29 Ekim 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

29 Ekim 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

seçtiği bir küçük Komisyona tesbit ettirmeyi uygun gördü. Nitekim aynı gün, öğleden sonra toplanan ve Refik Ahmet Sevengil i- le Lütfi Ay, Haldun Taner, Nüvit Özdoğru ve Aydın Günden teşekkül eden bu Komisyon, bültenin bir "yıl- lık" halinde yayımlanmasına, her yılın en geç son ayı içinde çıkarılma- sına, bir önceki mevsim faaliyetini topluca aksettirmesine, yazıdan çok resme yer verilmesine, yazıların ve resim altlarının da fransızca ve in- gilizce olarak iki dilde hazırlanması- na karar verdi. Bu karar İcra Komitesince tasvi- bedilir de yazılar ve resimler (oOÖnü- müzdeki ay içinde baskıya verilebilir- se, 1963 yılı başında, Türkiye Milli Merkezi, ilk defa olarak, o yabancı memleketlerin I.T.I. merkezlerine ve tiyatro çevrelerine, 1961-62 o mevsi- minde Türkiyede Tiyatro, Opera, Ba- le alanında gerçekleştirilmiş çalış- maları aksettiren bir broşürü, yılba- şı hediyesi olarak, gönderebilecek- tir. Açılırken kapanan.. Di” doğrusu, açılmasıyla dağılması bir olacağa benzeyen bir topluluk, İstanbulun tiyatro çevrelerinde, son günlerin en çok sözü edilen konusu halindedir. Bu topluluk "Alpago Ti- yatro" adını taşımakta ve Aksaray- da, Küçük Opera Tiyatrosunda "Ha- yat Tatlıdır" adlı bir İtalyan oyunuy- la perdesini açmış bulunmaktadır. Bilindiği gibi Alpago Tiyatro -di- limize ne uygun, no de güzel ad!- bir süre önce Ankara Devlet Tiyat- TİYATRO rosundan -bir prömiyere çıkmıyarak- sözleşmesi bozulmuş olan Saim Alpa- rosu sanatçılarından, de katılmıştı. Ama, birkaç gün önce, Semih Sergeni Ankaraya dönmüş, Devlet Tiyatrosundaki eski yerini al- mıya çalışır görenler, İstanbulda bu topluluk hakkında söylenenlerin ger- çeğe dayandığını, en iyi şekilde, an- lamışlardır. Şimdi Küçük Opera Tiyatrosu- nun sahibi, büyük masraflarla onar- dığı ve güzel bir salon haline getir- diği, tiyatrosunu yeni bir topluluk- la çalıştırmıya hazırlanmaktadır. Bu topluluğun başına kimin geçeceğini merak edenler ise, son günlerde Mü- nir Özkulun oraya sık sık uğrar ol- duğunu farketmemiş olanlardır. Beğenmediğim: Yazarın, birçok yerlerde, hele Parti Başkanının ağzıyla, duyurmak istediği sosyal ve poli- tik hicivde, çok işlenmiş bir tema etrafında, çok duyul- muş şeyleri tekrarlaması. Sahneye koyucunun ve de- koratörün, oyunun özündeki fantastik ve allegorik ha- vayı daha iyi yansıtacak bir üslüp araştırmasına memiş, meselâ, "ayı"ları, yer yer, yı düşünmemiş, böğürtülerini duyurmakla yetinmiş ol- E. Günaydın - A Erbulak - M. Serezli - A. Feray Başarılı dörtlü maları. Bu yüzden oyunun en önemli “Ayı İnandırıcı olmayan bir realizm özelliklerinden birinin, inandırıcı olamıyan bir realizm içinde, kay- bolması. Sonuç : Hoş bir akşam geçirmek istiyorsanız Altan git- Erbulakla Erol Günaydını "Ayı Masalı"nda mutlaka sahneye çıkarma- görmelisiniz. Lütfi AY Masallı"ndan bir sahne AKİS/29

Bu sayıdan diğer sayfalar: