17 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

17 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

navı yerine geçtiği gibi, öğretmenlere de böylece, her seneki tecrübelerinden er- tesi sene istifade edip daha olumlu ça- lışma imkânı sağlanmış olmaktadır. Küçük yaştaki çocukların anne ve- söylemek.. Zamanla çocuk, aldığı muhte- lif cevapları birbiriyle bağlıyacak ve her şeyi gerektiği zaman öğrenecektir. Me- selâ «Ben nereden geldim?» diyen çocu- ğa, «Hani kediler, köpekler yavruluyor- Ayşe Ablanın çocukları yuvada "Koşun o koşun ya babalarına sordukları kritik, karşılan- ması güç soruların nasıl cevaplandırılma sı gerektiği hususunda da Ayşe Ablanın fikri şudur. En doğru, fakat en kısa, radyo obaşına..,." lar ya.» gibi ıkına sıkına cevaplar ve- rip, onun merakını büsbütün okamçıla- mak veya onu şaşırtmaktansa, «Çocuk- lar annelerinden gelirler, yavrum» deyip, rinde olur. Çocuk daima öğrenmek ister. İyi veya kötü, her şeyi!... Onun bu insiyakın- dan istifade edip ona, kaabil olduğu ka- dar iyi, doğru ve lüzumlu şeyleri öğret- mek de anne ve babalara, öğretmenlere ve basına düşer. Bizde de artık çocukla- ra ait neşriyatyüzümüzü güldürecek ka- dar arttı. Bazı çok itinalı yazılmış ve basılmış, kâğıdı ve resimleri çok iyi ki- taplar, biraz pahalı olmakla beraber, çok satılmaktadır. Tom Miks, Ten Ten, Red Kit vesaire gibi; kitaplara çocuklar daha fazla düşkünseler de, bırakalım okusun- lar.... Çocuk bir kere okuma zevkini alıp okumaya başladı mı, artık doymaz, ne bulursa okur, ve zamanla iyiyi kötüden ayırdetmesini, kötüleri okumamayı, öğre- nir. Çocuğa iyi kitap seçmede rehber o- lalım, fakat «Sunu okuma, bunu okuma» diye yasaklar koymıyalım. İnsanlar men- edilen şeylere karşı daha haristirler. Çocukların «balon masallar» denilen resimli romanlara düşkünlükleri »azarı dikkati çekmiş, bunun üzerine Amerika- da kitapçılar, faydalı kitapları da bu tarz da basmıya başlamışlardır. Bizde de ço- cuklar bu tarzı tercih etmeye başladılar. Belki bu onlara daha kolay geliyor, bel- ki muhayyilelerine yardım ediyor. Şu hal de bundan niye istifade etmemeli? Bin dersleri okonusuna gelince... Safsata ve yobazca fikirlere yer verme- mek sartiyle, dinler tarihi seklinde bü- tün, dinleri anlatan, ibret alınacak hadi- seleri hikâye eden din kitapları muhak- kak ki istifadeli ve lüzumludur. Orta öğretimde kız ve erkek çocuk- ların karışık şekilde okuması konusunda Neriman Hızırın fikri şudur: OKız ve erkek çocuklar karışık ookumalıdır- hem mâna- sız bir şeydir. Ayrıca kendini o göster- me ve beğenilme arzusunun başladığı bu yağlarda gerek derslerde birbirlerine karşı mahcup olmama kaygusu ve gerek- se daha derli toplu ve intizamlı görünme arzusu, Çocuğu itişip kakışmadan, küfür- den, arsızlıktan uzak, aranılan evsafta bir öğrenci yapacak, hayatta da insanla- rı yalnız cinsiyetleriyle düşünmekten alı- koyacaktır. Artık ateşle barut hikâyesi bugünün terbiyecileri için eski ve yersiz bir endişeden başka birşey değildir. İn- sanları yalnız erkek ve kadın diye cinsi- yetleriyle mütalea eden, hadiseleri mu- hakkak seks açısından inceleyen iptidai zihniyetin kökü belki de böylece kazın-

Bu sayıdan diğer sayfalar: