17 Mart 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

17 Mart 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER İnkılaplar Büyük imtihan Üç nahif kadındılar. Birinin adı E- ibe Sayardı, ötekinin Aliye Te- muçin, üçüncünün de Nazlı Tlabar Ama milletvekiliydiler ve sırasiyle Zonguldağı, —Ankarayı ve İstanbulu temsil ediyorlardı. Geçen haftanın sonunda belki de yeni tesrii devrenin en mühim kanun teklifini müştere- ken imzalıyarak Türkiye Büyük Mil- let Meclisine verdiler. Kara çarşafın resmen yasak edilmesini istiyorlardı. Teklifin meşhur "ispat hakkı" ndan bile defalarca fazla gürültü uyandı- racağında zerrece şüphe yoktu. Ama seçme ve seçilme hakkım — Atatürk zamanında almış Türk — kadınının temsilcileri olarak üzerlerine düşen vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yerine getirmekle mükelleftiler. Ge- tirdiler de.. Nitekim Meclisin dördün- cü kadın âzası olan cinsi cazibeye sahip Nuriye Pınar (D.P. - İzmir) teklifi imzalamaya yanaşmadı. Zira biliyordu ki liderler böyle bir mese- lenin ortaya çıkmasından — dolayı memnun olmıyacaklardır. Nuriye Pı- nar ise, bilhassa liderlerin refakat milletvekillerinden biridir. Üç kadın milletvekilinin teklifin- de kıyafet kanununa bazı ilâvelerin yapılması isteniliyordu. Güdülen ga- ye son senelerde Anadoluda gittikçe daha fazla görülmeye başlanan kara çarşafın ortadan kaldırılmasıydı. Ha- kikaten Türk kadınının itibarım bu acaip kılıktan daha fazla zedeleyen bir nesne mevcut değildi. Tehlike çanları gittikçe daha fazla çalıyordu. Çarşaflıların adedi her gün artıyor- du. Kadın milletvekilleri böyle bir teklifi yapmayı geçen yıl düşünmüş- ler, hattâ onu kaleme dahi almışlar- Edibe Sayar İnkilaplar savunulmalıdır dı. Fakat politikacılar kendilerini caydırmışlar, idare âmirlerine yapı- lacak bir tamimle çarşaf belâsının önleneceğini söylemişlerdi. Ama iş- te, önlenememişti, Önlenmek bir ya- na, üstelik hastalık azgın — devrine gırmıştı Koca Anadoluda hemen bir tek şehir yoktu ki kara çarşaflılar kıyafet gittikçe mesafe kazanıyordu. Varsın cazibeli Nuriye Pınar teklifin aleyhinde olsun; mesuliyet — hissini yüreklerinde duyan diğer Uç kadın milletvekili gerekli tasarıyı geçen cuma Meclise verdiler. Kopacak gürültüler Teklif Demokrat milletvekilleri a- rasında hiç şüphe yok büyük gü- rültülere yol açacak bır fıkır 1ht11af1 Zira çarşaf doğuracaktı. giymeyi Nazlı Tlabar Çarşafa harp demokrasi adı altında dahi olsa tasvip eden milletvekillerinin mevcu- diyeti biliniyordu. Bunlar teklifin a- leyhinde bulunacaklar ve böylece A- tatürk inkılâplarına sıkı sıkıya bağlı olanlarla daha az bağlı olanlar mey- dana çıkacaktı. İki vaziyet arasında- ki uçurumu görmemek ise imkânsız- dı. Liderlere gelince, altıncı hissi kuv- vetli olan cazibeli Nuriye Pınarın çekimserliği çok manalıydı. — Kara çarşaf meselesinin — seçimlerin yak- laştığı bir sırada ele alınmasına kı- zacaklar çıkacaktı. Ama bunlar ha- ta edeceklerdi. D.P. nin üç kadın mil- letvekili partilerine prestij kazandı- racak bir fırsat veriyorlardı. Küçük hesapların bir tarafa bırakılması lâ- zımdı. Kara çarşaf hakikaten tehli- keli hal alıyordu. D.P. deki ileri fi- kirlilerle geri fikirliler bu mevzuda bir meydan muharebesi verecekler ve Aliye Temuçin Gülünçlüğe paydos netice iktidarın kaderini tayin ede- cek ehemmiyette olacaktı. Zira me— selâ bir Ömer Bilenin veya bir - dullah Aytemizin böyle bir teklıf le— hinde rey verecekleri beklenilir şey değildi. Teklifin akibeti gru- bunda ekseriyetin nasıl duşündüğünü gösterecekti. rşaf meselesi muhalif partile- rin samimiyeti bahsinde de bir miyar olacaktı. Bu partilerin Atatürk inkı- lâplarına bağlılık dereceleri bu su- retle ölçülecek, ufak politika yapıp yapmadıkları ortaya çıkacaktı. 'Me- sele umumi heyete geldiğinde bizzat ki harf inkılâbından bu yana arap harfleriyle bir tek satır dahi yazma- . Aynı şekilde Fevzi Lütfi Ka- raosmanoglu ve Ekrem Hayri Us- tündağ da şüphesiz müsbet tarafı tu- tacaklardı. Osman Bolukbaşıya ge- lince, C.M.P. liderinin bu parti ku- rulduğundan beri inkılâplar lehınde olmayan bir tek hareketi görülme- mişti. Gönlün istediği üç kadın millet- vekilinin bu hayati teklifinin Meclis- te ittifakla, süratle ve alkışlar ara- sında kabul edilmesidir. Böylece aziz Atatürkün ruhu Bu- eri gelenlerinin derhal çarşaf aleyhinde açıkça vaziyet al- malarıdır Bakalım alacaklar mı? Dış Politika Kıbrıs çıkmazı Bu —haftanın başında pazartesi ak- şamı İngiltere Büyükelçiliğinde AKİS 17 MART 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: