20 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

20 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS anlaşmasını da kapsayan, genel "Milli egemenliğe, devletin bağımsız- lığına aykırı" gerekçesiyle Plânlama Teşkilâtı ile Maliye bakanlığı uz- manları tarafından müteaddit defa- lar Konsorsiyom nezdinde itiraz edilen bu rapor, ne yazık ki, bizim özel sektörün o aklıevvel yetkilileri ile de yapılan uzun görüşmelerden sonra hazırlanmış, kaleme alınmış- tır. Ayrca, Batı Avrupa ve Ameri- ka Birleşik Devletlerine bağlı kredi ve yardım kuruluşlarının sadece ekonomik amaçlarla değil, politik amaçlarla da hareket ettiği hatırla- nacak olursa, içerdeki temel şart- lar kadar, dışardaki temel şartların da, uzmanların iyi niyetlerini aştık- ları anlaşılır. AP'nin resmi felsefesi -buna felsefe demek doğruysa..-, ör- güsü içindeki sosyal gruplardan en önde gelen zümrenin görüş ve çı- kar istikameti ve dışarda "bugün- leri bekleyen" yabancı sermaye çev- relerinin (o hızlanmış istekleri hep aynı havayı çalmaktayken, birkaç uzmanın gayretleri ne gibi bir so- nuç sağlayabilecektir? Uzmanlar, kendi görüşlerini cesaretle açıkla- makten öteye bir şey yapacak du- rumda değildirler. Bütün iş, bu gi- bi konularda iktidarın felsefesine, dayandığı zümrenin dokusuna, iç çıkarlarının istikametine bağlıdır. AP'nin başındaki yöneticiler, uzman ların görüşlerini bir an için yüzde- yüz kabul etseler bile, esas kuvve- ti elinde tutan bu zümrenin lâf anlaması mümkün olmayacaktır. Ufuktaki kara bulutlar Para Fonu Heyeti uzun uzun, eko- nomideki enflâsyonist (baskıları inceleyecektir. (Fiyat artışları 1965 yılı sonunda yüzde 10 olacaktır. Bu durum, para değerinde istikrarsız- lık yarattığı için, mahzurlu bulun- maktadır. Hükümet adına konuşa- cak olan yetkili uzmanlar, durumu kabul ettiklerini, fakat enflâsyonu önlemek için gerekli tedbirleri al- maya hazır olduklarını (o söylemek kararındadırlar. Para Fonunun ilgisini çeken bir konu da, Türkiyenin döviz durumun- daki gelişmeler olmuştur. Bu yıl ti- caret hadleri Türkiyenin lehine dü- zelmeye başlamıştır. İthalât tahmin- lerin gerisinde kalmış, ihracat -te- mel ürünlerdeki fazlalık yüzünden- yüksek olmuş; ayrıca, beklenmeyen bir gelişme de yurt dışındaki işçi dövizlerinde görülmüştür. 1965 yılı Programında 20 milyon dolar ola- 20 Kasım 1965 rak öngörülen işçi dövizleri, rahat- lıkla 60-70 milyonu bulacaktır. Pa- ra Fonu Heyeti bu durumu iyi kar- şılamıştır. Bu görüşmelerde uzmanların ele almaya hazırlandıkları bir konu da, Türkiyeye kredi oaçmaktan kaçın- mayan kuruluşları ayakta tutan, yö EVREN YAYINLARI YENİ ÇIKTI * SOSYALİST PLÂNLAMA — Yazan: Charles Bettelheim. * Çeviren: Kenan Somer. İçin- dekiler: 1. Sosyalist plânlama 2. Değer kanunu ve sosyalizmin kuruluşu, 3. Şüp- heli "Az gelişmişlik", 4. Az ge- lişmişlikle osavaşmanın gerek- leri. F. 3 lira. ÖNCE ÇIKANLAR * ALFRED NOBEL VE AR- MAGANLARI — Yazan: Dr. Muammer Çetinçelik, F. 4 lira. * EVREN ANSİKLOPEDİSİ — (Tek ciltte A dan Z ye bü- tün bilgiler) F. 25 lira * TÜRKİYE'DE İŞÇİ HARE- KETLERİ — Yazan: Hüseyin Avni Şanda, F. 1990 T.L. * ALMANYADA MİLLİYET- Çİ SOSYALİZM — Yazan: Hans Behrend, Çeviren: Bur- han Arpad. F. 3 lira. * ŞU IMI YILINDA — Yazan: Nâzım Hikmet. F. 10 lira. EVREN YAYINLARI: P.K. 73 Beyazıt - İstanbul (Beyaz Sa- ray) Genel Dağıtımı: İstanbul ve taşra: Kemal Karatekin - An- kara Caddesi - İstanbul. Ankara: Bilgi Kitabevi - Kızı- lay, Ankara. Ege: Orhan Özşişman - Ko- nak, İzmir. (On liralıktan az siparişlerde posta pulu gönderiniz.) (AKİS; 637) İKTİSADİ VE MALİ SAHADA neten Batı ülkelerinin, temel ihraç mallarımızın iyi fiyatla, yeter ge- nişlikte pazar bulmasıyla pek meş- gul görünmek istememeleridir. Bu tutum yüzünden, yıllık programda tahmin edilen dış gelirlerden 100- 120 milyonluk bir kısım, pamukta, Amerikanın giriştiği dampingle he- saptan silinmek zorunda kalmıştır. Amerikanın bu ilk fiyat indirimidir ve Batı ülkelerine Türkiyenin opa- muk ihracı fiilen kapanmış, bu pa- zarlar Amerikaya, amerikan pamu- ğuna yönelmiştir. Yaza doğru pa- mukta Amerika ikinci bir fiyat indi mi daha yapacaktır. O zaman kay- bımız daha da büyük olacaktır. Türkiyenin soya yağı anlaşmasın- da karşılaştığı problem de aynıdır. Zeytinyağını döviz karşılığı ihraç et- mek, memleketteki likid yağ ihtiya- cını da türk lirası karşılığında A- merikadan ithal edilecek soya ve pamuk yağı ile karşılamak hayaline inandırılan Türkiye, son (dört-beş yıl içinde Trakyada çok sayıda ayçi- çeği yağı fabrikasını kapatmak 7o0- runda kalmıştır. Hayvancılıktaki gerileme ve nü- fus artışı yüzünden margarin sana- yüne olan ihtiyaç hızla artmış, fa- kat yabancı osermaye ile kurulan margarin sanayii bir süre sonra, yurt içinde ayçiçeği, pamuk yağı a- tanlarında mevcut imkânları kullan mayarak, ithal malı soya ve pamuk yağına yönelmiştir. Ayrıca, zeytin- yağı üretimimizin fazla olduğu yıl- larda, soya anlaşması gereğince, ba- tılı ülkelere, toplam 17 bin ton, "A- merikaya dost olmayan" ülkelere i- se 800 tondan fazla likid yağ ve yağlı tohum satamamaktayız. Aksi takdirde, 450 dolara sattığımız her ton zeytinyağı için, ton başına 300 dolar fiyatla Amerikadan soya yağı, ithal etmemiz gerekmektedir. Böy- lece, soya yağı alıp, zeytinyağı ihraç etmek suretiyle sağlıyacağımız dö- viz kazancı üçte bire düşmektedir. Bu durumda Amerika, soya yağı anlaşmasını da kapsayan, genel "Surplus maddeler anlaşması" esas larına göre, Türkiyenin almakta ol- duğu buğday, donyağı gibi malla- rın ithalini de durdurabilmektedir. Üç yıl süre ile yapılan bu anlaşma şimdi bitmiş, yeniden müzakere o- lunmaya başlamıştır. Ticaret Ba- kanlığı, durumun değişmesini iste- mekte, fakat Amerika ısrar etmek- tedir. 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: