9 Mart 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

9 Mart 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL HAYAT Haberler 22 Martta Ankara Palas salonla- rında verilecek olan C.H.P. balo- sunun "yılın en güzel balosu" sıfa- tım kazanması için C.H.P. li hanım- lar, Mart ayının hemen her gününü bu balo ile ilgili çalışmalara hasret- miş bulunuyorlar. Böylece, Genel Merkezin üst katındaki yeşil çuha- lı uzun masayı, şimdi, eşleri yerine hanımlar işgal etmiş durumdadırlar. Erkekler, ancak arada sırada davet edilmekte ve yardımları istenmekte- dir. Meselâ, C.H.P. Genel Sekreteri lir. Kemal Satır, (peçen haftanın so- nunda, Cumartesi sabahı, yeşil ma- saya riyaset etmek üzere, çağırıldı. Satır, kendisinden istenilenleri bü- yük bir dikkatle dinledi. (Ancak, anlıyamadığı bir şey vardı: İstenilen işler, hemen hemen hep Balo Komi- tesinin faaliyetleri içine giren işler- di. Satır, bu konuda kime tesir et- mesi gerektiğini sorunca, hanımlar hep birden, Balo Komitesi Başkam Memduha Satırı işaret ettiler. Satır uzun uzun düşündü ve sonra: — İlk defa böyle bir şey başıma alya Karıma bir iş yaptırtmak için tavassutum isteniyor. Çalışaca- ğım" cevabını verdi. Zamlar karşısında Zamlar, özellikle PTT ve İstanbulda DB hattına yapılan zamlar, gerçek- ten üzücü olmuştur. Çünkü bu zamların, vatandaşlara yükleyeceği mad- di külfetler yanında, yarattığı psikolojik etki önemlidir. Bu hem siyasi, hem de ekonomik sahada bizim için zararlı olabilir. İstikrarsız, hesapsız, günü gününe yaşıyan enflasyonist bir devrin kor- kusu henüz hepimize hâkimdir, Öylesine hakimdir ki, 1 Martta Türkiye- de en sade vatandaş bile, o gün hemen cebinden çıkacak birkaç kuruş faz- layı düşünmemiş, daha çok gelecek üzerinde durmuş, bunun bir hayat pa- halılığına sebebiyet verip vermiyeceği endişesini belirtmiş ve tartışmasını bu yönde yapmıştır. Buna mukabil, hükümet kendinden emindir. ilim adamlarının da belirttikleri gibi, para hacmi dikkatle kontrol edildi. ği takdirde, bugün için bir enflasyon tehlikesi mevcut değildir. Hüküme- tin kısa vadeli bir politika gütmemesi, bize, bu bakımdan büyük umut vermektedir. 1962 yılında ihracatımız rekor bir seviyeye ulaşmış, banka mevduatı artmış, altın ve yabancı döviz fiyatlarına nazaran türk para- sı değerlenmiştir. Enflasyon felâketini bu kadar yakından görmüş olan e "Her ne pahasına olursa olsun, İktidar!" politikasını gütmeyen bir hü- kümetin, en az, halk kadar enflasyondan korkacağı muhakkaktır. Fakat zamların yarattığı psikolojik faktörü de muhakkak hesaba kat- mak zorundayız. Bunun için hükümete de, halka da düşen vazifeler vara- dır. Hükümet, güttüğü politikanın sağlamlığına halkı inandırmak zorun- dadır. Halk ise, suni pahalılık yaratacak hareketlerden sakınmalı, tem- kinli olmalıdır. I Mart, eski enflasyonist devre açılan bir pencere gibi gel- di bana. Orada bir an için, gene istifçilik yapanları, telâş içinde bakkala koşan ev kadınını, hava kararınca, çırağı ile sözde "en iyi müşterisi"ne, sözde "piyasadan çekilecek, pahalılaşacak malı" gönderen açıkgöz bakka- h, etiketsiz sigara satan, menfi propaganda yapmak i için kalabalık yerle- re sokulan fırsatçıları gördüm. Sonra pencere bu kötü rüyanın üzerine bir- den kapanıverdi. Ama şüphe, tam olarak, henüz dağılmadı. Parayı değerlendirmek biraz da bizim elimizdedir. Ona inanmak, onu, düşünerek harcamak, telâş etmemek, açıkgözlülüğe kalkmamak, bütçe zih- niyetiyle hareket etmek şarttır. Ev kadınları bu konuda, hükümetlerden sonra, rol sahibidirler. Dünyanın birçok yerlerinde halk, ihraç maddeleri- ni kendi memleketinde çok pahalı alır. Ancak bunu, başka maddelerle te- lâfi eder. Meselâ, eğer zeytinyağı bizim için bir gelir, kaynağı olacaksa, onun yerini sunisi ile doldurmak zorundayız. İkinci Dünya Harbinden sonra ingiliz halkı yıllarca kömürünü ihraç etti, kömür yakmadı... Hükü- metler aynı fedakârlığa katlandıkça, biz, halk olarak, bu badireden kur- tulmak için fedakârlığa, severek katlanmak zorundayız. Başka çıkar yol yoktur. C.H.P. li hanımlar, hayat paha- lılığına karşı olduklarını da ispat ettiler: Ankara Palas salonlarında sabaha kadar sürecek olan, büfeli, zengin balonun bilet fiyatı tek kişi için 50, iki kişiiçin 100 lira olarak tespit edildi. Kültürel sahada önemli çalışma- lar yapan Üniversiteli Kadınlar Derneğinin Ankara Şubesi, İstan- bul Merkezinin aldığı bir kararı des- tekliyerek, beş yıllık kalkınma plâ- nımızın temel ilkelerinden birisi o- lan "Doğumun Kontrolü" ilkesini memlekette tanıtmak için faaliyete geçecektir. e Dernek, ilk iş olarak, çok yakında B.M.M. ne verilecek o- lan ve çeşitli kanunların değiştiril- mesini derpiş eden tasarıyı destek- lemek kararındadır. Bunun için der- nek, üyelerine mektupla müracaat ederek, fikirlerini sormuştur. Bilindiği gibi, doğumun kontro- lünden maksat, annenin ancak iste- diği zaman evlât sahibi olmasını sağ- lamaktır. Bu bakımdan dernek, “doğumun kontrolü" sözlerinin yan- lış anlaşılması hususuyla da müca- dele edecektir. Diğer kadın dernek- lerinin de aynı konuda işbirliği yap- ması beklenmektedir. 19 Şubat 1928 yılmda kurulan Tür- kiye Yardımsevenler Derneği, 35. yılını idrak etmesi münasebetiyle, bir basın toplantısı tertipledi. Ata- türk tarafından "Yardımsevenler" diye adlandırılmış olan derneğin, yurdun muhtelif il ve ilçelerinde 38 merkezi, 56 şubesi vardır. Derneğin başlıca gayesi, yardıma muhtaç va- tandaşları çalıştırmak, onların, e- mekleri mukabilinde yardım görme- lerini sağlamak ve çahşamıyacak o- lanlara da doğrudan doğruya yardım etmektir. Yardımsevenler Derneği, bu sahadaki çalışmalarını, çoğu ken- disine ait olan hizmet binalarında nakış, dikiş, trikotaj, hancılık atöl- yeleri açarak, en olumlu bir şekilde tatbikat sahasına koymuştur. Ayrı- ca, rehabilitasyon merkezlerini, hasta vatandaşlara çalışma imkânı sağlanmaktadır. Hiç çahşamıyacak olan yardıma muhtaç kimselere der- neğin yaptığı yıllık yardım 450 bin ile 500 bin lira arasındadır. 2 mil- yon liraya mal olan Ankara Genel Merkez binasında, her türlü konfo- ra sahip bir kız öğrenci yurdu ile büyük iş atölyeleri açılmıştır. 250 li- ra karşılığında yurtta kalan öğren- çilerin sayısı 196 dır. Dernek ayrıca, öğrencilere burs, hastalara ilaç, bir- çok vatandaşa evde iş ve atölyeler- de çalışanlara öğle yemeği temin etmektedir. AKİS/31

Bu sayıdan diğer sayfalar: