17 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

17 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Tarihi Epidanros Milletler eserleriyle yaşar Atina Epidauros Festivali ağımızın en üstün yönü, şüphesiz bir hız çağı olmasıdır. Bu hızın, herkes gibi, tiyatrocular için de fay- dalı tarafları var. Birgün, Avrupanın herhangi bir köşesinde, bir tiyatro temsiline yetişmek istediniz mi, prog- ram iyi hazırlannuş, uçak tarifeleri de size ihanet etmemişse, sabah yola çıkar, akşama temsili görür, ister- seniz ertesi gün de evinize dönebilir- SİNİZ. AKİS'in tiyatro yazarı için de öyle oldu. Epidauros Festivali için, oldukça geç bildirilen bir davete i- cabet etmek gerektiğinde ve, ortada bu Festivalin programı olmadığı için ertesi gün son temsilin verileceği an- laşıldığında, sabahleyin ilk (ouçakla İstanbula, oradan öğle vakti kalkan bir başka uçakla Atmaya, oradan da otomobille 172 kilometre uzakta, Ko- rintihog kanalının güneybatısındaki Epidauros'a tırmanmak gerekti. Ama bu son temsile rahat rahat yetişildi. O kadar rahat ki, iki uçak yolculuğu arasında, İstanbulda, iki saate yakın dinlenmek, Atinaya — saat farkın- dan dolayı — havalandıktan beş da- kika sonra inmek, öğle yemeğini Vu- lağmeni kıyısında yepyeni bir turistik otelin plâjına bakan bir terasta ye- mek —hattâ kısa bir siyaset yapmak — ikibuçuk saatlik bir otomobil 'yolcu- luğundan sonra Nauplion'da kalına- cak otelle yerleşmek, orada bir duş aldıktan sonra gene otomobille 29 kilometre ötedeki Epidauros açık ha- va tiyatrosuna, temsilden yarım saat önce, ulaşmak kaabil oldu. Antik çağan en güzel tiyatrosu pidauros tiyatrosu, aynı adı taşı- İİ) van ve tıp tanrısı oAsklepios'un yurdu olan eski Argos şehrinin ya- nıbaşındadır- Ünlü Asklepios tapına- gı ile, İsadan önce IV. yüzyıldan iti- baren gitgide daha büyük bir ün ka- panan eski Epidauros'a hastalar, her yıl, hacca gider gibi binlerle gelirler, hallerine vakitlerine göre tapınağa çeşitli sunular bırakırlar, hastalıkla- rının geçeceğine inanarak da döner- lermiş. Bugün bile Asklepios tapına- ğını binlerce yerli yabancı "turist Zi- yarete geliyormuş. Bu sayede büyük bir gelişme gösteren eski Epidauros yalnız bir kutsal tedavi merkezi ola- rak kalmamış, tiyatro ve atletizm yarışmalarıyla da eski Yunanda ün salmış, bir kültür merkezi halini al- makta da gecikmemle. Şimdi kalıntıları restore edilerek antik dramların oynandığı oEpidau- ros tiyatrosunun plânını, ikibinüçyüz —l4-17 bin kişilik— açıkhava tiyat- rosu eski Yunandan kalan en iyi ko- runmuş, aynı zamanda en güzel, en ahenkli anıtlardan biri ve yuvarlak orkestra yeri olan tek tiyatrodur. Bi- lindiği gibi ilk antik tiyatroların özel- liklerinden biri buydu ve, başlangıçta, oyun bu yuvarlağın içinde oynanıyor- du. Epidauros tiyatrosu taştan yapıl- mıştır, seyircilerin oturduğu konkav amfi 56 basamaklıdır ve yatay bir geçit kuşağıyla iki bölüme ayrılmış- tır. Ön bölümdeki sıraların arka bö- lümdeki sıralardan on santim, kısa oluşu, buralara minderler konularak oturulduğunu tahmin ettirmektedir. Üst bölümdeki taş sılaların da dik bir şekilde yatık oluşu, Polykletos'un elde ettiği o hârikulâde akustiğin sır- larından biri sayılıyor. Gerçekten de Orkestra yuvarlağında (o sanatçıların nefes alışları bile en tepedeki 55. sı- radan rahatça duyulmaktadır... On yıllık çaba.. 954 de, o zaman Yunan Devlet Ti- 1 yatrosunun genel müdürü olan Di- mitri Rondiris — geçen yıl Piraikon tiyatrosuyla Ankara ve İstanbul se- yircilerine unutulmaz temsiller sun- muş olan büyük tiyatro adamı — an- tik Yunan dramını canlandırmanın onu eski kaynağına, eski tiyatrolarına götürmekle olacağını ilk ortaya atanlardan biri olmuştur. Rondiris bu alanda ilk de- nemeyi Epidauros'ta 1954 yazında, Furipides'in "Hippolytos" uyla ver- miş, bu denemenin kazandığı başarı, ertesi yıl, Epidauros Festivalinin ku- rulmasını sağlamıştır. Önümüzdeki mevsim onuncu yı- ını kutlamıya hazırlanan bu Festi- vali, Yunan Devlet Tiyatrosu, şimdi en kudretli, en tecrübeli rejisör ve komedyenleriyle yürütmekte, her yıl antik repertuvarın yeni yeni eserle- rini sahneye çıkarmaktadır. Amaç, en kısa zamanda, bütün antik trajedi ve komedi şairlerinin oyunlarını bir bir ele alıp sahneye koymak, oynan- mamış oyun bırakmamaktır. Şimdiye kadar ünlü trajedyen ve rejisör Ale- xis Minotis yedi, yakından tanıdığı- mız Takis Muzenidis de beş antik dramı burada, yepyeni mizansenler- le, sahneye koymuşlardır. AAtinadaki merkezinden bu kadar uzakta, yoru- cu bir kış mevsiminden sonra, yaz aylarının en kavurucu alçaklarında, yeni oyunlar çıkarmak için rejisör- regrafları, sanatçıları, korosu (o ve leri, dekoratörleri müzisyenleri, ko- regrafları, sanatçıları, korosu ve teknisyenleriyle Epidauros'a göç eden Yunan Devlet Tiyatrosunun antik dram alanındaki çalışmalarına hay- ranlık durmamak mümkün değil. AKİS/27

Bu sayıdan diğer sayfalar: