31 Temmuz 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

31 Temmuz 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

filmi «Susuz Yaz», bir gün öncesi gösterilmiş ve gelenek gereğince de ertesi günü, filmle gelen bir basın toplantısı düzenlemişti. pımcı Ulvi Doğan, filmini Berlin film festivaline resmen soka- mamıştı. Türkiyedeki ilgililer, filmi beğenmemişler ve bizi gereğince tem sil etmekten uzaktır - bunun daha doğrucası bizi kötü gösteriyordur - gerekçesiyle, (o katılmasını o engelle- mişlerdi. e Fakat yapımcı Doğan, ne bahasına olursa olsun, filmini ulus- lararası bir yarışmaya götürmek ve dolayısıyla da dış pazara satmak is- tiyordu. «Susuz Yaz» gergi Türki- yede sanat çevrelerince gerekli il- giyi görmüştü ama, seyirci çoğun- uğu filme yakınlık gösterme- mişti. Doğan en azından bir 150 bin Türk lirası iç pazara borcu var- dı ve rejisörüyle çıkan bir anlaş- mazlık yüzünden “ilme üstelik haciz de konmuştu. Rejisörüyle aralarında çıkan ki- şisel anlaşmazlık, yapımcı oDoğanı, Berlin gibi - görünüşte birinci, ger- çekte ikinci sınıf - bir film festi- valinde yapamaması gereken bir işleme götürmüştür. Bu, rejisörünün gerçek adını silerek yerine rejisörün soyadı dışında yalnızca göbek adını yazdırması, yine filmin estetik yapı sorumlusu rejisörüne sormadan <«Su- suz Yaz»ı, Almanyada dilediği o bir biçimde montaj ettirip yeni ve de- gişik bir yapıda festival yarışması- na kattırmasıdır. «Susuz Yaz», 14 ncü Berlin film festivalinde rejisörü Metin Erksan'ın adıyla değil, yeni bir rejisörün, İsmail Metin adında birinin, eseri imiş gibi gösterilmiştir. Yapımcı Doğan, ayrıca, filmin sun- ma yazılarında da rejisörünün, o se- naryocusunun ve fotoğraf direktörü ile müzikçisinin de adlarını siktir- miş, onların da göbek adlarını olsun yazdırma gerekliliğini duymamıştır. «Susuz Yaz», Berlinde rejisörsüz, se- naryocusuz, fotoğraf direktörsüz ve müzikçisiz kalmıştır. .. Ve Festival Filmleri Berlin festivalinde (o önemsenen filmler, Satyajit Ray'ın «Maha- nagar - Büyük Şehir» i, Susumu Ha- al'nin «Kanajo to Kare - O've O» su, Karel Reisz'ın «Night Must Fail - Gece Bitecek» i, Antonio Pietran- geli'nin «La Visita - Ziyaret»!, Lu- igi Comencini'nin «La Ragazza di Bube - Bube'nin Sevgilisi», Wolf Beansr Staudte'nin o«HerrenDartie - AKİS/34 Erkekler Partisi» ve Sidney Lumet- nin "The Pawnbroker - Rehinci" si Hindistan adına katılan Satya- Jit Ray, «Mahanagar - Büyük Şe- hir inde, orta sınıftan bir ailenin büyük şehirdeki yaşama ve geçinme kavgasını, sade, yalın fakat her za- manki alışılan duygululuğu ( içinde anlatıyordu. Büyükbaba, büyükana, kızkardeş, karı koca ve küçük ço- cuktan kurulu ailenin geçimi uğru- na, kocadan sonra kadın da çalış- mak zorunluğunu duyuyordu. Bu, ailenin bölünmesine yol açacak, sa- vaş kızışacak, yeni bir dünyaya gi- ren eski ev kadını, kocasının da des teğiyle düşüncelerinden olsun feda- kârlık etmemeyi öğrenecekti. «Ma- hanagar - Büyük Şehir» in senaryo- su ve müzik direktörlüğü de Satya- jit Ray'ınd». Büyük armağanlardan birini alması beklenen Ray, filmin- de tek kusur olarak konuşmalara gereğinden çok yer vermişti. Bunun yanı sıra, özü ve bunu dayanakla - yan klâsik sinema biçimliği, muha- fazakâr görünüşteki jüriyi mutlaka etkileyecekti. Japon sinemasının genç kuşak e Susumu Hani, filmi anajo to Kare - O ve 0" da, Ray gibi büyük şehiri ve büyük şehir ya- şayışını kendine konu edinmişti. «O ve O» iki sınıf insanları - burjuva ile gecekonducuları - karşı karşıya getiriyordu. Hani, bu karşılaştırma- sında son derece ılımlı ve hatta faz- Apartman insanı genç- la utopistti. kadın, çocuksuzluk ve çocuk sevgi- si yüzünden gecekondu temsilcisi yaşlı bir adama yakınlık duyuyor ve elinden gelen yardımı yapmak için çır çır çırpmıyordu. Hani'nin en bü- yük özelliği senima diliydi. o Cesur ve gözüpek bir kamera, kahraman- ları gerçek hayatta bir göz nasıl izlerse, o denli izliyor, belirli kalıp- ların kamerası olmaktan da o çıkı- veriyordu. Eski sinema kuramcısı ve düşü- nürü İngiliz Karel Reisz, ilk filmi «Satur day Night And Sunday Mor- ning - Sevişme Günleri»nde sağla- dığı başarıyı, ikinci filmi (o «Night Must Fail - Gece Bitecek"de de sağ- layacaktır diye bekleyenleri düş kı- rıklığına (o uğratmıştır. o Oyuncu Al- bert Finney ile ortaklaşama kendi adlarına yaptıkları «Night Mus Fail Gece Bitecek», polisiye bir tiyatro oyununun sinema uyarlamasıdır. Yaşlı kadınların düşkünlüğüne o uğ- rayan yakışıklı garson Danny, bi- rinci cinayetinden sonra kapılandı- $ı aristokrat bir ailede bir obaşka yaşlı kadını daha öldürerek ikinci cinayetini de işler. Sonu, herhangi bir çözüme bağlamamak - en ucu- zundan işi delilikle geçiştirmek - Karel Reisz'den çok, olsa olsa bir Alfred Hitchoock'a yaraşırdı. Çün- kü Hitchcock'ın nasıl olsa söyleye- cek bir sözü yoktur ve bir Karel Re- isz değildir. «Night Must Fail - Ge- ce Bitecek» in tek özelliği, katıldığı memleketinin ikinci filmi Ken H hes'un sudan «Of Human Bondage - Şeytanın Kurbanları» ndan bir göm- lek daha ileri' olmasından öte de- ğildir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: