8 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

8 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M O D A Abiye etek - bluz: Gece çirmek isteyenler için düşünülmüş, pratik, fa- kat şık bir takımdır. Tunikli elbise: Önde, pa- no teşkil eden godelerin altında dün bir etek de- vam etmektedir. Bir, öğ- leden sonra elbisesidir. Siyah, ince yünlüden ya- pılırsa koktey! kıyafeti olur. Kısa manto: Bu egzan- irik modeli, önde çok bü- yük bir düğme kapat- maktadır. Yüksek yaka, silueti uzatmakta, arka- da, omuzlardan düşen pano, mantodan ayrı o- larak inmektedir. Gece elbisesi: Son moda- ya uygun, uzun, ince Sİ- luetti, ağır bir gece elbi- sesidir. İşlemelerle süs- lüdür. Arkasındaki kuy- ruk, boyu uzatmaktadır. Modern yoh Berki, elindeki amerikan bezini birkaç hareket- te mankene salıverdi, birkaç yerinden iğneledi, dü- zeltti, sonra kendisini merakla seyreden AKİS muha- birine gülümsiyerek baktı ve: — Model yaratırken bütün mesele, en lüzumlu ve mümkün mertebe en az hatla iğ meydana çıkar- maktır" dedi ve sonra konuşmasına söyle devam etti: — Tanınmış büyük terzilerin birçok modelleri, kâğıt üzerinde bize çok fazla düz, çok sade görünür. Fakat bunlar genel olarak büyük bir çalışmanın, uzun bir etüdün mahsulüdür. Vücut anatomisi iyice tetkik edil- miş, model tabii hatlara uygun olarak en az çizgiyle meydana getirilmiştir. Vücutta hiçbir fazlalık, o ağır- lık, lüzumsuz süs görülemez. Bu lüzumlu hatlardan her vücut yapısına göre alınan pensler, böylece, hem elbisenin tabii şekilde vücuda oturmasını, hem de ku- surların örtülmesini sağlar. Zaten, bence her model, tatbik ettiğiniz vücutta yeni bir şekil kazanır. Tabii, vücuda göre model seçme prensibi mevcuttur. Ama terzi, her modeli, giyene göre biraz rötuşla düzeltebi- lir. Kendi kreasyonu olsun olmasın, her model üzerin- de vücuda göre bir değişiklik yapmalı, giydireceği her vücudu etüd etmelidir. Bu, modanın, ufak tefek deği- şikliklerle herkese tatbikini sağlar." Olay, geride bıraktığımız hafta içinde oAnkarada, Tunalı Hilmi Caddesinde, bir genç kızın, Leylâ Berki- AKİS/30 Makas nin, dikiş atölyesinde geçti Leylâ Berki, Fransada “Ecole des Cadres Couture" ve "Chambre Syndicale de la Couture Parisienne"i bi- tirdikten sonra meşhur Dior müessesesinde iki yıl "bi- rinci yardımcı" olarak çalışmış ve Ankaraya döner dön- mez kendi sahasında çalışma hayatına atılarak bir atölye açmıştır. Elbiselerinin çoğunun modellerini ken- disi çizmektedir. Birçoğunun da üzerinde rötuşlar yap- maktadır. Leylâ Berki, terzinin yaratma tarafına büyük önem verir. Buna rağmen, Dior müessesesinde gördüğü ba- zı biçki ve dikiş kaidelerine aynı titizlikle sadıktır. Me- selâ Dior'un tayyörlerinde, kolun ön yan tarafından çı- kıp, kalça kemiğinin ön tarafında biten kup, Leylâ Berkinin tayyörlerinde sık sık görülmektedir. o Berki, bu kuptan çıkarılacak olan penslerin herkesin vücut ya- pısına göre değiştiğini ve vücuda zarafet verdiğini söy- lemektedir. Omuz dikişleri hafifçe önde, omuz hattı biraz iniktir. Kol takılışş mümkün mertebe belirsiz, si- liktir. Yaka ise dekoledir, havada durmaktadır. Etek uçları, kol kapakları, ütü basılmadan, yuvarlak ola- rak katlanmaktadır. o Yakanın bitiş noktalarının Se lece, el değmemiş, rahat dökülen bir halleri vardır. etüd edilmiş, az ellenmiş modeller hem şık um hem de kadın vücudunun özelliklerini meydana çıkar- maktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: