29 Ekim 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 36

29 Ekim 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 36
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KÖŞEDEN İlâç olsa kâr etmez B' kadarcığına o liselerin (Sultani, ilkokulların iptidai diye armilelle. ları günlerde bile rastlardınız. Faik bey, Selim Sırrı bey, Mazhar bey gi- bi inanmış o terbiyecilerle (o yetiştir- meleri, kendilerine emanet edilen ço- cukların ruh ve beden yapılarını i- yinin, güzelin potasında cimnastik yolu ile yoğurabilmek için ohaftada bir saatten fazla zaman bulabilirler, bir şeyler öğretmek için değil, (o bir şeylere alıştırmanın çaresi için çalı- şabilirlerdi. Beden eğitimi dâvasının ogönül- lüleri dünyanın inandığına, toplum şöyle dursun, Maarifi inandırmak i- çin otuz yıla varan savaştan sonra bugün hâlâ ilk tuğlaya harç koyan- ların okatındadırlar. o Programlar yaptılar, yepyeni bir anlayışa göre talimatnameler, talimatlar yayınlan- masını sağladılar. Onların emeğiyle "Marifet dersi"nin insanlık yolu ol- duğu kanun değerinde vesikalara geç- ti, meslek okulları açıldı ve gide gi- de, bir arpa boyu yol gidildi. Ders programlarında beden eği- timinin tarifi bir "anıt" değerindedir, ama ayrılan zaman, haftada sadece bir saattir! Okulspor yurtları ve iz- cilik, kâğıt üstünde çok ileri müessesedirler, ama bunlara mış zaman yoktur! Şöyle bir ölçerse- niz, okullarımızda kaç yüz çocuğa, hava alacak bir metre kare yer, kaç bin çocuğa cimnastik ve spor için bir metre kare çatı altı düşer, ürker- siniz. Davanın değeri lafta, hatta raf- tadır Pan eğitiminin uzmanları ek- bar yok, iltifat yok. Şartlar bu olun- ca, spor kalkınması, söyleyen için hayal, dinleyen için masaldır. Vildan Aşir SAVAŞIR HERKES OKUYOR AKİS - 588 AKİS/34 S P Atletizm Yeni Federasyon Allizm Federasyonunun yeni Baş- kanı, vazifesini tebrik edenleri, o kendisine pek yaraşan nezaketiyle uğurladıktan sonra, tasaları ile baş- başa kalıp da taşıyacağı yükü bir hesaba vurunca, biraz irkildi. Gençti, tecrübeli ve bilgiliydi. Ayrıca, atle- tizm çevrelerinde sevilen bir oinsan- dı. Bu işin elbette kolayca altından kalkabilecek ve hakkından gelebile- cekti. Ne var ki işler onun bıraktığı yerde kalmamıştı. -Fıratlı ikinci de- fa Atletizm Federasyonuna Başkan oluyordu ve o tarihten bu yana köp- rülerin altından deryalar akmıştı-. O R latımız da tez kalkınmanın yolunu, tıpkı güreşte olduğu gibi, ceza he- yeti kararlarında arar olmuştu. At- letizm, dünyamız öylesine daralmış- tı ki, Türkiye haritasında kasaba de- gil, büyük şehirleri bile sayamaz ha- le gelmiştik. Tablo bu idi. Şimdi Jerfi Fıratlı işe oneresin- den ve nasıl bağlıyacaktı? Açıkladı- ğı Federasyon heyetinde kendisi gi- bi genç, inanmış ve bilgili (o kişiler var. Biz bu kadroyu ilerisi için ümit verici bulmaktayız. Ancak, mesele oşuradadır: oJerfi (oFıratlı Federasyonu, gösterişsiz, uzun va- deli temel tetbirleri, (yıpranmış bir elit kadronun toplu antre- nörü kesilip ucuz başarı aramağa Atletler yarışıyor Kavgasız mücadele Ankarada tertiplenen son Balkan Oyunlarında aldığı (ovazife ona b onuda çok şey öğretmiş ve gerçek- leri bir kilim gibi, bütün renkleriyle gözlerinin önüne sermişti. Bu işin ne idarecisi, ne tertipcisi, ne ağırlayı- övünecek rine koşup diye müjde verseler, adamcağız za- fer hayalleriyle bahtiyar oluyor, oya da "neden suya basmadın?" diye 3000 metre engelli koşucusunu azar- lıyordu. mek biz bu sporda sadece geri talan. gerilemiştik de... Teşki- tercih edilebilecek midir? Sınır komşularımızın bile her branş için ayrı antrenör kullandık- ları bir devirde biz hâlâ öğretmen yoksuluyuz. Hakiki fidanlık olan o- kullarımızın kapıları itibarsız. Feda- rasyonlara kapalı değil, örülüdür. Sayı koybolmuş. Aslında az olan il- gi, temelli oyitirilmiş. Oo Pistlerimiz -siz Ankaraya bakmayın-, rahmetli bir atletin deyimiyle, ebegümeci tar- lası halına Asıl müşkülü ve beteri sözün başkasının ağzında, kesenin azının da o başka- sının elinde oluşudur. Yeni Federasyonun yükü gerçek- ten ağırdır

Bu sayıdan diğer sayfalar: