6 Temmuz 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

6 Temmuz 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER nu- uzun tartışmalara yol açacaktı. Hele Çiftçi Borçlarının ertelenmesi tasarısının müzakeresinde seçmene gönderilecek selam dolayısıyla en a- zından 5 - 10 kişi konuşacaktı! İş uzayacak, bir çıkmaza girilecekti. Grup Başkan Vekilleri, Başkanı hak- lı buldular, önergeyi beraberce im- zaladılar. Ancak hesap, çarşıya uymadı. Önergeye imzasını koyan Esat Ke- mal Aybar, Sinmenin yanından çıkıp Grupuna gidince durumun değiştiği- ni, gördü. Y.T.P,, çiftçi borçları me- selesinin bitirilmesini istiyordu. Cevad Odyakmaza gelince, C.K. M.P. li Basın . Yayın Bakanı Ardıç- oğlunun bir talebini oreddedemedi Ardıçoğlu, Teşkilât Kanununun altı maddesi kaldığını söylüyor, bunun hemen çıkarılıvermesini rica ediyor- du. Hal böyle olunca, öncelik öner- gesinin oylanmasında Y.T.P. ve C K.M.P. aleyhte oy kullandı. C.H.P. nin çoğunluğu ortaklarına iştirak e- dince A.P. yalnız kaldı ve diğer iki kanunun müzakerelerine devama ka- rar verildi. A.P. Grup Başkan Vekili AB Na- ili Erdem oylamanın sonunda iste bu yüzden, belki de ilk defa Koalisyon Koridoruna kendisini dar attı! Esat Kemali buldu ve: — Be kardeşim, sabahleyin im- zanı koyduğun önergeye menfi oy vermek neden icap etti?. Bu yapıla- cak iş mi yani?" diye feryadı bastı. Aybar alı al, moru mor, bir şey söy- liyememenin ıstırabı içinde A.P. li milletvekiline cevap vermeğe çalıştı. İş fazla uzamadı ama vodvil bitme- miş, tahminler hilâfına diğer iki ka- nun tasarısı çabucak geçmiş, mahal- li seçimler dosyası açılmıştı. Ortak Pazar Sabreden derviş... Pariste bir gece Başbakan Yardım- cısı Turhan Feyzioğlu, Konsorsi- yum toplantısının en hararetli bir şifasında kulağına fısıldanan bir sö- zü müteakip denilebilir ki bütün yor- gunluğunu unuttu ve yeniden büyük bir enerjiyle muhataplarına derdini anlatmaya koyuldu. Bu sırada saat- ler 00.03 veya 00.05 i e e Toplantıda Feyzioğluna verilen ha- tuşlarının yapılıp tamamlandığı, zara alınmamızın son pürüzlerinin de ortadan kalktığına dairdi. Başba- kan Yardımcısı haberi diğer o arka- AKİS/14 daşlarına da verdi. Türk Heyeti pek a etmek üzere, ÖZ sevindi, pek neşelendi. Böylece zi retin, ticaret tarafı Türkiye için doğ- rusu ya Ziyadesiyle kârlı oluyordu. Avrupalı Türkiye Orak Pazarı sadece bir ikti- sadi teşekkül olarak görmek imham yoktur. Bu Pazarın ik- tisadi önemini hiç kimse inkâr edecek değildir. Türkiye, ikti- saden de bunun dışında kala- mazdı. Onun içki, üyeliğe ka- olacaktır. nin bir başka cephesi ki, iktisadi tarafından bile ö- nemlidir. Türkiye, Ortak Paza- rın üyesi sıfatını kazanmakla bir defa daha Avrupalı olmuş- Bizim o avrupalılığımız, o Av- rupaya ayak basmamızdan bu yana asırlar ve asırlar geçmiş bulunduğu halde, her sefirinde bir tartışma konusu olarak kar- şımıza çakmıştır. Bundan dola- yı kızılabilir, söylenilebilir. An- bu, pek iptidai ve avrupa- lılığa hiç yaraşmayan bir dav- ranış olur. Avrupalılık bir me- deniyettir. Bir, toplum durumu- ur. Avrupa, bir kita olduğu kadar bir camiadır da nun bak ettiğimizi, oOAvrupalı gibi düşünüp Avrupalı gibi çalıştı- gımızı söyleyebilir miyiz ki bi- ni o camiadan dışarı atmak te- mayülleri o belirdiğinde yoruz ? Avrupalılık, mak değildir. Su, bir ruh hale- tidir. Ortak Pazar bize bunu ka- zandıracak bir imkândır. Zira gösterecektir. hatırdan hiç çıkarmamalıyız. Olayın üzerinden bir hafta geçtik- ten sonra Başbakan Yardımcısı An- karada Basın mensuplarım bir ara- ya topladı ve meseleyi enine boyuna teknik adamlara verdi. Ortak Pazarla varılan an- laşmalar konusunda genç bir Genel Müdür, Kâmuran Gürün bilgi verdi. İşin başından beri Feyzioğluyla bir- likte meselede tuzu bulunan Gürün durumu kısa, fakat özlü izah etti. Türkiyenin Ortak Pazara kabu- lüyle bu konuda mühim ve aşılması gerçekten güç bir mania atlanılmıştı, Tam dört yıl sonra erişilen menzilin bundan sonraki kısmı bir nevi tatbi- kat bölümüdür. Ortak Pazar memle- ketleriyle yapılması mukarrer üç an- laşma. Pazara süratle intibakımızı sağlıyacak anlaşmalardır. Anlaşmaların en önemlisi o Tica- ret Protokolüdür. Bu protokol Türki- yenin dört ana ihraç maddesine Pa- zar memleketleri tarafından gümrük tarifelerinin uygulanmasını Bağlıyacaktır. İncir, üzüm, fındık ve tütün için Pazara dahil olan memle- ketlerin tatbik edeceği gümrük ta- rifeleri protokolde dercedilmiştir. Bu tarifeler 5 yıl süre ile uygulanacak- tır. Anlaşmaya göre fındık ürünü, sa- dece We 2,5 gümrük resmine tâbi tu- tulacaktır. Üzüm ve tütüne gelince, bu bir özellik taşımaktadır. İki ürünümüz Pazar devletleri arasında halen mev- cut Pazariçi gümrük resmine tâbi tu- tulacaktır. Ancak bu gümrük 1967 yılında sıfıra. müncer kılınacaktır. Böylece tedrici bir inişle üzüm ve tü- tün dört yıl sonra Pazara dahil dev- letlerde gümrüksüz alınıp satılacak- tır. İncir ürünümüz üzerine varılan karar, biraz daha ağırdır. İncir, Pa- zariçi ve dışı gümrük tarifelerinin ortalaması alınarak gümrüklenecek- tir. Bu tarifeler beş yıl sonra tama- men kaldırılmış olacaktır. u protokolün önemli noktaların- dan birisi de, üç yıl sonra temel ih- raç maddelerimize tanılan kontenja- nın arttırılabileceğidir. Ortak Pazar devletleriyle imzalan - ması kararlaştırılan ikinci protokol "Ortaklık Protokolu"dur. Bu protokol oniki yıllık bir tatbikatı gerekli kıl- aktadır. Bu yıl zarfında Türkiye ve Pazar Devletleri arasındaki güm- rük duvarları tamamiyle sıfıra in- miş olacaktır. Ayrıca Pazar devletle- ri ve Türkiye arasında liberasyon ke- sin olarak tatbik edilecektir. Bu müddet sonunda Pazar dışında ka- lan devletlerle, devletlerin tatbik edeceği gü tarifelerini Türkiye de Pazardışı devletlere tat- bike bağlıyacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: