18 Haziran 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

18 Haziran 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hadiselere Bakış Bir Cephe İ Bu memleketin talihsizlikleri sıralanırken, için- de mutlaka "fi- kir" kelimesinin eti- ketler altında or- taya çıkan bir ta- kım aydınların, umdukları ko- lay başarıyı kaza- nanla mala rıy la değişme- eri ve adeta ta- nınmaz hal amala unutulmamalı- dır. Bilhassa çok partili hayata gir- memizden bu yana geçen onyedi yıl içinde öyle hazin misaller birbirini kovalamıştır ki, insanın ıstırap duy- maması imkansızdır. Tamamile şahsi, tamamile hususi sebeplerden dolayı, miskin ve küçük hesaplarla D. Avcıoğlu herkes parmağını ısırmıştır. Müşte- rek tek şeyleri bulunmayanları ba- zen menfaat, bazen korku, bazen hırs, bazen kin, ekseriya ihtiras yan- yana getirmiştir. Ama bu çeşit top- lulukları daima, bir tek vasıf dam- galamışlar. Bunların hepsi, yapıcı değil yıkıcı bir gaye etrafında bir- leşmişlerdir. Belki de bu yüzden do- layı, hep, yeldeğirmenine saldıran Don Kişotun akibetinden daha par- lak bir akibeti sağlayamamışlar- dır. imdi, gene bu tarz bir cephenin varlığı kendini hissettiriyor. Ortaya bir fikrin temsilcisi, bir (o görüşün savunucusu diye çıkmış bazı kim- seler bir "mem- UMADLİRE koalis- yonu" içinde, as- lında kendi istik- ballerini otüketi- yorlar. Umulan kolay başarı ge- ciktikçe hatta bir serap haline gel- dikçe ve kafalar realitenin şında sanılan kim Belerin (o pusulayı A. Türkeş AKİS, 18 HAZİRAN 1962 şaşırmaları hazin oluyor. Bir insan, sosyalist fikirlere sa- hip bulunabilir. İşçi haklarının sa- vunucusudur. Büyük sermayenin karşısındadır. o Ağaların nüfuzunu yıkmak ister. Vergi reformunu lü- zumlu bulur. Mükemmel! Ama bu insanın nasyonal sosyalist, ırkçı ve gerici, faşist temayüllü, militarist rejime taraftar başka kimselerle iş- birliği yapması, yayın organların- da onların propagandasına girişme- si aklın alacağı ve fikir haysiyetine pek uygun davranış sayılabilir mi? Hele bu acaip topluluğa, ne istedik- leri meçhul, ama her halde ile- rici ve hürriyetçi sayılmayacak 22 Şubatçılar dahil edilirse, çorba büsbütün karış - İnsan kolay İ ir. A- bizim sosyalistleri, Tür ş grubu ve 22 Şubatçılar o elele ve kolkola gel- mişlerdir. ay Bu kadarla kal- sa, gene İyi.. 14'- ler ile Eminsular eş bir sempatinin hedefidir ve hani hafızalar biraz daha lardan her ikisi- nin de Demokra- sinin -ve tabii İs- duklarını sanmak F. kabildir. Eminsu- lar, Ordudan çıkarılmışlardır. O hal- de, yıkılsın bu rejim. 14ler de yurt- tan çıkarılmışlardır. Gene yıkılsın bu rejim. Hem de, 14'lerle Eminsu- ların koordine gayretiyle. Hal- buki Eminsu meselesi, 14'lerin birin- ci derecede M. B. K. ne hakim bu- lundukları sırada o aynı İsmet Pa- şanın çok şiddetli itirazlarına rağ- men yaratılmıştır. Şimdi, iki kılıç bir noktada birleşiyor: Memnunsuz- luk! Tevetoğlu Bunlara, iki ayrı grup daha ka- tılmaktadır ki, böylece pandomina tamamlanmaktadır. 14'leri uzaklaş- tıran M. B. K. üyelerinden bir baş- yüllü, formist, mecburi iş oseferberliğin- den zenginlerin parasını almaya, Ötekilerin | çeşitli fikirlerinin taraf- tarıdır. le" hüviyeti için- de bazı kimse- ler, sadece bir se- N. Zeytinoğlu rabın peşinde o- nunla bununla, şununla ötekiyle te- mas etmekte, el altından vaadlerde bulunmakta, telkinler yapmakta, ü- mitler vermekte, en safları tuzağa bile düşürüp başlarına dert açmak- ta, en nazik konularla en sorumsuz şekilde oynamakta ve anormal bir iktidar devr-i tesliminin zeminini o karışık kütleyle birlikte (o hazırla- maya çalışmaktadır. İhtimal ki bu gruplardan her bi- ri, bizde adet olduğu gibi, kendisin- den başka herkesi kör ve sersem; sandığından oynanan oyunun o ÜUçl farkedilmediğini sanmaktadır. Hal- buki her şey, şu anda tabak gibi a- çık bulunuyor. Her grup, ancak bu rejimin "sökmemesi" suretiyle ken- disine bir rol düşeceğini tevehhüm ettiğinden, önce bu gayeye varılma- sı için şeytanla bile ittifak yapmak- tan çekinmiyor. Grupların farkına varmadıkları, bekledikleri çökmey- le birlikte bir keşmekeşin, bir kao- sun Türkiyeye hakim olacağıdır. O karışıklıktan nenin çıkacağı hiç bel- li olmaz. Ama o karışıklıkta kimle- rin anafora kapılıp gideceğini gör- mek için kâhin olmaya lüzum yok- tur. Bari, edilsin : karşısında, mokratik min ekasına yüzdeyüz taraf- tar ve yurdun se- lâmetini (o başka tarafta görmeyen Ordu,- Gençlik ve Basın bulunan gruplar "fikir" kelimesini terket- sinler. işin komik tarafı bertaraf Aslında de- siste- Oyuna, kimse- nin kandıği yok ki. T. Aydemir

Bu sayıdan diğer sayfalar: