10 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

10 Temmuz 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ss | Filmler “Karanlıkta Uyananlar" Bir film aylardan beridir, tıpkı "Yı lanların Öcü" olayında olduğu gibi bir sağ-sol, | ilericilik-gericilik (o çatış- ması çerçevesinde ele alınmak talih- sizliğine uğramaktadır. Bu film, yönet men Ertem Göreçin "Karanlıkta Uya- nanlar"ıdır. e Yersiz kararlan dillere destan olan sansürümüzden beklenmi- yecek bir olgunlukla gösterme izni a” lan "Karanlıkta Uyananlar" önce sa- lon bulmakta güçlük çekti. Sonra "Türk-İş", "Türkiye Milli Gençlik Teş kilâtı (o “Ankara Üniversitesi Talebe Birliği" gibi kuruluşların himayesinde özel gösterilerde basına, davetlilere tanıtıldı, İstanbulda beş sinemada bir- den gösterilmek imkânına kavuştu. Solcu basında çıkan övgüler, "otoma- tikman" sağcı basının şimşeklerini "Karanlıkta oUyananlar'ın üzerine çekti. Antalya Film Festivalinde işler daha da kızıştı: Hitlerin "hücum kı- taları"nı andıran bir "milliyetçi, mu- kaddesatçı" gençlik topluluğu, bir za- manlar amerikan yönetmeni Lewis N E M A Milestone'un "Ali Çulet in the Wes- tern Front - Batı Cephesinde Yeni Bir şey Yok" filminin gösterilişinde oldu- gu gibi etrafa bir baskı ve yıldırma havası vermeğe çalıştı. Festivalin jü- risinde yer alan - DP'nin."sanat uz- manı"- ünlü Dr. Burhanettin Onat, "Karanlıkta Uyananlar" için "bunun yarısı Moskovada mı çevrilmiş?" di- yerek, sanattan da, sinemadan da, si- yasetten de, jüri üyeliğinden de ne anladığını, aynı zamanda Yassıada öncesi uykusundan hâlâ uyanmadığı- nı ortaya koydu. "Karanlıkta Uyanan- lar" uluslararası festivallere katılmak üzere müracaat ettiği vakit ilgililer. bu yılki protokollerde festivallere ka- tılmak diye birşeyin olmadığını, ancak filmi seyrettikten sonra "hatırladılar". Son olarak da Adana sinemalarında gösterilmeğe başlanan filmin her se- ansında yine "milliyetçi, mukaddesat- çı" gençlerin hadise çıkardıkları, sine- macıları dövdükleri gündelik gazete- lerin sürekli haberi haline geldi. "Karanlıkta Uyananlar"ın mace- rası henüz bitmiş değildir, önümüz- deki günlerde Varna Festivali, taşra sinemalanndaki ilk gösterimler, önü- müzdeki mevsimde İstanbul dışındaki büyük şehirlerde yapılacak ilk göste- rimler yeni olaylara gebedir. Beyazperdede işçi Bütün bunlar bir bakıma filmin iş yapma imkânını da arttırmaktadır, ama bu arada kaleme alman aşırı öv- güler de, aşırı yergiler de filmin ger- çek değerinin anlaşılmasına engel ol- maktadır, öküz altında buzağı arama uzmanları ile heyecanlarına gem vura- mıyanlar karşı karşıya gelince, tozdan dumandan göz gözü görmemektedir. Bu nunla birlikte, yurdumuzun içinde bu- lunduğu şartlarda böyle bir durum bek lenmedik birşey de değildir. "Karanlıkta Uyananlar" toplumsal bir konuyu ele almaktadır, bu konu perdemizde ilk defa işlenmektedir. Ko nu da, yeni yeni çözülmesine uğraşı- lan işçi - işveren münasebetleridir. Böyle olunca, çözüm yolları aranan bu toplumsal meseleyi ele alan "Ka- ranlıkta Uyananlar"ı sinema özellik- lerinin ötesinde herkesin kendi dünya görüşüne göre yorumlamasına, yön tutmasına şaşmamak gerekir. "Karanlıkta Uyananlar", bir boya fabrikasında toplu iş sözleşmesinin imzalanması çevresinde gelişen olay- ları işlemektedir. Göreç, bu olaya da- yanarak çeşitli temaları öne sürmek, “Karanlıkta Uyananlar"da Beklan ve Ayla Algan Aydınlıkta uyuyanları ürküttü 32 10 Temmuz 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: