17 Mart 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

17 Mart 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nin havasını birden — değiştiriverdi. Elbisenin taktim edılışı, en az elbi- senin güzelliği kadar imdi. Son- ra, bu defilelerde en çok dikkat edi- lecek nokta, mankenlerin kıyafetle- rine uygun şapka ve eldivenle dolaş- maları idi. Şapkasız, aksesuarsız bir tayyör ne kadar güzel dikilmiş olur- sa olsun birşey ifade etmiyordu. İçi açık bir elbise seklinde yapıl- mış pembe aksesuarh gri bir tayyör, bol ceket ve geniş yakalı bır krem rengi tayyör, prenses biçimi ajurlu bir elbise nazarı dikkati celbedıyoı' ve alkış toplıyordu. nin en muvaffak olmuş kı- yafetlerı mantolardı. — Zarif manke- nin taktim ettiği bej tuveed manto aynı kumaştan yapılmış etekliği, portakal rengine bakan sveteri, ay- nı renk eldivenleri ve çantası ıle bü- yük bir alâka çekiyordu. Deri çanta- nın sapları tuveed kumaştan yapıl- mıştı. Ayrıca kürklü mavi bir manto, kırmızı bir redingot alkışa hak ka- zanıyordu. Yaz kıyafetleri Seyircilerin en çok özledikleri yaz kıyafetleri idi ve kırmızı — beyaz puanlı gayet cici bir basma entari or taya çıkınca, büyük bir sevinçle kar- şılandı ve bırçok hanımlar, dize ka- ar düz prenses biçimi, — dizden iti- baren de büzgü ile bollaşan bu elbi- senin modelini önlerindeki deftere çızıverdıler n başka, çok bol etekli, dar bedenlı güzel düz gri bir elbıse, gene geniş 'etekli beyaz pike bir elbi- se nazarı dikkati celbediyordu Üzeri yünle işlenmiş, soluk pembe bir organze elbise ise, herkesin hay- ranlığım ve merakım uyandırdı. Gece kıyafetleri arasında beyaz hermin yakalı siyah kadife bir man- to, beyaz tül bir tualet ve Sabrine indeki modelin kopyesi olan tu- runcu tül tualet hoşa gidiyordu. kat defilenin en enteresan ta- rafı "gelinlik" bir elbise için bulunan pratik kullanış — şekli idi. Defilenin en canlı mankenlerinden, siyah puzlu genç kızın giyindiği bir be- yaz kokteyl elbisesi, pul ve boncuk ile işli, kalçalara kadar vücudu sa- ran, sonra bollaşan acık yakalı bir elbise idi. Birinci tur bitince manken gitti aynı elbisenin altına çok zengin bir beyaz tül etek ve başına kısa bir duvak ilâve ederek ikinci tura baş- ladı. Gelinlik elbisenin, bir gece giyil- dikten sonra, dola; pta kapanıp kala- cağı devirler hakikaten çoktan geç- mişti. Hem de her fiırsatta, mesut bir günün hatırasını taşımak cidden hoş birşeydi. Ucuzluk yaratan misafirler Atatürk Kız Enstitüsündeki ikinci defile, merkezi İzmirde — olan "Türk kumaşı ile güzel giyim Der- neği" tarafından tertip edilmişti. e bu defile, başlıbaşına bir ha- dise yarattı denebilir. Biz, Ankaralı- lar ucuz giyim çarelerı ararken me- AKİS, 17 MART1956 ger İzmirli hanımlar bizim prolele- rimizi bızd en evvel tahakkuk ettir- mış dden muvaffak olmuşlardı. kumaşları akla gelmez şe- kıllerde ve o kadar güzel, o kadar zevkle kullanılmıştı ki, bunların sa- tılık oldukları ilan edılır edilmez de- file salonunda bir kaynaşmadır, bir çekişmedir başladı. Herkes ılk talıp olmak iddiasında idi. t "der- nek mensupları" bütün talıplerın a- dını yazıp aralarında kura çekmeye karar verdiler. Bu adeta bir piyan- go olacaktı. Senelerden beri kulakla- rımızın duymaya alışık olmadığı u- birdenbire, nefis kıya- fetlerin etıketlerınde karşımıza çıkı- vermişti. İnsan cidden kulaklarına inana- mıyordu. Yerli güzel — kumaşlardan, zengin kuplarla hazırlanmış hakika- Allah rahatlık versin ten zevkli manto ve pardösülerin fi- yatı 80 ila 140 lira arasında idi. Yer: H tuveed tayyörler 58 lıradan başlı- yor: ve kabadayısı 75, 80 liraya yük- seliyordu. Hele entariler, 18 lıra 25 kuruştan nihayet 65 liraya çıkıyor- du. Heyecan son haddini — bulmuştu. Kıyafetleri taktim eden ince. ve zarif mankenler ve seyircilere izahat ve- ren dernek başkam Mesadet Bayrak sık sık alkışlanıyordu. Tayyör ve mantolar arasında en çok sükse yapan siyah beyaz çızgılı ir pardösü, siyah di framl rengı, bıı' manto, gece mavısı bir tay— yör ve manken hanımın taktim ettıgı "bolera - etek" takımı oldu. Bu takım koyu yeşil renkte c- lup içinde yeşil beyaz kareli bezden yapılmış bir buluzu vardı ve Vücuda yapışık küçük ceket, aynı bezle as- KADIN tarlanmıştı. Hepsinin — birden fiyatı 75 lira idi. Yazlık kesmeler o kadar güzel, iç açıcı desenlerden seçilmiş, öyle iti- na ile dikilmişti ki, insan bunların yerli basma olabileceğine bir türlü inanamıyordu. Hepsinin içinde Sü- merbank patıskasından yapılmış zen- gin Jüponlar vardı ve jüponların e- tekleri elbisenin basmasından biyeler le çevrilmişti rnek başkam, elbiseler geçer- ken gayet sade bir sesle izahat veri- yordu. "İşte bir basma elbıse, şık ve zarif, yıkanınca solmaz" — diyordu. Güzel ve temiz giyinmek medeniye- tin bir şartıdır. Bir şart ta üzülme- den, rahat rahat giyinmektir. Paha- h bir emprime alamazsak ne çıkar? Şu basmayı bir ipek emprime yerine giyinemez miyiz? Ancak basma da ipek gibi itina ile, ütülü, tertemiz gi- yilmek is Deülenm bir hususiyeti ucuzluk ise, en büyük hususiyeti de, ince zevk ve buluştu. Merzifon çarşafları lince, bunları dernek 7 »3 lıraya sa- tıyordu. El dokumasından, bank "diril"inden nelis ell)ıseler, do- piyesler, eteklikler, bluzlar hazırlan- mı ştı Bunların hepsi zevkle yapıldı- ği için, en şık, en titiz kadını bıle tat- min edebıl di. Mesadet Bayr: “ diyordu, koylumuzun 20 metresını 2 lıraya dokuduğu el do- umaları. ir elbise bize 18 liraya mal oluyor. Sabalı kıyafeti, çarşı pa- zar kıyafeti bundan — güzel olabilir mi? Mankenler çok ince idiler. Seyir- cilerin arasında oturan şişman bir hanım mütemadiyen içini çekiyor ve "büyük beden de yapmalıydınız" di- ye şikayet ediyordu. Dernek başkanı ile aralarında hoş bir konuşma oldu. Üzülmeyin bütün bu kumaş- lar, pıyasada mevcut. Hem de meb- en. Zaten derneğin maksadı her kese bir fikir vermek yerli kumaş- larımızı sevdirmek ve onları kullan- maya teşvik etmektır — Hayır ımkan yok, biz bu ku- maşlan bulam — Nasıl efendıın, bütün dükkân- larda var. Yalnız, Jlüks magazalara gıdersenız tabii bulamaz sözleri, bütün dmleyıcıler, ca- nı yurekten alkışladılar. Koleksiyonun iki gözdesi vardı: Bir tanesini dernek başkanı “"Türk naylonu" diye taktim etti. Bu ipek bezden yapılmış nefis bir beyaz elbi- se idi. Otuz beş liraya derhal kapa- nın elinde kaldı. İkincisi köylü kundağından yapıl- mış cazip bir kokteyl elbisesi idi. Bol eteği bir Jüponla kabartılmıştL Beyaz üzerine bal rengi motiflerle işli idi. ütün bu güzel şeyleri hazırlıyan derneğin atölyesi açılalı henüz 2,5 ay oluyordu. Bu atölyede 35 genç kız çalışıyor ve derneğin temin ettiği ge- 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: