şık hanımlar nazarı dikkati cel- bediyordu. Defileden görünüş Yerli — mankenler Defile hoş bir müzik ve gecelik- lerin teşhırı ile başladı. Çok işli ağır sabal ar. celikler vardı fakat hafif, zarıf olanlar, Manisa besıııdeıı yapılmış beyaz bir gecelik, bürümcek gibi bir kumaşla — hazırlanmış — bir sabahlık, pazenden sarı bir pijama, halkın daha çok alakasını çekiyordu. Uzun, dökük sa: e ir kız, bu gece kıyafetlerini muvaffakıyetle teş ir etti Fakat en çok alkış topliıyan man kenler nefis şapkalar ve süslü enta- rilerle ortaya çıkan mınımınıler oldu. Şirin jestlerle halkın önünde dönü- yor, hiç utanmadan, gayet serbest dolaşıyorlardı. lbise ve tayyörlerin teshirine başlanırken salona giren kısa siyah saçlı, güzel hareketli ince kız defile- 24 KA DIN Huy Canın Altındadır Duyduğumuza göre, Ankaralı bir çok hanım, birleşerek, memle- ket hesabına hayırlı bir teşebbüse geçmeye karar vermişler: yalnız yerli malı giyinmek ve giyimde her türlü israfı önliyecek tedbir- ler, kararlar almak. nüz tasarı halindeki bu pro- je konuşulurkeıı hanımların ara- sında gayet hoş çatışmalar olmuş. Mesela üç sene müddetle hiç yeni bırşey diktirmemek, eskilerle ida- e etmek projesi kuvvetlı tepkiler yaratmış Hanımların birisi isyan ederek, elindeki — çantayı göster- mış — Ben üç sene bu çantayı na- sıl taşırım" Şımdıden demode ol- maya başladı". Bu sözler de, tabii gene ısyan- la karşılanmış ve hücuma ugramış demode de ne demekmi ısraftan, kaprıslerden değil m Başka bır hanım kürkü lüks addeden zihniyetten hoşlanma mış. Öyle ya, her sene çıfter çıfter mantolar yaptırmak mı, yoksa ko- lay kolay demode olmayan, eskı meyen, ısıtan, iyi bir kürk almak mı daha ekonomikmiş Doğrusu bu itirazlara kısmen hak vermemek imkânsızdır. Ka- dın yaradılış itibarile süsü sever. Bundan başka kadın, bugüne ka- dar, hayattaki — muvaffakiyetini harici manzarası ile elde etmeye alışmıştır Hiç birimiz inkar ede- meyiz ki, bir salonda en çek alâ- kayı cezbeden kadın iyi giyinmiş, oş ve güzel — kadındır. Bugunku guzellık telakkileri ise, giyim -am ile o kadar yakından alakalı— dır ki "giyim ve moda" kadının can kurtaranı, en buyuk dostu, ümidi ve maalesef, bazan de, ga- yesi olmuştur. Işte bunun içindir , kadının giyimi — ile yapılacak mücadele en güç mücadelelerden biridir. Bu demek değildir ki gi- yim israfını önliyecek bir cemiyet kurulamaz ve bunun faydaları ol- maz. ş.? kurtulmak Öyle zannediyorum ki, bir za- manlar Zonguldaklı hanımlar da- yanmayan ipek çoraba boykot et- mişler ve uzun zaman dayanmış- lardı. Bugün boykota bek eden nice giyim ve tuvalet malzemesi mevcut: mesela pahalılaştığı nis- pette uçucu olan şu tırnak cilala- rı. Ojesiz, fakat bakımlı bir el ka- dinin şıklığını bozmaz, olsa olsa onun kesesını ve tırnaklarını din- lendir! E mucadele yapılabilir; yal- nız çok sıkı tahditler, yasaklarla Jale CANDAN değil, bazı tedbirlerle, teşvik edici cazip buluşlarla mücadele yapıla- bilir. İsrafı önliyecek olan bu ce- miyet karşımıza çok sert bir prog- ramla değil, reddedemıyecegımız tekliflerle çıkmalıdır. Reddedilmiyecek teklif deyin- ce aklıma ilk gelen şu olda: Kanı- lacak cemiyet, arasına birkaç fab- rikatör de alsa. Neden obuasın? Fabrikatörlerin de* bizim kadar memleket — menfaatlerine kıymet verdikleri muhakkaktır. Şimdi bir fabrıkator çıkar da, meselâ bizi şu "pahalı naylon" dan, "sarkan jerse'den iki günde akan "krep saten"den kurtaracak sağlam, ca- zip, mümkün mertebe elverişli bir çamaşırlık kumaş teklıf ederse bu nu nasıl reddede Cazip buluş deyınce bir arka- daş şana teklif etti: Bu cemiyet sık sık kadınlarımızı ucuz giyin- meye teşvik eden defileler tertip edebilir. Meselâ ev kadınlarının arasında en ucuz, en güzel kıya- feti hazırhyan kadına bir mükafat verilebilir, bir müsabaka açılabi- lir. Kadınlar Birliğinin çok şirin, güzel lokali bu iş için birebirdir. m mütehassıslarına — göre, alınacak tedbirler arasında en mü- himi memlekette giyim bilgisi sa- vaşı yapmak ve bu hususta zevk sevıyesını yukseltmektır aten giyim israfını ön- lemek için yapılacak en mühim şey budur. Bir kadın — demode olmuş bir çanta ile dolaşmak istemezse haklıdır ama üç senede demode 0- lacak bir çantayı seçmiş olmakla kabahatlidir. Şık bir hanım tanı- rım; on senelik çantaları, beş se- nelik tayyörleri ile dolaşır. İyi se- çilmiş modeller, eskiyinceye ka- dar kolay kolay demode olmazlar. Ama tabii iyi seçmek şarttır. Ne- dense biz ekseri değişik dediğimiz acaipliklere lüzumundan fazla he- ves ederiz Giyim bilgisi, muhakkak ki, kadını bir çok israflardan koruya- caktır. Hep düşünürüm sanat mek- teplerimizde dikiş, nakış ve türlü marifetler öğretilir de, "giyim bil- gisi" nerede ne ve nasıl giyinilece- ği öğretilmez. Az yapıp çok göster dururken neden hep çok ya- pıp az gösteririz? Teşvik, bilhassa zengin ve şık giyinen kadınlarımızın böyle bir işe önavak olmaları ile kabildir. Herhalde daha yapılacak birçok şeyler vardır ve cemiyeti kuracak elan kadınlarımız bunları düşün- müşlerdir. Onlar isterlerse bize çu- val bile giydirirler; yalnız "çuval modası"nı çıkarabilmek lazımdır. AKİS, 17 MART 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: