17 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

17 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

müzdeki ders yılı içinde hiç bir lise mezununun açıkta kalmıyacağı sa- nılmaktadır. ısyan Final ! (Kapaktaki oHadise) B: hafta boyunca Mamaktaki 2 nu- maralı Sıkı Yönetim Mahkeme- sinin salonu, gene, avukatlarla sanık- ların konuştukları yer oldu. İddia ma- kamı işini 'bitirmişti, Hakimler He- yetinin işinin ilk faslı tamamlanmış- t. Bu bakımdan, avukatlar ve sanık- ların savunmalarını Hakimler Heye- ti, işinin ikinci ve son faslını yapmak üzere can kulağıyla dinledi. Duruş- malar bittiğinde Hakimler, yazalı sa- lar. Bütün bir millet tarafından du- ruşmaların bir an önce bitirilmesinin arzulandığı Hakimlerce de biliniyor- du ve Hakimler bu yüzden insanüstü gayretle dosyaların üzerine eğiliyor- lardı. Çalışma temposu böyle devam ettiği takdirde, savunmaların tamam- lanmasıyla hükümlerin tefhimi oara- sındaki zaman parçası her halde faz- la uzun olmayacaktır. Haftanın orta- sında sanıklardan ekserisi savunma- larını yapmış bulunuyorlardı. Geriye kalan sanıkların da kısa bir süre için- 20—21 Mayıs sanıkları de söyleyeceklerini söylemeleri bek- lenmektedir. İş uzadı mı? Bözün toplumun çeşitli oçevrelerin- de "-Çok uzattılar, canım..." diye bir şikâyetin yükseldiği herkes tara- fından işitilmektedir. Yassıada Duruş malarının aylar ve aylar sürdürülme- si neticesi 27 Mayısın gördüğü zarar gözlerin önünde bulunduğundan, top- lumdaki bu allerjiyi haklı bulmamak imkânı yoktur. Ancak, hadiseye daha objektif bir gözle bakmak lüzumu da ortadadır. Bu satırların yazıldığı (o haftanın ortasında, 20—21 Mayıs gecesinin ü- ii Sonun başlangıcı zerinden henüz üç ay bile geçmiş de- gildi. Üç ay, Mamak sanıklarının bi- ri tarafından kullanılan tâbirle, "çöl adaleti" nin yerine getirilmesi için çok uzun bir zamandır. Aşikâr ve inkârı gayrıkabil bir suçun failleri tutulur- lar, zevahiri kurtarmak amacıyla ku- rulmuş uydurma mahkemeler önünde muhakeme edilirler ve bir duvarın ö- nüne dizilip kurşundan o geçirilirler". Böylece "kurular" zararsız hale geti- rilir, ama onların yanında "yaşlar" da yanar. Yakanlar omuz silkerler ve "Ne yapalım, İhtilal Adaleti bu!" der- ler. Kübada bu yapılmıştır, Suriyede bu yapılmıştır, Irakta bu yapılmış- tır. YURTTA OLUP BİTENLER Türkiye bir hukuk devleti olarak kalmak için 27 Mayıs İhtilalini yap- mıştır. Türkiyede bir hukuk devleti nizamının yaşaması için memleketin bütün sağlam kuvvetleri 20—21 Ma- yıs gecesi çapulcularımın Oo karşısına dikilmiştir ve onları, tıpkı 26—27 Ma- yıs gecesi Menderesin (o kuvvetlerini yaptığı gibi, üç saat içinde tarümar etmiştir. Felsefesi bu olan hareketler- de, felsefenin inkâr edilerek "çöl ada- leti" yoluna gidilmesini elbette oki beklememek lâzımdır. Nitekim (o 27 Mayısın galipleri o yola gitmemiş- lerdir. 20—21 Mayısın galipleri o usu- lü benimsememişlerdir. duruşmada Adaletin kılıcı yarın, her iki hadisenin de tarihi ve hikâyesi yazıldığında belki lehte ve aleyhte çok şey söylenecektir. A- ma insaf ile söylenemeyecek olan, sa- nıklara her iki halde de bütün savun ma imkânlarının verildiği, hakimle- rin müstakil hareket ettikleri, üzer- lerinde hiç bir kuvvetin tesir deneme- sine girişmediği ve adalelin tam te- celli ettirildiğidir. Talat Aydemir ve arkadaşları Sıkı Yönetim Mahkeme- si önünde, bir hukuk devletinin şere- fini teşkil eden her haktan faydalan- mışlar ve aralarından bir çoğu mah- kemeye olan güvenini tekrar tekrar söylemekten kendini alamamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: