26 Mart 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

TİYATRO canlı, renkli tipler dünkü ve bugünkü İstanbulun beşeri tablosunu çizerken yazana aydınlattığı çehrelerdir. İs- tanbulluların aşinası oldukları oçeh- reler... Sahnedeki oyun Göç"ü sahneye koyan Vasfi Rıza Zobu, Perof ustanın -hakikisin- den farksız bir asansörü de sahneye çıkaran, hatta işleten, natüralist de- korundan faydalanarak, gerçekçi bir sahne düzeni kurmuş, bu düzen için- de inandırıcı bir hava yaratmağa, te- sirli sonuçlar da almağa muvaffak olmuştur. Bellibaşlı rollerden "Kapıcı" da. İlk defa büyük bir kompozisyon rolü- ne çıkan Rıza Tüzün, kendisinden bekleneni fazlasıyla vermekte, ana çizgileri sevimli kalmakla beraber, yazarın portresini çizdiği, "çarıklı e? kanıharp" Hüseyin efendiyi sahnede yaşatmasını bilmektedir. Yeğeni ve yamağı "Ahmet" de Süleyman Çevik canlı oyunu, tatlı şivesiyle güzel bir tip çizmekte, bu gibi roller için ger- çek bir istidat olduğunu göstermek- tedir. Ama asıl büyük başarı, Behzatın yaşlı "Kaptan"dakl nefis kompozisyonudur. İkinci perdedeki bu kısacık role verdiği derin gerçek- lik, beşerilik Behzat Butakın Türk sahnesinin gerçekten Büyük Komed- yeni olduğunun bir kere daha belirme- sine fırsat vermiştir. Yetmişüç yaşın- daki bu delikanlının her akşam top- ladığı alkışlar, başarıyı büyük rol- lerde arayan genç aktörlerin kulak- larından hiç gitmemelidir. Tek sözü olmıyan "Siyah Elbiseli Adam'da Kadri Ögelman, "Eczası Raufta Necmi Oy, "Vefa"da Reşit Baran, karısı "Sabahat'de Şaziye Moral, berber "Salih efendi "de Rauf Ulukut, "Elmacı"da Mazlum o Şak- rak itinalı oyunlarıyla dikkati mekte, eserin rengini, havasını ta- mamlayan unsurlar olmaktadırlar. Büyük İyi Saatte olsunlar" İstanbul Şehir Tiyatrosu "İyi Saat- t Isunlar" komedisiyle ünlü 1- talyan aktör - yazarı Eduardo de Fi- sinin büyük bir memnunluk duyduğu söylenemez. Piyesin - evvelce Anka- rada olduğu gibi İstanbulda da bü- yük bir ilgi, geniş bir rağbetle karşı- lanmaması bunu göstermektedir. Eduardo de Pllippo "nevi şâhsına münhasır" denilen yazarlardandır. Yazdıklarını kendi tiyatrosu, kendi seyircisi, kendi kumpanyası ve niha- yet baş rollerini de kendisi için ya- -ar. Böyle olunca oyunlarının yerli as "İyi Saatte Olsunlar" dan bir sahne Keçi boynuzu.. rengi ağır basmakta, kahramanları yalnız kendi kompozisyonlarında bü- tün özelliklerini bulan olağanüstü ki- şiler olarak belirmektedir. Beşeri ta- rafları ortaklaşa duygulardan kuvvet alsa da, bütün bu özelliklerin (De Filippo'nun eserlerine başka diller- de, başka memleketlerde oynandığı zaman aslından çok şey kaybettirdi- gi de muhakkaktır. Birkaç yıl önce "Kiralık Bina" adıyla Ankarada oynanmış olan "İyi Saatte Olsunlar" dramatik bir konu» yu komik unsurlarla geliştiren o ve fantastik havası olan bir komedidir. Kimsenin oturmaya cesaret oedeme- diği bir “perili ev"'i bedava kirala- yan açıkgöz Pasguale orasını bir pan- siyon halinde işletmek niyetindedir. Ama bu eve "kiracı"dan çok "iyi saatte olsunlar" girip çıkmaktadır. Bunlardan en genci, en yakışıklısı da, her gelişinde, kendisine bir hayli pa- ra bırakmaktadır. Aslında bu delikan- ACAR TİCARET FENNİ GÖZLÜK ve SAAT Oğlu 64-C Halim Beygu ve Anafartalar Cad. Tel: 116948 Ankara AKİS — 207 lı güzel karısının aşkından başkası değildir tabii Gelgelelim ya çok saf, inanmaktan asla vazgeçmemektedir. Delikanlının soyu, sopu, hatta karı- sıyla çocuklar -kendisini aile yuvası- na geri çevirmek için- perili eve ge- lip gittikleri halde.. Pasguale karısı- nın aşıkıyla kaçacağı gün bu velini- met hayaletle gene karşılaşır, ona bü- tün inancıyla diller döker, ihtiyacı o- lan büyükçe bir parayı kendisine ver- mesini ister. Sahte hayalet de bun- ca "inanış"tan âdeta utanarak istediği parayı fazlasıyla ona bırakmakla kal- maz, karısını da ona bırakarak başı- nı alıp gider.... Sahnedeki oyun Görüldüğü gibi De Filippo, hayatın, talihsizliklerin yenilgiye uğrattığı, "boynuzlu" damgasını vurduğu oZza- vallılardan birinin dramım duyur- mak istemiştir. Eduardo de Filippo'- ya çok benzeyen Reşit Gürzap, Pas için elinden geleni yapıyor. (Kapıcı Rafaello'da Neşet Berküren güzel bir tip çiziyor. Âşık (o hayalet Gaston'da Saltuk Kaplangı. Sevgilisi (oMaria'da Özgün Alev, ölçülü oyunlarıyla, aksi- yonun gelişmesine, İlginin uyanık kal- masına hizmet ediyorlar. Ama bütün bunlara rağmen "İyi Saatte oOlsun- lar", komedi bölümü seyircisini pek güldürmüyor ve "keçi boynuzu" ol- maktan öteye gidemiyor. AKİS, 26 MART 1962