17 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

17 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER lafta görüşürüz" dedi. Fakat haftanın başında Plan çalışmaları başlayacaktı ve Alican bunu bilmekteydi. Hafta sonu da böyle geçti. - Pazartesi günü saat onda, İnönü Plan toplantısına gelmişti. On dakika kadar, Planlamadan sorumlu Başba- kan Yardımcısını, Ekrem Alicanı bek- ledi, gelmeyince çalışmaları açtı. Ali- can ancakdaha sonra göründü - Fran- sızlar "L'exactitude est la politesse des rois — Zamanında gelme kralla- rın ,nezaketidir" fazla bir yüz vermedi. Ertesi sabah aynı sahne cereyan etti. Bu sırada Alican bir kâğıda el yazısıyla bir şey ler yazıp İnönüye verdi, İnönüye, muh- tırasıyla alakalı görüşmelerin Pazar- tesi günü saat 11'de başlaması gerek- tiğini hatırlatıyor, fakat Başbakanın bu hususta bir işaret vermediğini söy- lüyor, bu görüşmelerin yapılmasında zaruret gördüğünü belirtiyordu, İnö- nü "Görüyorsunuz ki, şimdi çalışıyo- ruz! Bırakınız da, çalışma zamanımı ben tayin edeyim. Görüşmek için ne zaman aradımsa, sizi bulamadım.." cevabını verdi. Sonbaharda Plan Kon- sorsiyuma gideceği için Başbakan Plan çalışmalarının bitirilmesinde za- ruret görüyordu. Alican, salı günü Öğleden sonra Plan toplantısına gelmedi. Y.T. P.li Bakanları Raif Aybarın evinde topla- dı ve durumu görüştü. Saat 18 için de, Cumhurbaşkanından randevu iste- di — komik fin bu tarafında, karışması bekleni- sima göründü. Cumhurbaşka- nının Genel Sekreteri Zeytinoğlu "hu- susi haber kaynaklan"yla bir şeyler öğrenmişti . Raif Aybarın evine gide- rek "Koalisyondaki asiler"! gördü. Alican pek alınmış görünüyordu ve ar- kadaşları onu tutmamazlık edemiyor- lardı. Görüşülen konunun "Koalisyon- dan çekilme" olduğunu doyunca Na- sur Zeytinoğlu işin çapının, kendi ça- pını geçmiş bulunduğunu söyleyerek ayrıldı ve meseleyi Cumhurbaşkanına bildirdi. Alican b a e akşamüs- tü gitti ve dert yan ca, beni dövüyorlar!" diyen bir Koll gibi İnö- nüye "Feyzioğlu beni umursamıyor, kimse bana aldırış etmiyor.." diye baş- vurmuştu. Gürsele "İnönü beni ciddiye almıyor, halbuki ben parti lideriyim.. Ben sadece onun yardımcısı değilim.. Çıkacağız Koalisyondan! Nedir, bu'" dedi. Gürsel, babacan tavrıyla kendi- sini teselli etti, omeselenin üzerine eğileceğini söyledi. o İki eski ahbap bazı müşterek hususları da konuşma- larında bahis konusu ettikten sonra Alican Çankayadan ayrıldı. Gürsel, Başbakanı saat 21.30 için davet etti. Saat tam 21.30'a geliyordu ki Başba- kanın meşhur Opeli Köşkün nizamiye kapısından içeri girdi. Şoför mahalli- nin yanında Başbakanın Özel Kalem Müdürü Necdet Calp, arkada Başba- kanın kendisi vardı. Cumhurbaşkanı ile Başbakanın görüşmesi yarım saat kadar sürdü. Gürsel Başbakana, Alicanın şikâyetle- Ekrem Alican kendi Consul'ü ile Çankayadan dönüyor Bardakta AKİS/10 Jırtına rini duyurdu. Y. T. P. Koalisyondan çekilmeyi düşünüyordu. Bir çare bu- lunmalıydı. Başbakan, Hükümetin çe- kilmesinin ancak kendisine rahatlık getireceğini söyledi ve işin kendi cephesiyle alâkalı kısmını o anlattı "İsterseniz, başkanlığınızda Kabineyi yarın toplayınız!" dedi. Tavsiye mak bule geçti. Cumhurbaşkanı ertesi sa- bah saat 10 için, Hükümeeti Çankaya Köşkünde toplantıya davet etti. Hadiseler Başkentte bir tek züm- reye sevinçten etek zili çaldırttı: İs- sizlikten pinekleyen ve her gün ve ne yazacaklarını düşünen gazete temsil- ci ve muhabirlerine! Haberin duyulma sıyla birlikte hepsi seferber oldular. Biraz sonra topu, Başbakan İnönünün eviyle Y. T. P. Genel Merkezi arasın- da taksim olmuşlardı. Y.T. P. de hayal ve hakikat TP Genel İdare Kurulu o akşam alelacele toplantıya çağrıldı. Top- lantı öylesine acele oldu ki, bazı üye- ler toplantı saati olarak tespit edilen 21'de YTP'nin Anadolu Klübü civarın- daki Genel Merkezinde bulunamadı- lar. Toplantı kararı bizzat YTP.'nin tarafından alındı. ra muhtıra verileli hayli zaman geç- tiği halde, CHP yönünden bir türlü cevap gelmiyordu. Saat 21'de, YTP nin yetkili orga- nının yetkili kişileri bir masa başında malüm muhtırayı ele aldılar ve enine boyuna tetkik ettiler. pıldığı"yda. İnönü. Alicana sadece "Bir Yardımcısı" nazarıyla bakıyordu. Oy- sa kendisi bir Başbakan Yardımcısı olmaktan ziyade, Koalsiyonu teşkil eden partilerden birinin lideriydi. O halde "kendisine lider muamelesi edil- meli"ydi. İkinci noktada Alican, bilhassa İç- işleri Bakanı Bekatayı suçladı, onun uygunsuz ve partizanca tayinlerinden bahsetti. Bu arada YTP'li idareciler Alicana bazı sualler yönelttiler. Me- selenin bir de başka yönü mevcut ol- duğunu, içinde bulunulan kritik devre- de bu tip alınganlıkların daha büyük dertler doğurabileceğini ima ettiler. Ancak bunlar, pek zayıf seslerdi. Saat 23 e doğru müzakereler bayii heyecanlı bir safhaya girdi ve Koalis- yonu terketme niyetleri ufukta belir- meğe başladı. Bu sırada bir aklıba- şında YTP'li eski AP'li Turhan Ka-

Bu sayıdan diğer sayfalar: