13 Eylül 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

13 Eylül 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇALIŞMA İşçi Sigortaları Kurumuna ait bü- tün aksaklıkların mesulü yerine kor, şikâyet ve reaksıyonlarım hep na yöneltir. Hâlbuki işçi sağlığı ile il- gili sosyal sigorta mevzuatının ek- siklikleri yanında Kurumun imkân- ları ile kıyas edilmiyecek derecede ü çalışması, aksaklıkların ve Şi- kayetlerin başlıca sebebidir. İşçi Sigortaları Kurumu işçinin sağlığına hasredeceği sermayeyi çe- şitli tesirler altında iyi kullanma- maktadır; hattâ —gayesinin — dışına çıkmaktadır Belediyenin borçlu kal— dığı istimlâk bedellerini ödemek ü rum, gayesine elverişsiz o- lan bir sürü bina ve arsalar satıh almakta, işçi sağlığı ile ilgisi olma- yan işler ıçın lüzumsuz bağışlar yap- maktadır. mokrasimizin — icabatı halıne gelen kademelı açılış mera- simlerinde boşuna para harcanmak- dır. Hele sigorta ile yakından uzak- tan alâkası olmayan "Seçkin zevat"a tahsis edilen blok apartımanlara ya- tırılan milyonlar. Kurumun vazife- sini ne derece bir ciddiyet ve anla- yışla ifa ettiğini, göstermeğe yeter bir delildir. Bu durumda bir taraf- tan prim ödeyen, diğer taraftan si- gortadan faydalanacak kimseler ol- maları hasebiyle işçilerin İşçi Sigor- taları Kurumunun idaresinde kendi- lerine yer verilmesini — istemelerin- den daha hakli bir şey olamaz. Sen- dikaların bu yöndeki faalıyetlerım sıklaştırmaları ancak teşvik görme- lidir. İşçi Sigortaları Kurumu hovarda ise mirasyedi misali oraya buraya kredi açıp para dağıtırken, beri yan- da, birçok yerlerde hastahane den- meğe lâyık tam teşekküllü bir te- sisten mahrumdur. Meselâ, işçinin en kesif oldugu Istanbulda Kurumun öyle sözüm ona iki hastahanesi vardır Nişantaşı ve Sultanahmet hastahaneleri. Birbirlerinden ayrı ve uzak apartımanlara serpiştirilmiş bu tesislet hastanane vazifesi görmek- ten âciz revirlerden ibarettir. Fara- za bir Sultanahmet hastahanesinde Başhekimlik ayrı bir binada, dahili- ye poliklinikleri başka bir binada, dahiliye servisleri diğer bir apartı- manda, bevliye, cildiye, göz, kulak - boğaz - burun v.s. servis ve polik- linikleri daha uzakta -Çarşıkapıda- bir binadadır. Hariciye ve nisaiye servisleri — ise Bakirköydedir. Bir hastahanenin bu" kadar — geniş bir mahalde böyle dağınık ve birbirin- den uzak binalara taksimi, hem i- dari bakımdan güçlükler arzetmekte hem de hastaların günlerce ordan o- raya sürüklen yollarda helak ol- masına sebebiyet vermektedir. Ay- rıca binalar da servis ve poliklinik olarak kullanılmaya hiç elverişli de- lildir. Geniş ve tazam — Zziya- ret ve bekleme salonlarından mah- rumdurlar. Yatak adedi ihtiyaç karşılamak- tan uzaktır. Servis kapıları günler- 24 ce gidip gelmekten usanmış boş ya- tak soran hastalarla doludur. Acil vakaların ve çok bekleyen hastala- rın tercihan yatırılabilmesi için çok kere hasta tam tedavi gormeden burcu edilmektedir. Ameliya en dikasyonu konmuş bir hastaya çok defa bir,iki ay sonraya randevu ve- rildiği vâkidir. Hemşire, hastabakıcı ve hademe kadroları dar tutulmuştur. — Birçok servisler hemşiresizdir. Personel kıt- lığının yanmda mevcutlarının kali- tesizliği servis ve hastaların bakım ve ihtimamdan âri olmasını mucip kılmaktadır. Bir dayı çiftliğinin so- rumsuzluğu içinde idare edilen İşçi Sigortaları Kurumu birçok yerlerde âdeta D. P. nin bir lokali haline gel- miştir.. Bu — yüzden teşkilatındaki personelm kalitesi adam kayırma ve adama göre iş siyaseti icabı düşük- tür, ayrıca yetersizdir. Zâten uzun ve yüklü olan formaliteler bu sebep- ten büsbütün karışmaktadır. Hekim adedi, hasta miktarı kar- şısında gülünç denecek kadar az- dır. Poliklinik yapan — doktorların herbirine bazan günde yüzün üstün- de hasta müracaat — etmektedir. Kendisinden kapasitesinin — üstünde iş istenen hekim ister istemez has- talarla lâyıkiyle meşgul — olamıyor, teşhis ve tedavisinde sathi kalıyor ve bazan da atlıyor. Bunun vahim neticelerinden Zzarar gören yıne 1ş çilerdir. Fakat burada hekimi uğ- raştıran ve yanıltan bir tarafı da zikretmek lâzımdır. Diğer hastaha- nelerde — rastilanmayan — mütemarız hastalar çoktur. İşine geç kalan ve- ya herhangi bir hususi işi için izin almak istiyen işçiye, vizite kâğıdı kestirmek kolay — gelmektedir. Çok İşçi kanunun henüz kendilerine ta- nımadığı ücretli tatıh Sigorta kana- liyle temin etmeğe — kalkmaktadır. İşçi henuz aile efradına parasız te- davi olm kkım temin edemedi- ği için, çoğu kere kendisi hasta ol- madığı halde viziteye çıkmaktadır. Hekim bu şartlarda kendısınden bek- lenen randımanı miyor ve İşçi Sigortaları Kurumu tarafı dan ya- ratılân bu durum, hekim ile hasta- yı birbirine itimatsız ve hattâ düş- man kılıyor. İşçi Sigortalan Kurumunun ken- di eczahanelerinde bulunmıyan ve- yahut mevcut olup ta tükenen ve ye- rine yenisi hemen temın edilemiyen ilâçlar Kurum ile anlaşmalı dışar- daki eczanelerden temin edılmekte— dir. Hasta, elinde reçetes czane eczane dolaşmakta, penıcıllın strep— tomycin v.s. gibi sıkıntısı çekilen pi- yasada az bulunur ilâçları dışardan Sigorta reçetesi ile almakta zorluk çekmektedir. Çünkü bu eczaneler bu gibi ilâçları tenzilâtlı olarak Sigor- taya satmak istememektedir. Bun- dan zarar gören gene sigortalı işçi- lerdir. KADIN Sosyal Hayat Yeni bir meslek âcivert üniformalı iki genç kız, çamlı güzel bahçenin uzun sındaki masanın önünde aldılar. Ma- sanın Üüzerindeki defteri — aldıkları anda saat onsekizi vuruyordu. Genç kızlar okula, giriş saatlerini altına imzalarım âttılar, bir de not ilâve ettiler: Halk otobüsüne mişler, biraz gecikmişlerdi.. hızlı adımlarla cilâlı temiz venleri rahat salonunda arkadaşla luştular. Biraz sonra dör! çiçekli masalarda oturarak güle oy- nıya yemeklerini — yiyeceklerdi. — İç Erenköyündeki Sosyal Hemşire oku- lunda bir aylık tatil çoktan bitmiş- ti ve yeni ders yılına başlıyan tale- beler çok çalışmak zorunda idiler, önce liselerdeki bütün, kültür ders- bir hayli yüklü oluyordu. Fakat sos- yal hemşirelik XX. asrın en cazip ve en güzel kadın mesleği olarak dünyaca kabul edilmişti. Memleke- timizde de büyük bir istikbali ola- cağı muhakkaktı. — Yalnız bu yem mesleğin gayet cazip bir şekilde öğ- Blanche Hugot bir talebesiyle Bir ince işin ustası AKİS, 13 EYLÜL 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: