29 Ekim 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

29 Ekim 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Konser dinledim Cemal Reşid Rey Sihirli değnek Şef : Cemal Reşid Rey Orkestra: İstanbul Belediyesi Şe- hir Orkestrası. Solocular: Uğurtan Aksel (harp), Suna Kan (keman), Cemal Reşid Rey (piyano). Salon: İstanbul, Şan Sineması. Konserin özelliği: Bir Debussy konseri olmasında. 22.8.1862'de doğ- muş olan Debussy, eğer yaşa- saydı, 1962 yılında yüz yaşında ola- caktı. Onun için bu yıl bütün dünya, konserlerle, festivallerle ünlü fran- sız bestecisinin doğumunu kutluyor. Türkiyede bu çeşit bir konser odü- zenlemeyi herkesten önce Şehir Or- kestrasının yöneticileri akıl etmiştir. Tabii bunda, orkestranın başında Cemal Reşid Rey gibi, Fransız mü- Ziğini iyi tanıyan, bir müzikçinin bulunmasının da rolü büyük. AKİS/30 Debussy, müzik tarihinde, çığır açmış bestecilerin arasında yer alı- yor. İzlenimci müziğe son şeklini ve- ren, olağanüstü kabiliyetiyle, daha doğrusu dehasıyla bu üslübu bir o- kul, yaygın bir akım haline getiren odur. İstanbul Şehir ( Orkestrasının konserinde "Prelude â l'apres midi d'un Faune", Noktümlerin iki tane- si -Bulutlar ve Şenlikler-, keman pi- yano sonatı, harp ve yaylı çalgılar orkestrası için iki dans ve "Deniz" çalındı. Beğendiğim: Herşeyden o evvel, . Türk sanatçılarının De- Ziğini bir İntermezzo gibi sıkıştırıp vermeleri, sakızlardan bıkmış olan dinleyicileri sevindirmiştir herhalde. Cemal Reşid Rey ne bir piya- nist, ne de bir orkestra şefidir. Ce- mal Reşid Rey sadece (omüzikçidir. Duygulu, heyecanlı bir müzikçi. Duygulu, heyecanlı ve kültürlü. De- bussy konserine baştan sona kadar kişiliğiyle şekil verdi. Sonatı, Suna Kan ve Cemal Reşid Rey, olağanüs- tü bir beraberlikle çaldılar. o Aynı kültür temeli üzerine oturan aynı kafadaki, aynı duygudaki iki insan beraber nefes alıp veriyordu. Ayrıca "Prelude"de flütçü ONa- mi Şenelin soloları ile oDans'la da harp solocusu dikkati çekecek o ka- dar iyi idi. Beğenmediğim: Genel olarak, or- kestranın tekniği ve o entonasyonu. Güç bir pasaj gelince kemanlar dö- külüyor, viyolonseller karışıyor. Ce- mal Reşid Reyin bütün gayretine rağmen, teknik güçlükler yüzünden, deniz bir parça bulanık ve kirliydi. Sonuç: Besteci Debussy ile yorum- cu Cemal Reşid Rey yanyana dur- duğu vakit sonuç elbet de iyi ola- caktır. Faruk Güvenç MUSİKİ Mızıkalar Armoni Mızıkası G eride bıraktığımız hafta içinde Ankaranın sanat çevrelerinde bir haber bomba gibi patladı: Genel Kur- may Harekat Başkanlığı Cumhurbaş- kanlığı Armoni Mızıkasını lâğvetmi- ye karar vermiş ve bu konuda teşeb- büse geçilmiştir!.. Dolaşan söylenti- lere göre, evraklar Genel Kurmay Harekat Başkanı Tuğgeneral Muam- mer Özkanın masasına kadar gelmiş ve Generalin imzasını beklemiye baş- lamıştır. Herhalde böyle bir kararın altına eli titremeden kimse imza ata- mıyacaktır. Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızı- kası, Türkiyenin, geçmişi 140 yıl ön- ceye uzanan sayılı kurumlarından bi- ridir ve senfonik çehresiyle bütün dünyaya ün salmıştır. Kökleri İkinci Mahmut zamanının Mızıkai Hüma- yununa kadar uzanan Armoni Mızıka- sı, yöneticisi İhsan Künçerin emekli- ye ayrılmasıyla ilk büyük (darbeyi DP'nin son günlerinde yemiştir. 27 Mayıstan sonra da rütbesi yüzbaşı- nın üstünde olan bütün subaylar e- revlendirildi. Bu, Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkasına vurulan ikinci darbe olmuştur. Şeflik eğitimi ogör- memiş bir kişinin kıt'a bandolarına marş çaldırması belki mümkündür a- ma, senfonik bir topluluğun başında değnek sallaması aklın alacağı şey değildir. Peşpeşe yediği darbelerden iyine zayıf düşmüş olan Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkasını lâğvetmekle, iki yıldan beri sistemli bir şekilde yürü- tülen "geri gidiş", amacına ulaşmış olacaktır. Ama sanatseverliği ile ta- nınan Türk Ordusunun, Atatürkün üstüne titrediği bir müesseseyi imha kendi için edeceğine, bir başka deyişle, yavrusunu yiyeceğine inanmak aşırı derecede karamsar olmak gerek. Cumhurbaşkanlığı Mızıkası desteklenmelidir, ıslah edilmelidir. Armoni

Bu sayıdan diğer sayfalar: