5 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

5 Şubat 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

biat şartlarına hakim olmayı ve ta- mi e istikrarı (o sağlama- yı rmektedir. İkinci, problem, büyük meblâğ tu- tan klâsik ihraç maddelerimizin o za- ihti i arasında ol- mimiz, nÜ- füs arttıkça ihracat mallarının istih- lâk malı haline idir. Ticaret Bakanının bahsettiği bu meseleler; son derecede muğlâk ve halli geniş, zincirleme tedbirlere bağ- lı meselelerdir. Geri kalmış memleket- lerin ihracatlarında görülen bellibaş- lı özellikler o Türkiyenin ihracatında da halen hüküm sürmektedir. Mese- lâ, her yıl yüzlerce kalem mal ihra ettiğimiz me genel Me azl büyük bir kısmını birkaç mal kaplayıvermekte, bu mallar. in piyasasındaki fiyat değişiklikleri veya tabiat şartları da genel ihracatı nor- malin üzerinde etkilemektedir. Ümit kapısı Bir başka mesele, ihracatımızda sa- nayi mamullerinin oldukça şük bir yüzde teşkil etmesidir. evvelki yıllara göre bu alanda hamle yapılmıştır. Bu yıl ilk defa ih- raç edilen 68 kalem yeni maddeden bü yük bir kısmı sanayi mamulüdür. Yün lü mensucat, dikiş makineleri, beton karıştırma makineleri, cam ürünleri, dokuma makineleri ve radyolar Tür- kiye Cumhuriyetinin bu yıl ihraç eğ ği mallar arasındadır. Şu ânda, nam ve Milliyetçi Çin pazarlarında türk malı ilâçlara. Batı Almanya pi- yasasında türk malı kamyon lâstik- lerine rastlanmaktadır. Bu yeni ihraç mâllarının miktarı küçük, fakat ile- risi için verdikleri ümit çok büyük, tür. Ticaret Bakanı Fenni İslimyeli bu konuda ki fikrini ise şöyle açıkladı: "— İhracatta en önemli problem- lerimizden biri de budur. İhracatımı- zın madde miktarını ve çeşidini de- giştirmek istiyoruz. Hammadde ih racatçısı durumundan mamul ve ya- rı mamul madde ihracatçısı durumuna geçmek amaçtır. Türk ekonomisinin yarını | için söylenen el söz çok pırıltılı, hoş ve güzeldir. bunun gerçekleştiğini görmek elbette oturmakla değil, selelerin, zorlukların ve hattâ imkân- sızlıkların içine dalmakla olabilecek- tir. Bugün gerek Hükümet, gerek Plân lama ve gerekse sanayici bu gaye için çalışmaktadır,. Karşılaşılan zorluklar yavaş yavaş ta olsa, halledilmektedir. Meselâ sanayi omamullerinin o ihracı için çıkarılan 261 sayılı kanun ihra- catta vergi iadesini tanımış ve bir kı- AKİS, 5 Şubat 1965 YURTTA OLUP BİTENLER Odalar Birliği Herkes memnun sım mamüller ihraç listelerine ancak böylece girebilmiştir. Şimdi sanayici- ler, vergi iadesi işleminin daha da genişletilmesi halinde, yeni mamulle- rin ihracına başlanacağını osöylemek- te, Hükümetten talepte bulunmakta- dırlar. Bu arada, Türkiyenin büyük der- di "mevzuat tıkanıklığı" da bu alan- da büyük güçlükler yaratmaktadır. An cak, bu işe gönül vermiş, lider sorum- luların bulunduğu bir memlekette, mev- zuat yüzünden aksayan bir iş olursa, bunda, mevzuattan şikâyet eden me- muru da en az mevzuat kadar kaba- hatlı görmek yerinde bir o hükümdür. Geçen yıl, bu işe örnek olacak tipik bir olay Orman Genel Müdürlüğü bünye- sinde geçmiştir. Dış pazarlarda müşte- risi bol bir ihraç metan olan "kayın kereste" bu Genel Müdürlüğün elinin altında geniş stoklar halinde birik- miş, fakat Plânlamanın bu konudaki büyük sevincine, Ticaret Bakanlığı il- gililerinin çabalarına rağmen, ihraç imkânı suya düşmüştür. Bunun tek sebebi, Orman Genel üdürlüğü so- rumlularından birinin bu işe mevzuat bakımından imkân olmadığı müta- lâasını yürütmüş olmasıdır. konuda üst kademelerin fikri ve izni sorulmuş olsaydı, herhalde 1964 ihra- catının 411 milyon dolardan omeselâ 412 veya 413 milyon dolara yükselmesi imkânı tepilmiyecekti. (Mevzuat haz- retleri kadar, memur zihniyeti cenap larının da bu işte suçu vardır. gün bu keresteler kurumuş ve bir de, en havuzlama" zarureti çıkmıştır! İşininin ehli bir adam Bütün bu meselelerin içine özrü olan Ticaret Bakam limyeli, 1964 ihracatında gril sOo- nucu kâfi görmemekte ve bunu sade- ce bir nz sayarak, şöyle demek tedir ortaya ' — Türkiyede dış ticaret alanın- da köktü bir organizasyon vs teşkilât değişikliği gereklidir. Biz yeni tücca- nz. Türkiyede iş adamı. Cumhuriyet neslinde yetişmiştir. Ben kluğum dan bilir ve aldm yahudi tüc- nayicisi, memuru, uzmanı dolaşacak, oturmıyacaktır. İslimyeli, Bakanlığının bu mese- leleri karşılayacak güç ve teşkilâtta olmadığını, ihracatta son derece önem li olan “haber alma" ve "propagan- da" işi için gerekli dış teşkilâtın çok zayıf olduğunu, bu ihtiyacın karşılan- ması için uğraştığını. Bakanlığı | için hazırladığı teşkilât kanununu oBaşba- kanlığa gönderdiğini, dış memleketler deki ticaret ataşelerinin sayısını da yetersiz bir ra inin üstü- ne ra için formül ( aradığını ifade etti. Bakan, ihracat konusunda kamu sektörü ile özel sektörün üzerlerine 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: