14 Mart 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

14 Mart 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sıyrılmıştır. Oysa, a gibi, Gü- venlik, Meclisinin kabul ettiği kararı hazırlayanlar arasında Brezilya başlı- ca rolü oynuyordu. Kıbrısa gönderilmesi düşünülen kuwetin şimdilik kesin olarak bilinen tek şeyi, komutanıdır. Bir süredir U Thant'ın özel temsilcisi olarak Adada bulunan Hintli General Gyani, Genel Sekreter tarafından kuvvet komutan- lığına getirilmiştir. Fakat sayın ku- an, Kıbrıs ramları bütün güçle- riyle türklere saldırırken, araya girip bir ateş kes sağlamak için kendine ya pılan bütün teklifleri (oreddetmiştir. Kıbrısa gönderilecek kuvvetin sa- yısı ne olacaktır? Bu konuda da şim- dilik kesin bir bilgi yoktur. Genel Sek- retere yakın çevrelerden sızan haber- lere göre, kuvvet 7 ilâ 10 bin kişi ara- sında olacaktır. Fakat bu kadar kala- kerlerinin masrafını karşılayacağı söy- lenmekle beraber, Brezilya gibi bazı devletler bu masraf kaydından dikkat- le kaçınmaktadırlar. Ni hayet, Kıbrısa , gönderilecek ara- sürülmekle beraber, U Thant'ın ter- cihi, yakın çalışma arkadaşlarından Gnatamalalı Jose Rolz Bennett'ten ya- nadır. Bu, U Thant'ın meseleyi ne de- rece hafife aldığının ve ciddiyetten ussak bulunduğunun yeni delilidir. Ben- nett Genel Sekreterin Özel Kalem Mü- ürü Yardımcısıdır! Nitekim türk hü kümeti, milletlerarası alanda hiç bir isim yapmamış olan ve bu türlü bir gö- rev için tamamile, tecrübesiz olan Ben- nett'in adaylığını reddetmiştir. Önümüzdeki çetin günler erek rumların Kıbrısta türklere kar şı giriştikleri silâhlı saldırı hareket leri, gerekse Güvenlik Konseyi kararı- nın yürütülmesinde karşılaşılan güç- lükler, önümüzdeki günler içinde Kıb- rıs anlaşmazlığının yeniden alabildiği- ne kızışacağını gösteren belirtiler sayıl- malıdır. Bu arada, türk hükümetinin, bir yandan anlaşmazlığın milletlerara- sı alandaki gelişmelerini dikkatle iz- lerken, diğer yandan anlaşmalarla ta- nınan haklarını saklı tuttuğunu unut- mamak lazımdır. Eğer Kıbrıs ramları Güvenlik Konseyi kararını hiçe 'saya- rak saldırılarına Birleşmiş Milletler kalmaktan öteye gidemezse, Türkiye. Kıbrıstaki soydaşlarını korumak için lüzumlu göreceği bütün kararları elbet te ki alacak ve yürürlüğe koyacaktır. Bunda kimsenin şüphesi olmama! gerekir. Nitekim hu husus sevgili müt- tefiklerimizin Ankaradaki Büyük El- cilerine şüpheye omahal bırakmaya- cak bir açıklıkla bildirilmiştir. AKİS/14 Cemaate layık lider lazımdır! Fazıl Küçük ıbrısta türkler, kendi haklarına sahip olarak, rumların sultası altına K girmeksizin, yeşil adaları üzerinde rahat ve güven gi mutlaka ya- şayacaklardır. Bunu sağlamak otuz milyon türkün şeref borcudur. Ba- nun gerçekleşmesi için çalışılmaktadır, elden gelen her gayret gösteril- mektedir. Daha başka şeyler yapılmak gerektiği takdirde onların da ya- pılacağından hiç kimsenin şüphesi bulunmamalıdır. Netice bizim ve Kıb- rıstaki türklerin istediğimiz netice olacaklar. Ama bunun yolana bulmak, bunun yoluna açmak Türkiyede ve Kıb- rısta bazı kimselerin sandıkları kadar basit değildir, Türkiyeyi idare eden- pi m çok daha yüksek bir takım husustan, attıkları her adımdan e düşünmekle görevlidirler. Miles askeri, çıkarırsın Adaya, di- kersin bayrağım tepeye, yaşatırsı larını o bayrağın gölgesinde" pa- lavrası kahvehanelerde hoş bir Km konusu da olsa ciddi mahiyet taşımamaktadır. Dünya umumi efkârını ve bilhassa büyük müttefiklerin desteğini arkasında bulmayan her hangi bir hareket, sonu acıklı bir ma- ceradan başka şey değildir. Bugün böyle bir durumun yaratılmış olması, Atina sokaklarında Başkan Johnson'un resimlerinin başı fesli olarak dolaştırılması, ingiliz gazetelerinin Makariosa ateş püskürmesi, nihayet bütün bir dünyanın katil FEOKA'cıların cinayetlerini telin etmesi alman mesafeyi göstermeye yetmelidir. Bu mesafe şimdi, kaçınılmaz hareket bir mutlak lüzum haline geldiği takdirde onun başarısının garantisini teşkil etmektedir. Geçen günler zarfında Kıbrıstaki türklerin çok fedakârlığa, çok zah- mete, çok acılara katlandıkları Türkiyede bilinmiyor değildir. Verdikleri anlara rağmen mücahitlerin aslanlar gibi döğüşmeleri gözleri yaşlar- la doldururken göğüsleri de gururla kabartmıştır. Kıbrıstaki türk liderlerin bu cemaate layık olmaları, onun maneviyatını yüksek tutmaya, ümitlerini yitirmemeye çalışmaları lâzımdır. Onlar bir perişanlık ve bir hezimet havasına kapılırlarsa Makariosun ekmeğine yağ sürerler. Zaten Makariosun hesabı budur. Bu liderler Hükümetten çekilmek suretiyle bir hata işlemişlerdir. Ma- karios bu gafletten, anavatandan yapılan telkinlerin aksine olan bu dav- tanıştan faydalanarak Kibrisin tek meşru temsilcisi pozunu takınmıştır. unun çok zararım gördük. Şimdi, cemaatine ve onun kahraman mü- cahitlerine lâyık olmayan bir takım liderler gene kahvehane politikası çapında bir takım hissi davranışlar, mütalealarla hatalar işleyecek olur- larsa, ince bir politikanın gelişmelerinden hiç bir şey anlamamakta de- vam ederlerse, Makariosa gene kozlar verirlerse netice almamız ister is- temez güçleşir. Hiç kimsede bir tereddüt bulunmamalıdır: Bu, bir harptir. Harpler ise önce komutanların yüreklerinde kazanılır veya kaybedilir. Türk ce- maati Kıbrısta hür yaşayacaktır. Bu imanın ateşim söndürecek gaflet erbabı, anavatandaki veya Adadaki kasaba politikacıları hadiselerin se- viyesine çıkmaya çalışmakla mükelleftirler. , bir çocuk oyunu değildir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: