10 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

10 Temmuz 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER ren 1956 ayaklanmasından buyana hem Bakanlar Konseyinin başkanlı- ğını, hem de Macar Komünist Par- tisinin Genel Sekreterliğini Janos Ka- dar yapıyordu. Macaristana Sovyet or- dularını çağırmak gibi hiç de sevimli olmayan bir geçmişle işe başladıktan sonra kısa zamanda halk arasında iti- barını düzelten Kadar ,geçen hafta, bütün zamanını Parti Genel Sekreter liginin gerektirdiği çalışmalara ayıra- bilmek gerekçesiyle, (Başbakanlıktan çekildiğini açıklamıştır. Macaristan ye ni Başbakanı, şimdi, son yıllarda Ka- darın yardımcılığını yapan Gyula Kal- Komünist ülkelerde en kudretli gö rev olan Parti Genel Sekreterliğini hâ lâ elinde tuttuğuna göre, ipler gene Kadarın elinde kalmış demektir. Za- ten, söylenenlere bakılırsa, hem Baş- bakanlığı, hem de Parti Genel Sekre- terliğini aynı elde toplamanın işleri aksattığını düşünen Kadar, daha Krutçef in Sovyetler Birliğinde her iki görevi de yürüttügü sıralarda Başba- kanlığı bırakmak istiyordu. Fakat tam bu sırada Krutçef devrilince, ken disinin de Başbakanlığı bırakmasının bu olayın bir sonucu olarak yorumlan masından çekinmiş ve düşüncesini ge- çen haftaya kadar gerçekleştirmemiş- tir. Sovyetler Birliğinden sonra, Ma- carisitanda da Başbakanlıkla parti lider ligi iki ayrı ele geçtikten sonra, şim- di bu örneğe geri kalan öteki komünist ülkelerin de uyması beklenmelidir. GüneyAsya Geç bile kalan barış İngiliz Devletler Topluluğuna omen- sup ülkelerin en yü kademeli yöneticilerinin önceki hafta Londrada yaptıkları toplantı, hiç değilse bir ko- nuda sevindirici sonuçlar yaratmış bu lunuyor. Gerçekten, İngiltere Başba- kanı Harold Wilson'un bu toplantı sı- rasında yaptığı perde arkası çalışma- lar sonucunda, hindistanlı ve pakis- tanlı yöneticiler, bu iki ülkeyi bundan iki ay kadar önce büyük bir savaşın eşiğine kadar getiren Kuç bölgesi an- laşmazlığı konusunda görüşmelere baş lamak kararını vermişlerdir. 24 Bilindiği gibi, Kuç bölgesi, Pakis- tanla Hindistanı ayıran ihtilaflı nokta lardan biridir. Bölge bütün bütüne ço rak, yarı çöl, yan bataklık bir toprak parçası olmakla beraber iki ülke bu- rada bile sınır anlaşmazlığına düşmüş- lerdir. Bundan iki ay kadar önce bu bölgede karşı karşıya bulunan pakis- tanlı ve hintli askerler arasında çar- pışmalar olmuş, önemli can kaybı ve- rilmişti. Başbakan Wilson'un aracılı- ğıyla geçen hafta Karaçi ve Yeni Del- hide imzalanan ateş- kes anlaşma- sıyla, iki taraf da, ortak sınırlarında bulundurduklan o askerleri geri (oçek mek yüklemi altına girmektedirler. Bunun bütün Pakistan - Hindistan sı- nırında ferahlık yaratacak bir yüklem olduğuna şüphe yoktur. Fakat Keşmir deki gergin durumun dağılması bekle AKİS nemez Çünkü, Keşmirde Pakistanla Hindistanin tuttukları hatlar hiçbir tarafça kesin sınır olarak kabul edil- mediği için, bu bölgede karşı karşıya bulunan askerler bu anlaşmanın kap- samı içine girmemektedirler. Bu anlaşma, aralarındaki hiçbir me seleye kesin çözüm yolu getirmemekle beraber, Güney Asyanın iki büyük ül- kesinin bağıntılarında önemli bir dö- nüm noktası sayılabilir. Eğer önümüz deki ay buluşacak Hindistan ve Pa- kistan Dışişleri Bakanları Kuç bölgesi konusunda bir de siyasal anlaşmaya va rabilirlerse, o zaman bu bağıntıların düzelmesi bile beklenebilir Fakat asıl anlaşmazlık Keşmir üzerindedir ve bu çıbanbaşı, her an patlamaya hazır.iş- leyip durmaktadır. 10 Temmuz 1965)

Bu sayıdan diğer sayfalar: